Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78) (Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi)

Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78) (Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi) 18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 319…

 

 

Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78) (Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi)

Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği (Sıra No: 78)

(Harcamaların Elektronik Ortamda Gerçekleştirilmesi)

18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31987

Hazine ve Maliye Bakanlığından:

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğ, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin harcama süreçlerinin elektronik ortamda yürütülmesine ilişkin usul ve esasları kapsar.

(2) Merkezi yönetim kapsamında olmamakla birlikte Hazine ve Maliye Bakanlığınca geliştirilen uygulamalar üzerinden işlem yapan kamu idareleri de bu Tebliğ hükümlerine tabidir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kanunun 33 üncü ve ek 4 üncü maddeleri ile 26/6/2018 tarihli ve 30460 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bütünleşik Kamu Mali Yönetim Bilişim Sistemi Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğe dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Bakanlık: Hazine ve Maliye Bakanlığını,

b) Bakanlık uygulamaları: Bütünleşik Kamu Mali Yönetim Bilişim Sistemi (BKMYBS) kapsamında Bakanlık tarafından geliştirilen bilişim uygulamalarını,

c) e-İmza: Başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi,

ç) Harcama birimi: Kamu idaresi bütçesinde ödenek tahsis edilen ve harcama yetkisi bulunan birimi,

d) Harcama yetkilisi: Bütçeyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisini, bütçelerinde harcama birimleri sınıflandırılamayan idareler ile harcama yetkililerin belirlenmesinde güçlük bulunan idarelerde üst yöneticiyi ya da üst yöneticinin belirleyeceği kişilerden Bakanlıkça uygun görülenleri veya ödenek gönderme belgesiyle harcama yetkisi verilen birim yöneticilerini,

e) Kanıtlayıcı belge: İlgili mevzuatına göre, kamu harcamalarının belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak yapıldığına ve gerçekleştirildiğine ilişkin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca düzenlenip onaylanan ve ÖEB’nin eki belgeyi,

f) Ödeme emri belgesi (ÖEB): Kamu idarelerinin bütçelerinden yapılacak ödemeler ve diğer ödemelere ilişkin bilgiler ile bu süreçte görevli ve sorumlu olanların onay veya imzalarının bulunduğu ve ekinde gerçekleştirme belgelerinin yer aldığı, muhasebe işlem fişine eklenmesi zorunlu belgeyi,

g) Taşıyıcı belge: Uygulamalar arasında belge taşımaya imkân sağlayan yapısal dosya formatı belirlenmiş belgeyi,

ğ) Yapısal dosya formatı: Verilerin dosya içerisinde belli bir düzende dizilmiş olması nedeniyle yazılımlar aracılığıyla kolayca işlenebilen elektronik dosya formatlarını,

h) Yapısal olmayan dosya formatı: Dosya içerisindeki verilerin belli sabit bir düzende olmaması nedeniyle bilgisayar dilleri ile işlenmesi zor olan formatları,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Genel Hükümler

Harcama türü ve alt türlerinin belirlenmesi

MADDE 4- (1) Bakanlık, bütçe yapısı ve sınıflandırması, gerçekleştirme usulü ve hesap planları doğrultusunda BKMYBS kapsamında geliştirilen uygulamalarda kullanılan harcama tür ve alt türleri ile alt tür bazında elektronik ortamda bulunan kanıtlayıcı belgelerden ÖEB’ye eklenecek olanları belirleyebilir.

Bakanlık uygulamaları üzerinden ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin hazırlanması ve muhasebeye iletilmesi

MADDE 5- (1) Ortak veri tabanında rol bazlı veri girişi yapılarak gerçekleştirme işlemleri tamamlanır. ÖEB, Bakanlık uygulamalarında oluşturularak rol bazlı gerçekleştirme görevlilerince sistem üzerinden onaylanır, harcama yetkilisi tarafından e-imza ile imzalanır. Süreçte rol alan gerçekleştirme görevlilerinin Bakanlık uygulamaları üzerinde yaptıkları işlemlerin kayıtları veri tabanında tutulur. ÖEB’yi imzalamakla yükümlü tutulan gerçekleştirme görevlisinin sistem üzerindeki onayı mali sorumluluk açısından imza hükmündedir.

(2) Bakanlık uygulamaları üzerinde hazırlanan, yapısal dosya formatı belirlenmiş olan kanıtlayıcı belgeler, ÖEB’ye elektronik ortamda eklenir. Kullanıcıların uygulama üzerinde yaptıkları işlemlerin kayıtları veri tabanında tutulur.

(3) Bakanlık uygulamaları dışında bir uygulama üzerinde hazırlanan, yapısal dosya formatı belirlenmiş kanıtlayıcı belgeler, elektronik ortamda Bakanlık uygulamalarına iletilir ve ÖEB’ye elektronik ortamda eklenir. Kullanıcıların Bakanlık uygulamaları dışında bir uygulama üzerinde yaptığı işlemlerin kayıtları ilgili veri tabanında tutulur.

(4) Yapısal olmayan dosya formatlı kanıtlayıcı belgelerden e-imzalı olmayanlar taratılarak, e-imzalı olanlar elektronik ortamda ÖEB’ye eklenir.

(5) Bakanlık uygulamaları dışında bir uygulama üzerinde hazırlanan kanıtlayıcı belgeler yapısal dosya formatı Bakanlıkça belirlenmiş taşıyıcı belge kullanılarak Bakanlık uygulamalarına iletilebilir. Kullanıcıların Bakanlık uygulamaları dışında geliştirilen uygulama üzerinde yaptığı işlemlerin kayıtları ilgili veri tabanında tutulur.

