SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI DUYURU Sosyal Güvenlik Kurumu e-Tebligat Uygulaması…

 

 

SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

 

SGK e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

DUYURU

Sosyal Güvenlik Kurumu e-Tebligat Uygulamasının Tüm İllerde Kullanıma Açılması

Bilindiği üzere, 24.9.2021 tarihli ve 31608 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin” Yönetmelik 1.10.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Elektronik Tebligat (e-Tebligat) uygulamasının hayata geçmesiyle birlikte Kurumumuz Merkez Teşkilatı/Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tebliğ edilmesi gereken evrak elektronik ortamda imzalanmakta ve muhatabın elektronik tebligat adresine iletilmektedir.

Bu kapsamda 9.2.2022 tarihinde Eskişehir İlinde, 4.4.2022 tarihi itibariyle Bursa, Konya ve Gaziantep illerinde, 1.9.2022 tarihi itibariyle de Ankara ilinde ve 7.10.2022 tarihi itibariyle Adana -Antalya -Aydın -Balıkesir -Denizli-Diyarbakır- Erzurum- Hatay -İstanbul-İzmir- Kahramanmaraş -Kayseri- Kocaeli -Malatya- Manisa -Mardin- Mersin -Muğla- Ordu -Sakarya -Samsun- Şanlıurfa -Tekirdağ -Trabzon-Van illerinde SGK e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olanlara elektronik tebligat gönderilmeye başlanmıştır.

Bu sefer, 1.11.2022 tarihinden itibaren tüm illerde e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olan muhataplara elektronik tebligat gönderilmeye başlanacak olup, e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat yapılmaya devam edilecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: SGK




Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler

Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler Nelerdir? Sigorta Primine Esas Kazanca Kısmen Tabi Tutulan Ödemeler 5510 sayılı Kanunun 80 inci madd…

 

 

Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler

Sigorta Priminden Kısmen İstisna Tutulan Ödemeler Nelerdir?

ÖZET

1) Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak günlük asgari ücretin %6’sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı (Bugün için günlük 12,94 TL),

2) Sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından gerek işyerinde gerekse işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri,

3) Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Kanunda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk için çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına aylık asgari ücretin %2’si oranındaki tutarı(Bugün için aylık 129,42 TL ),

4) Aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, aylık asgari ücretin %10’u oranındaki tutarı (Bugün için aylık 647,10 TL),

5) Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin %30’una isabet eden kısmı, Prime esas kazanca dahil edilmez.

 

Sigorta Primine Esas Kazanca Kısmen Tabi Tutulan Ödemeler

5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 97 inci maddesinin 7 inci ve 8 inci fıkralarında sigorta priminden kısmen istisna tutulan ödemeler belirtilmiştir. Aşağıda bu ödemeler ile ilgili hususlar açıklanmıştır.

Yemek ödemeleri;

Sigortalılara yemek parası adı altında yapılan ödemelerin, işyerinde veya müştemilatında işveren tarafından yemek verilmemesi şartıyla, fiilen çalışılan gün sayısı dikkate alınarak 16 yaşından büyükler için belirlenen günlük asgari ücretin %6’sının, yemek verilecek gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak miktarı, prime esas kazançların tespitinde dikkate alınmamakta, dolayısıyla bu tutardan prim kesilmemektedir.

Bu durumda, yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar,

Brüt Günlük Asgari Ücret x %6= X (Günlük istisna tutarı)

Yemek Parası Verilen Gün Sayısı (Ay içinde fiilen çalışılan gün sayısı) x (Günlük istisna tutarı) = Aylık İstisna Tutarı,

Ödenen Yemek Parası – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Yemek Parası,

Formülü vasıtasıyla hesaplanmaktadır.

Sigortalılara ay içinde yemek parası olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından (örneğin yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki karşılığında) gerek işyerinde gerekse işyerinin dışında yemek verilmesi halinde, işverenlerce bu firma veya şahıslara fatura karşılığında yemek bedeli olarak ödenen fatura bedelleri prime esas kazanca dahil edilmemektedir.