(6) Harcama yetkilisi tarafından e-imza kullanılarak imzalanan ÖEB ve kanıtlayıcı belgeler, elektronik ortamda muhasebe birimine iletilir.

Bakanlık uygulamaları dışındaki sistemler üzerinden ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin hazırlanması ve muhasebeye iletilmesi

MADDE 6- (1) Bakanlık uygulamaları dışındaki sistemler üzerinden ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin elektronik ortamda oluşturulması ve Bakanlık muhasebe uygulamasına gönderilmesi işlemlerinde bu Tebliğin 5 inci maddesinin hükümleri uygulanır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Muhafaza, İbraz ve Sayıştay Erişimi

Muhafaza

MADDE 7- (1) ÖEB ve kanıtlayıcı belgeler elektronik ortamda muhafaza edilir.

(2) Taranarak elektronik ortama taşınan ıslak imzalı kanıtlayıcı belgelerin muhafaza sorumluluğu harcama birimlerindedir.

İbraz

MADDE 8- (1) ÖEB ve kanıtlayıcı belgelerin yetkili birimlere ibrazı harcama birimlerinin sorumluluğundadır.

Sayıştay erişimi

MADDE 9- (1) Elektronik ortamda harcama sürecinin yürütüldüğü uygulamalar Sayıştay’ın erişimine açılır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Belgeler arasındaki uyuşmazlık

MADDE 10- (1) Bakanlık uygulamaları dışındaki uygulamalar ile Bakanlık uygulamalarında yer alan belgeler arasında uyuşmazlık olması durumunda Bakanlık kayıtları esas alınır.

Yetki

MADDE 11- (1) Bakanlık;

a) ÖEB’ye eklenecek kanıtlayıcı belgelerden yapısal dosya formatına dönüştürülecek olanları ve bu belgelerin yapısal formatını belirlemeye ve birden fazla kanıtlayıcı belge için yapısal formatta tek bir belge belirlemeye,

b) Bu Tebliğ kapsamında belirtilen iş ve işlemlere ilişkin hususları teknik ve/veya uygulama kılavuzları ile belirlemeye,

c) İşlemlerin zorunlu sebeplerle, bu Tebliğ kapsamında elektronik ortamda yürütülememesi halinde idare ve/veya işlem bazında bu Tebliğ hükümlerini uygulatmamaya,

ç) Bu Tebliğin uygulanması sırasında ortaya çıkacak tereddütleri gidermeye,

yetkilidir.

Yürürlük

MADDE 12- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 13- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




KGK – 2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu

2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu Bağımsız denetimin kalitesini, güvenilirliğini ve devamlılığını sağlamak amacıyla denetim kuruluşları ve denetçiler n…

 

 

KGK – 2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu

2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporu

Bağımsız denetimin kalitesini, güvenilirliğini ve devamlılığını sağlamak amacıyla denetim kuruluşları ve denetçiler nezdinde Kalite Güvence Sistemi incelemeleri gerçekleştirilmekte olup inceleme ve denetim faaliyetleri, Kurulca her yıl hazırlanan yıllık inceleme planı kapsamında yürütülmektedir.

Kurumumuz tarafından belirlenen usul ve esaslara uygun olarak gerçekleştirilen seçilmiş dosya incelemeleri kapsamında mevzuata aykırılıkları tespit edilenler hakkında idari yaptırımlar uygulanmakta ve inceleme sonuçları her yıl bir raporla kamuoyuna açıklanmaktadır.

Bu kapsamda hazırlanan 2021 Yılı Yıllık İnceleme Raporunda, seçilmiş dosya incelemeleri ile tespit edilen önemli bulgular ve söz konusu bulgulara ilişkin değerlendirmeler hakkında bilgi verilmekte, bununla birlikte incelemelerde en çok tespit edilen bulgular geçmiş yıl incelemeleri ile mukayese edilmektedir. Ayrıca 2021 yılı incelemelerinin sektör bazında ağırlıkları ile 2021 yılı incelemelerine konu edilen ve denetimlerde dikkat edilmesi gereken diğer hususlara söz konusu raporda yer verilmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

2021 Yıllık İnceleme Raporuna ulaşmak için tıklayınız – KGK’ya Link

Kaynak: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu




Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 55 inci maddesine göre vadesind…

 

 

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü Yayınlandı

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 55 inci maddesine göre vadesinde ödenmeyen kamu alacakları için ödeme emri düzenlenir.

Kamu alacağını vadesinde ödemeyenler adına vergi dairesince düzenlenen ödeme emri, borçlulara 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları konusunda yapılan bir bildirimdir.

Ödeme emrine ilişkin açıklamaların yer aldığı “Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürü” güncellenerek kullanıma sunulmuştur.

Söz konusu Broşürde;

  • Kamu alacaklarının takip ve tahsili,
  • Ödeme emrinin niçin düzenlendiği,
  • Ödeme emrinde hangi hususların yer aldığı,
  • Ödeme emrinde belirtilen borcun ödenmesi,
  • Mal bildirimi,
  • Mal bildiriminde bulunmayalar hakkında yapılacak işlemler,
  • Hangi durumlarda ödeme emrine karşı dava açılabileceği,

gibi konularda açıklayıcı bilgilere yer verilmiştir.

Ödeme Emrine Karşı Yapılacak İşlemler Broşürüne ulaşmak için tıklayınız – GİB’e Link

Konu hakkında detaylı bilgi için Vergi İletişim Merkezini VİMER-189 arayabilirsiniz.

Kaynak: GİB




Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları

Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları 1- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantılarında Uygulanacak Elektronik Genel Kurul Sist…

 

 

Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları

Kooperatif ve Üst Kuruluşları Usul ve Esasları

1- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantılarında Uygulanacak Elektronik Genel Kurul Sistemi Hakkında Usul Ve Esaslar
2- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarında Dış Denetim Yapacakların Eğitimine İlişkin Usul Ve Esaslar
3- Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Dış Denetiminde Sınırlı Bağımsız Denetim Standardının (2400) Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar
4- Kooperatif Birlik Ve Merkez Birliklerinde Dış Denetimle Görevlendirilecek Personelin Sınavına İlişkin Usul Ve Esaslar
5- Genel Kurullarını Birleştiren Veya Özel Hesap Dönemi Kullanan Kooperatif Ve Üst Kuruluşlarının Dış Denetimine İlişkin Usul Ve Esaslar

Ticaret Bakanlığına Linkler

Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı




Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü tarafından esnaf ve…

 

 

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu

Ticaret Bakanlığı Esnaf, Sanatkarlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü tarafından esnaf ve sanatkârların faydalanabilmeleri amacıyla “Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzu” hazırlanmıştır.

Elektronik ticaret alanında girişimde bulunacak esnaf ve sanatkârlara yol göstermesi ve bu kesimin e-ticaret hususunda bilgilendirilmeleri amacıyla hazırlanan kılavuzda; e-ticarete ilişkin kavramlar ve istatistiki veriler, bireysel internet sitesi üzerinden satış ve pazarlama, aracı hizmet sağlayıcı (e-pazaryeri) vasıtasıyla elektronik ticaret, sosyal medya üzerinden satış ve pazarlama ile e-ihracat yöntemleri, e-ticarete ilişkin hukuki düzenlemeler ile hak ve yükümlülükler ve e-ticaret alanında faydalı bilgiler hakkında detaylı açıklamalar yer almaktadır.

SUNUŞ

Esnaf ve sanatkârlar, yalnızca ekonomi içerisindeki payları dolayısıyla değil, geniş kesimlere istihdam sağlamaları, refahı tabana yaymaları, ekonomi içerisinde ara mal tedariki, hizmet, onarım, perakende satış gibi rolleri üstlenmeleri dolayısıyla ülkemiz ve ekonomimiz için büyük önem arz etmektedir.

Ticaret Bakanlığı olarak, gerek mesleklerini hâlihazırda yürütmekte olan esnaf ve sanatkârlar, gerekse esnaf ve sanatkâr olmak isteyen girişimciler için mesleklere özel kılavuzlar oluşturmanın faydalı olacağını değerlendirdik. Bu bağlamda, ilki 2019 yılı sonunda hazırlıklarını tamamlayarak yayımladığımız Bakkallık Meslek Kılavuzu olmak üzere, esnaf ve sanatkârların faaliyet gösterdiği meslek kollarına yönelik meslek kılavuzları çalışmasını başlattık. Bugüne kadar bakkallık, minibüsçülük, lokantacılık, pazarcılık, kıraathanecilik, berberlik ve kuaförlük meslek kılavuzlarını yayımlayarak esnaf ve sanatkârlar ile girişimcilerin istifadesine sunduk.

Son yıllarda, teknolojinin hızlı gelişimiyle birlikte, ticaret anlayışı da aynı hızda dünya çapında değişmeye başladı. İnternet üzerinden yapılan ticaretin hacmi büyük bir ivmeyle artarken, özellikle Kovid-19 salgını sürecinde dünya çapında izolasyona yönelik uygulamaya konan tedbirler, gerek işletmelerin gerekse tüketicilerin e-ticarete daha çok yönelmelerine yol açtı.

Bu süreçte, ülkemizde ve dünyada e-ticaret hacmi hiç olmadığı kadar büyürken, birçok esnaf ve sanatkârımız da e-ticaret dünyasında ilk defa adım atmış oldu. Bizler de Bakanlık olarak, kendine ait dinamikleri ve kuralları olan bu yeni ticaret alanı ile ilgili esnaf ve sanatkârlarımızı bilgilendirmenin yerinde olacağı düşüncesiyle, bugüne kadar meslek meslek ele aldığımız kılavuz çalışmalarına farklı bir bakış açısı getirerek bu kılavuzu e-ticaret hakkında hazırladık.

Esnaf ve Sanatkârlar Özelinde E-Ticaret Kılavuzu’nun hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma ve katkı sağlayan ilgili kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor, kılavuzumuzun tüm esnaf ve sanatkârlarımıza faydalı olmasını temenni ediyorum.

Dr. Mehmet MUŞ

Ticaret Bakanı

ÖNSÖZ

Dünyada ve ülkemizde gerek teknolojinin gelişimi ve internet kullanımının yaygınlaşması, gerekse Kovid-19 pandemisinin hayatımıza getirdiği yeni alışkanlıklar, elektronik ticaretin büyük bir hızla yaygınlaşmasına yol açtı. Bu yönelim, birçok fırsatı beraberinde getirirken, yepyeni bir ticaret anlayışı da meydana getirmiş oldu. Bu yeni ticaret anlayışı, kendine has yeni kuralları, yaklaşımları ve dikkat edilecek hususları beraberinde getirdi.

Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik Genel Müdürlüğü olarak, esnaf ve sanatkârlarımızın e-ticaret hususunda bilgilendirilmelerinin yerinde olacağını değerlendirerek, Esnaf ve Sanatkârlar Özelinde E-ticaret Kılavuzunu hazırladık. Yaptığımız titiz çalışmaların neticesinde; e-ticarete ilişkin kavramlardan istatistiki verilere, e-ticaret yöntemlerinden e-ihracata, e-ticarete ilişkin hukuki düzenlemeler ile hak ve yükümlülüklerden öneriler ile faydalı bilgilere kapsamlı bir kılavuz ortaya çıktı.

Kılavuzun birinci bölümünde, elektronik ticaretin ne olduğuna yer verirken, bu alandaki önemli kavramları ele aldık. Bu bölümde ayrıca Kovid-19 salgınının e-ticaret üzerindeki etkisinden bahsettik. İkinci bölümde ise e-ticarete ilişkin istatistiki verileri paylaştık. Kılavuzun üçüncü bölümünde, elektronik ticaret yöntemlerini; bireysel internet sitesi üzerinden satış ve pazarlama, aracı hizmet sağlayıcı (e-pazaryeri) vasıtasıyla elektronik ticaret, sosyal medya üzerinden satış ve pazarlama ve e-ihracat olmak üzere dört ana başlıkta ele aldık. Dördüncü bölümde ise e-ticarete ilişkin hukuki düzenlemeler yer alırken, beşinci bölümde esnaf ve sanatkârlara e-ticaret alanında faydalı olacağını değerlendirdiğimiz öneri ve bilgileri ele aldık.

Esnaf ve Sanatkârlar Özelinde E-ticaret Kılavuzu’nun ilgililere fayda sağlamasını temenni ediyor, çalışmada emeği geçen Genel Müdürlüğümüz çalışanlarına, ilgili kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum.

Necmettin ERKAN

Esnaf, Sanatkârlar ve Kooperatifçilik

Genel Müdürü

Esnaf ve Sanatkarlar Özelinde Elektronik Ticaret Kılavuzuna ulaşmak için tıklayınız – Ticaret Bakanlığına Link

Kaynak: T.C. Ticaret Bakanlığı




Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92)

Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92) 11 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31980 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:…

 

 

Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92)

Gider Vergileri Genel Tebliği (Seri No: 92)

11 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31980

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Sigorta şirketlerince rücu ve sovtaj işlemleri sonucunda lehe alınan paraların banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) yönünden vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yapılması bu Tebliğin amaç ve kapsamını oluşturmaktadır.

Yasal mevzuat

MADDE 2- (1) 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 28 inci maddesinin birinci fıkrasına göre, sigorta şirketlerinin her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar BSMV’ye tabidir.

(2) Buna göre, sigorta şirketlerince bir muamele yapılması ve bu muamele sonucu lehe para alınmasıyla birlikte vergiyi doğuran olay gerçekleşmektedir.

(3) BSMV’de lehe alınan paranın hesabında işlem maliyetleri dikkate alınabilir. Ancak işlem anında ortaya çıkmayan veya işlem anında ortaya çıkmakla birlikte tutarı net bir şekilde hesaplanamayan maliyet unsurları lehe alınan paranın hesabında dikkate alınmaz.

(4) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472 nci maddesinde, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği, sigortacının zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalının kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını koruyacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, halefîyet ilkesi gereğince sigorta şirketleri ödediği tazminat dolayısıyla tazmin ettiği zarar ölçüsünde sigortalının haklarına sahip olmakta ve üçüncü kişilere karşı rücu hakkını kullanabilmektedir.

(5) Sigorta kapsamında olan hurda veya hasarlı mallar, sigorta şirketlerince malın rayiç değerinden sovtaj bedeli tenzil edilerek kalan tutarın sigortalıya ödenmesi suretiyle sigortalıya bırakılabildiği gibi sigortalı ve sigorta şirketi arasında yapılan anlaşmayla tazminat ödemesinin bir parçası olmak üzere sigorta şirketlerinin mülkiyetine de geçebilmektedir. Ayrıca, hasarlı mallar, sigortalı tarafından vekalet verilen aracı bir firma vasıtasıyla üçüncü şahıslara satılabilmekte ve satış bedeli doğrudan ya da sigorta şirketi aracılığı ile tazminat bedelinin bir parçası olarak sigortalıya ödenebilmektedir.

(6) Mülga Hazine Müsteşarlığının 2015/6 sayılı Rücu ve Sovtaj Tutarlarına İlişkin Genelge’sinin;

– 2.2. maddesinde, rücu ve sovtaj tutarının tahakkukunun yapılabilmesi için, halefiyet hakkının kazanılması ve tutarın şirket uygulamasına göre belirlenmiş olması gerektiği,

– 2.4. maddesinde, sigorta şirketlerinin yaptıkları tazminat ödemelerini sigortalılardan aldıkları ibraname veya banka dekontu ile tevsik etmeleri gerektiği ve rücu amacıyla karşı sigorta şirketine ya da üçüncü şahıslara bildirim yapılması kaydıyla, karşı sigorta şirketinin teminat limitine kadar olan rücu tutarlarının tahakkuk ettirilebileceği,

– 2.6. maddesinde, sovtaj tutarlarının sovtajın sigortalıya bırakılmadığı her durumda tahakkuk ettirilmesi gerektiği,

– 2.8. maddesinde de tahsil edilen rücu ve sovtaj tutarının tahakkuk ettirilen tutarlardan fazla olması durumunda aradaki farkın ilgili gelir hesabına aktarılması gerektiği

hususları düzenlenmiştir.

Rücu ve sovtaj tutarlarının BSMV yönünden vergilendirilmesi ve matrah

MADDE 3- (1) Sigorta şirketlerinin rücu ve sovtaj işlemleri sonucunda nakden veya hesaben lehe aldığı paralar üzerinden yürürlükteki oranlara göre BSMV hesaplamaları gerekmekte olup, söz konusu işlemlerde BSMV matrahı, mülga Hazine Müsteşarlığının 2015/6 sayılı Genelgesi kapsamında sigorta şirketleri tarafından tahsil edilen/edilecek rücu veya sovtaj bedeli ile daha önce tahakkuk ettirilen rücu veya sovtaj değeri arasındaki farktır.

(2) Buna göre, sigorta şirketlerinin sovtaj işlemleri sonucunda mülkiyetine almış oldukları hurda veya hasarlı malların satışı ya da söz konusu malların sigortalıdan alınan bir vekaletle aracı bir firma tarafından üçüncü şahıslara satılması sonucu satış bedelinin doğrudan veya sigorta şirketi aracılığıyla tazminat bedelinin bir parçası olarak sigortalıya ödenmesi işlemlerinde, hurda veya hasarlı malların satış bedeli ile daha önce tahakkuk ettirilen sovtaj değeri arasındaki fark üzerinden BSMV hesaplanması gerekir.

(3)  Sigorta şirketleri tarafından sovtaj bedeli ödenmeyerek hurda veya hasarlı malların sigortalıya bırakılması ve sigortalı tarafından bizzat satılmasına ilişkin işlemlerde ise sigorta şirketlerince yapılan bir muameleden söz edilemeyeceğinden söz konusu işlem BSMV’ye tabi tutulmaz.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Kararları 2021

VERGİ DENETİM KURULU DANIŞMA KOMİSYONU KARARLARI 07/04/2021 tarihli ve 31447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Danışma Komi…

 

 

Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Kararları 2021

VERGİ DENETİM KURULU DANIŞMA KOMİSYONU KARARLARI

 

ÖZET:

Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu tarafından, Kurul Başkanlığınca talep edilen konulara ilişkin gündem maddelerini görüşmek ve karara bağlamak üzere 20/12/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde alınan ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlık Makamının 08/04/2022 tarih ve E-55935724-050.06.04 – 394 sayılı onayı ile yürürlüğe giren kararları Sirkülerimiz ekinde verilmiştir.

Kurul Başkanı tarafından onaylanan kararlar, onaylandığı veya onayda belirtilen tarihte yürürlüğe girmektedir. Başkanlık bünyesinde kurulan komisyonlar ve Vergi Müfettişleri, onaylanan kararlar doğrultusunda işlem tesis etmek zorundadırlar.

Kurul Başkanı tarafından gerekli görülen kararlar Bakan onayına sunulabilmektedir.

Vergi mükellefleri ve sorumluları Komisyondan görüş talep edemezler. Daire Başkanlıkları ve Vergi Müfettişleri Komisyondan doğrudan görüş talep edemezler.

 

07/04/2021 tarihli ve 31447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Yönetmeliğinin 4 üncü maddesi hükmü kapsamında oluşturulan Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu tarafından Kurul Başkanlığınca talep edilen konulara ilişkin gündem maddelerini görüşmek ve karara bağlamak üzere 20/12/2021 tarihinde yapılan toplantı neticesinde alınan ve Başkanlık Makamının 08/04/2022 tarih ve E-55935724-050.06.04-394 sayılı onayı ile yürürlüğe giren kararlara aşağıda yer verilmiştir.

Sıra No Karar Tarihi ve Sayısı Konu ve Karar
1 20/12/2021
2021/DK- 1/1
Konu: Transfer fiyatlandırması incelemelerinde mükellefin ortaklarına veya ilişkili kişilerine para kullandırdığı durumlarda iç emsal yok ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edilen bankalarca açılan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının, kullandırılan döviz cinsinin mezkûr ilanda yer almaması halinde ise bankalardan alınan faiz oranı bilgilerinin dış emsal olarak dikkate alınması gerektiği hakkında.

Karar: Transfer fiyatlandırması incelemelerinde mükellefin ortaklarına veya ilişkili kişilerine para kullandırdığı durumlarda iç emsal yok ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından ilan edilen bankalarca açılan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının, kullandırılan döviz cinsinin mezkûr ilanda yer almaması halinde ise bankalardan alınan faiz oranı bilgilerinin dış emsal olarak dikkate alınması gerekmektedir.

2 20/12/2021

2021/DK-1/2

Karar: İşleme ait bedelin emsale aykırı olduğu yönünde yapılan değerlendirme sonrası. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27 nci maddesi kapsamında yapılan eleştirilerde, faturanın eksik düzenlendiğinden ya da hiç düzenlenmediğinden hareketle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmektedir.

Karar: İşleme ait bedelin emsale aykırı olduğu yönünde yapılan değerlendirme sonrası. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi veya 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27 nci maddesi kapsamında yapılan eleştirilerde, faturanın eksik düzenlendiğinden ya da hiç düzenlenmediğinden hareketle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmektedir.

3 20/12/2021

2021/DK-1/3

Konu: Devreden katma değer vergisine yönelik düzeltme işlemlerinin: incelenen dönemi takip eden dönemden rapor tarihinin içinde bulunduğu vergilendirme dönemine kadar ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkması halinde Vergi Müfettişi tarafından, belirtilen dönemlerde ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkmaması halinde Vergi Dairesi Müdürlüğünce yerine getirilmesi hakkında

Karar: Devreden katma değer vergisine yönelik düzeltme işlemlerinin; mükellefin devreden Katma Değer Vergisinin azaltılması sonucu, incelenen dönemi takip eden dönemden rapor tarihinin içinde bulunduğu vergilendirme dönemine kadar ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkması halinde incelemeyi yürüten Vergi Müfettişi tarafından her hesap dönemi takvim yılı için ayrı rapor düzenlenmek suretiyle yapılması: belirtilen dönemlerde ödenecek veya haksız iade edilen KDV çıkmaması halinde müteakip dönem düzeltme işlemlerinin Vergi Dairesi Müdürlüğünce yerine getirilmesi gerekmekledir.

4 20/12/2021

2021/DK-1/4

Konu: Sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, hem kurumlar/gelir vergisi (gider veya maliyetlerin kabul edilmemesi) hem de katma değer vergisi (indirimlerin reddi) yönünden eleştiri yapılması durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerektiği hakkında.

Karar: Belge konusu mal ve veya hizmetin gerçekten alınmadığı ve sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, hem kurumlar gelir vergisi (gider veya maliyetlerin kabul edilmemesi) hem de katma değer vergisi (indirimlerin reddi) yönünden eleştiri yapılması durumunda, faturanın hiç düzenlenmediğinden hareketle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 nci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmekledir.

5 20/12/2021

2021/DK-1/5

Konu: Sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, kurumlar/gelir vergisi yönünden bir eleştiri yapılmayarak (gider veya maliyetlerin kabul edilmesi) sadece katma değer vergisi yönünden bir eleştiri yapılması (indirimlerin reddi) durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmesi  gerektiği hakkında.

Karar: Belge konusu mal ve veya hizmetin gerçekte alındığı ve sahte belgenin bilerek kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, kurumlar gelir vergisi yönünden bir eleştiri yapılmayarak (gider veya maliyetlerin kabul edilmesi) sadece katma değer vergisi yönünden bir eleştiri yapılması (indirimlerin reddi) durumunda 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmesi gerekmekledir.

6 20/12/2021

2021/DK-1/6

Konu: Sahte belgenin bilmeden kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerektiği hakkında.

Karar: Sahte belge kullanma incelemelerinde sahte belgenin bilmeden kullanıldığı yönünde yapılan değerlendirme sonrası. 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrası hükmü kapsamında özel usulsüzlük cezasının kesilmemesi gerekmekledir.

7 20/12/2021

2021/DK-1/7

Konu: Daha önce yapılan incelemelerde sahte belge kullanımı sebebiyle hakkında vergi sucu raporu düzenlenmiş alan mükellef ile ilgili olarak daha sonra aynı yılda başka mükelleften yine sahte belge kullandığının tespiti halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerektiği hakkında.

Karar: Daha önce yapılan incelemelerde sahte belge kullanımı sebebiyle hakkında vergi suçu raporu düzenlenmiş olan mükellef ile ilgili olarak daha sonra aynı yılda başka mükelleften yine sahte belge kullandığının ve bu belgeleri bilerek (kasten) kullandığının tespit edilmesi halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerekmektedir.

8 20 /12 2021

2021/DK-1/8

Konu: Daha önce yapılan incelemelerde defter ve belge ibraz edilmemesi sebebiyle vergi suçu raporu düzenlenmiş olan mükellef ile ilgili aynı yıla ilişkin farklı bir inceleme nedeniyle yine defter ve belge ibraz edilmezse 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerektiği hakkında

Karar: Daha önce yapılan incelemelerde defter ve belge ibraz edilmemesi sebebiyle vergi suçu raporu düzenlenmiş olan mükellef ile ilgili aynı yıla ilişkin farklı bir inceleme nedeniyle yine defter ve belge ibraz edilmezse 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367 nci maddesi gereğince yeni bir vergi suçu raporu düzenlenmesi gerekmektedir.




Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler İçin Hesaplama Aracı (KGK-SİHA)

Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler İçin Hesaplama Aracı (KGK-SİHA) Değerli Kullanıcı, Bilindiği üzere, hangi şirketlerin bağımsız denetime tabi o.

 

 

Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler İçin Hesaplama Aracı (KGK-SİHA)

 

Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler İçin Hesaplama Aracı (KGK-SİHA)

Değerli Kullanıcı,

Bilindiği üzere, hangi şirketlerin bağımsız denetime tabi olacağı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 397/4’üncü maddesinde belirtilmiş olup anılan maddede, Kanunun 398’inci maddesi kapsamında denetime tabi olacak şirketlerin Cumhurbaşkanınca (Bakanlar Kurulunca) belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda, 26/05/2018 tarihli ve 30432 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 26/03/2018 tarihli ve 2018/11597 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı (Karar) ile denetime tabi olacak şirketler için ölçütler belirlenmiş, söz konusu ölçütleri sağlayan şirketlerin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ile 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri çerçevesinde bağımsız denetime tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.

Anılan Karar’da denetime tabi olacak şirketler aşağıdaki şekilde gruplandırılmış ve her bir grup için farklı ölçütler belirlenmiştir:

a. Karar’a Ekli (I) Sayılı Liste kapsamında olan şirketler,

b. Karar’a Ekli (II) Sayılı Liste kapsamında olan şirketler,

c. Sermaye piyasası araçları bir borsada veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda işlem görmeyen ancak 6/12/2012 tarihli ve 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında halka açık sayılan şirketler,

c. Yukarıda belirtilenler dışında kalan ve herhangi bir özellikli durumu olmayan şirketler (Genel Denetim Kriterlerine Tabi Olan Şirketler).

Bağımsız denetime tabi olup olunmadığının belirlenmesine yönelik hesaplamaların yapılmasında esas alınacak finansal tablolar ile hesaplamaların nasıl yapılacağına yönelik açıklamalar ise Karar’ın 5’inci maddesi ile 16/02/2019 tarihli ve 30688 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına İlişkin Usul ve Esaslar’da (Usul ve Esaslar) açıklanmıştır.

Bağımsız denetime tabi olup olmadığını hesaplama ve belirleme sorumluluğu asıl olarak şirketin kendisine aittir. Bu kapsamda şirketler, Karar’da belirtilen ölçütler çerçevesinde kendisine ve varsa bağlı ortaklık ve iştiraklerine ait veriler üzerinden Usul ve Esaslar’da yer alan açıklamalar çerçevesinde hesaplamaları yaparak bağımsız denetime tabi olup olmadığını belirlemek zorundadır.

Bağımsız denetimden geçmiş finansal tabloların sağladığı faydalar çerçevesinde öneminin ve kullanım alanının artması, başta bankalar olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak işlemlerde şirketin denetime tabi olup olmadığı hususunun ayrı bir önem kazanması ve denetime tabi olduğu halde denetim yaptırmayan şirketlerin Kurumumuzca Ticaret Bakanlığı’na bildirilmesi gibi nedenler “Denetime tabi miyim?” sorusunu ön plana çıkarmış ve bu sorunun cevabına esas hesaplamanın doğru yapılmasının önemini artırmıştır. Ancak Kurumumuza yapılan bildirim ve başvurulardan; denetime tabi olup olmadığına yönelik yapılacak hesaplamalarda şirketin kendisinin yanında varsa bağlı ortaklık ve iştirakine ait verilerin de esas alınması, yıllara yaygın inşaat ve onarım işlerinde hesaplamanın değişmesi gibi bazı nedenlerle, şirketlerin söz konusu hesaplamanın nasıl yapılacağı hususunda tereddütler yaşadığı anlaşılmıştır.

Bu kapsamda, bağımsız denetime tabi olunup olunmadığının hesaplanmasında şirketlere rehberlik sağlamak, bu konuda kaliteli ve hızlı bir hizmet sunarak oluşması muhtemel kaynak ve zaman kaybını gidermek ve hesaplamanın yapılmasında yeknesaklığı sağlayarak yaşanması muhtemel tereddütleri gidermek amacıyla Kurumumuz tarafından Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler İçin Hesaplama Aracı (KGK-SİHA) oluşturulmuştur.

İnternet sitemizde ilk defa erişime açtığımız KGK-SİHA’da, öncelikle şirketin Karar’da oluşturulan gruplardan hangisine girdiğinin ve denetim muafiyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesine yönelik soruların cevaplandırılması, akabinde ise sorgulaması yapılacak şirketin kendisine ve varsa bağlı ortaklık ve iştiraklerine ait aktif toplamı, yıllık net satış hasılatı ve çalışan sayısı gibi hesaplamada esas alınacak verilerinin açılan alanlara girilmesi istenilmektedir. Yapılan söz konusu veri girişlerine göre de sorgulaması yapılan şirketin Karar kapsamında bağımsız denetime tabi olup olmadığına yönelik bir değerlendirme sonucu çıkmaktadır. Bu nedenle, girilen verilerin doğruluğu, hesaplama sonuçlarının doğruluğu açısından büyük önem taşımaktadır.

Kurumsal temel değerlerimiz, amaç ve hedeflerimiz çerçevesinde şimdiye kadar yapmış olduğumuz diğer birçok çalışmamız gibi KGK-SİHA’nın da başta sermaye şirketleri olmak üzere tüm paydaşlarımıza faydalı olmasını diliyor, programın hazırlanmasında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

Dr. Hasan ÖZÇELİK

Başkan

Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketler İçin Hesaplama Aracına (KGK-SİHA) erişmek için tıklayınız – KGK’ya Link




Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2022/61 K: 2022/101 – 492 Sayılı Harçlar Kanunu

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2022/61 Karar Sayısı: 2022/101 Karar Tarihi: 8/9/2022 İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Küçükçekmece 5. Asliye H…

 

 

Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2022/61 K: 2022/101 – 492 Sayılı Harçlar Kanunu

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı : 2022/61

Karar Sayısı: 2022/101

Karar Tarihi: 8/9/2022

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU: 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun;

A. 28. maddesinin birinci fıkrasının 23/7/2010 tarihli ve 6009 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle değiştirilen (a) bendinin,

B. 32. maddesinin birinci cümlesinin,

“davalısı harçtan muaf olun davalar” yönünden Anayasa’nın 2., 5., 35. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptallerine karar verilmesi talebidir.

OLAY: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasında İtiraz konusu kuralların “davalısı harçtan muaf olan davalar” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.

I İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKÜMLERİ

Kanun’un İtiraz konusu kuralların da yer aldığı;

1. 28. maddesi şöyledir:

“Nispi harçlarda ödeme zamanı:

Madde 28- (1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir:

a) (Değişik: 23,7/2010-6009/18 md) Karar ve ilam harcı.

Karar ve ilam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir. Şu kadar ki, ölüm ve cismani zarar sebebiyle ayıltın maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınan haran oranı yirmide bir olarak uygulanır. Bakiye karar ve ilam harcının Ödenmemiş olması, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmez.

b) İcra Tahsil Harcı,

İcra takiplerinde Tahsil Harcı alacağın ödenmesi sırasında, ödeme yapılmayan hallerde harç alacağının doğması tarihinden itibaren 15 gün içinde ödenir.

Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğar.

Kanunun değeri üzerinden alınacak İflas Harçlarında da bu bent hükümleri uygulanır.

c) Depozito, defter tutma ve miras İşlerine ait harçlar,

(1) Sayılı tarifenin (D) bölümümle yazılı depozito defter tutma ve miras işlerine ait harçlar işin sonundan itibaren 15 gün içinde ödenir.”

2. 32. maddesi şöyledir.

“Harcı ödenmiyen işlemler:

Madde 32- Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmiyen harçları diğer taraf öderse İşleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.

II. İLK İNCELEME

1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Engin YILDIRIM, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU, Selahaddin MENTEŞ, İrfan FİDAN ve Kenan YAŞAR’ın katılımlarıyla 12/5/2022 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında öncelikle uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.

2. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, bu dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması, iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.

3. İtiraz yoluna başvuran Mahkeme 492 sayılı Kanun’un 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 32. maddesinin birinci cümlesinin “davalısı harçtan muaf olan davalar” yönünden iptallerini talep etmiştir.

4. Anılan Kanun’un 28. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesi ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan maddi ve manevi tazminat davalarında peşin alınacak karar ve ilam harcının oranını düzenlemektedir. Bakılan davanın konusu ise kamulaştırmasız el atma nedenine dayanan tazminat talebine ilişkindir. Bu itibarla anılan cümlenin bakılan davada uygulanma imkânı bulunmamaktadır.

5. Öte yandan anılan bendin üçüncü cümlesinde bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceği hükme bağlanmıştır. Bakılan davada bakiye karar ve ilam harcının ödenmemesinden kaynaklanan ve çözülmesi gereken bir hukuki sorun mevcut değildir. Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyulmasına karar verdikten sonra itiraz yoluna başvuran Mahkemenin bakmakta olduğu davada, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemesinin hangi işlemlerin yapılmasına engel olmadığını düzenleyen anılan cümlenin de uygulanma imkânı bulunmamaktadır.

6. Açıklanan nedenlerle 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun;

A. 28. maddesinin birinci fıkrasının 23/7/2010 tarihli ve 6009 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle değiştirilen (a) bendinin;

1. İkinci ve üçüncü cümlelerinin “davalısı harçtan muaf olan davalar” yönünden itiraz başvurusunda bulunan Mahkemenin bakmakta olduğu davada uygulanma imkânı bulunmadığından bu cümlelere ilişkin başvurunun Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle REDDİNE,

2. Birinci cümlesinin “davalısı harçtan muaf olan davalar” yönünden esasının incelenmesine,

B. 32. maddesinin birinci cümlesinin “davalısı harçtan muaf olan davalar” yönünden esasının incelenmesine,

OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

Tamamı İçin Tıklayınız




TFRS Taksonomisinin Güncellenmiş 2022 Sürümü

TFRS Taksonomisinin Güncellenmiş 2022 Sürümü TFRS Taksonomileri Ülkemizde Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına (TFRS) uygun finansal tabloların (…

 

 

TFRS Taksonomisinin Güncellenmiş 2022 Sürümü

TFRS Taksonomisinin Güncellenmiş 2022 Sürümü

TFRS Taksonomileri

Ülkemizde Türkiye Finansal Raporlama Standartlarına (TFRS) uygun finansal tabloların (dipnotlar hariç) XBRL (eXtensible Business Reporting Language – Genişletilebilir İşletme Raporlama Dili) formatında analize uygun şekilde kullanıcılarla paylaşılmasını sağlamak üzere ilk olarak 2016 yılında TMS Taksonomisi geliştirilmiştir.

2016 TMS Taksonomisi, TFRS 15 Müşteri Sözleşmelerinden Hasılat ve TFRS 16 Kiralamalar Standartları çerçevesinde Nisan 2019 tarihinde güncellenerek, mevzuatta terim birlikteliğini sağlamak amacıyla 2019 TFRS Taksonomisi adıyla yeniden yayımlanmıştır.

TFRS Taksonomisi, finansal tabloların TFRS’ye uyumlu olarak sunulmasını sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu kapsamda TFRS Taksonomisinin içeriği oluşturulurken TFRS’nin güncel halleri ve şirketlerce yayınlanan finansal tablolar dikkate alınarak, finansal tablo kullanıcılarının ihtiyaç duyabilecekleri tüm kalemlere yer verilmiştir. Diğer taraftan, TFRS’nin finansal tablolarda ayrı bir kalem olarak sunulmasını zorunlu kıldığı kalemler dışında; bu Taksonomiyi kullanacak şirketlerin önemlilik arz etmemesi nedeniyle finansal tablo kullanıcılarının dikkatine sunulmasına ihtiyaç duymadıkları kalemlere elektronik ortamda sunacakları finansal tablolarda yer vermelerine gerek bulunmamaktadır.

TFRS Taksonomileri

Taksonomi Tarih Bağlantı
2022 TFRS Taksonomisi 04.10.2022  İndir
2019 TFRS Taksonomisi 15.04.2019  İndir
2016 TMS Taksonomisi 06.06.2016  İndir

Diğer Dokümanlar

Açıklama Bağlantı
2022 TFRS Taksonomisi Finansal Tablo Çıktıları  İndir
2019 TFRS Taksonomisi ile 2022 TFRS Taksonomisi Arasındaki Değişimler  İndir
2019 TFRS Taksonomisi Finansal Tablo Çıktıları  İndir
2016 TMS Taksonomi Finansal Tablo Çıktıları  İndir
2016 TMS Taksonomisi ile 2019 TFRS Taksonomisi Arasındaki Değişimler  İndir

Kaynak: KGK