Konu hakkında, şuan TBMM genel Kurulunda vergi yönüyle bir düzenleme söz konusudur. Aynı konu ile ilgili SGK tarafından da yönetmelikle düzenleme yapılacağı Plan ve Bütçe Komisyonunda açıklanmıştır. Buna ilişkin düzenleme yapıldığında ayrıca bilgi verilecektir.

Örnek: Aylık brüt ücreti 8.000,00 TL olan sigortalıya 2022/Eylül ayında 500 TL tutarında yemek parası ödenmiştir. Sigortalının ilgili ayda 22 gün fiilen çalıştığı göz önüne alındığında yemek parası adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

215,7 TL x %6= 12,94 (Günlük İstisna tutarı)

12,94 x 22 Gün= 284,68 TL (İstisna Tutarı)

500 TL – 284,68 TL= 215,32 TL (Prime Esas Kazanca dahil edilecek yemek parası)

Çocuk zammı (yardımı)

Sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla ve fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olan çocuklarından 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitimi Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ya da işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklarından en fazla iki çocuk (iki çocuk dahil) için çocuk zammı adı altında yapılan ödemelerin, çocuk başına 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %2’si,

657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz her bir çocuğu için % 4’ü oranındaki tutarı,

Aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.

Örnek: Özel sektörde çalışan ve aylık brüt ücreti 8.000,00 TL olan (A) sigortalısına 2022/Ağustos ayında 3 çocuğu göz önüne alınarak çocuk başına 200 TL çocuk zammı verilmiştir.

6.471 x % 2= 129,42 TL (Tek çocuk için istisna tutarı)

129,42 x 2 = 258,84 TL (İki Çocuk için istisna tutarı)

400 – 258,84 = 141,16 TL (İki çocuk için prime esas kazanca dahil edilecek çocuk zammı)

Üçüncü çocuk için verilen 200 TL lik tutar için istisna söz konusu olmadığından bu tutarın tamamı prime esas kazanca tabii tutulacaktır.

Aile zammı (Yardımı)

Sigortalılara aile zammı adı altında yapılacak ödemelerin, sigortalının hizmet akdinin devam etmesi şartıyla fiilen çalışmasının olup olmadığı üzerinde durulmaksızın, sigortalının eşinin Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmaması ve Kurumdan gelir veyahut aylık almaması durumunda, 16 yaşından büyükler için belirlenen aylık asgari ücretin %10’u,

657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi kapsamında çalışan sigortalıların aynı şartları haiz eşi için % 20’si oranındaki tutar aylık prime esas kazançların hesaplanmasında dikkate alınmamaktadır.

Bu durumda, aile zammı adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

Brüt Aylık Asgari Ücret x %10 = İstisna Tutarı,

Ödenen Aile Zammı – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Aile Zammı,

Formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

Örnek: Aylık brüt ücreti 8.000,00 TL olan (B) sigortalısına 2022/Ekim ayında 800 TL tutarında aile zammı verilmiştir. Sigortalı (B) nin prime esas kazancına dahil edilecek tutar;

6.471 X %10 = 647,10 TL (istisna Tutarı)

800 TL – 647,10 TL = 152,9 TL (Prime esas kazanca dahil edilecek aile zammı)

Özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine yapılan ödemeler

5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, “… işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin %30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tâbi tutulmaz.” denilmektedir.

Sigortalı adına ay içinde özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverence yapılan ödemeler toplamının aylık asgari ücretin %30’una isabet eden kısmı prime esas kazanca dahil edilmeyecek, kalan tutar ise ödendiği ayın prime esas kazancına dahil edilmektedir.

Özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı adı altında işverenlerce yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar;

Brüt Aylık Asgari Ücret X %30 = İstisna Tutarı,

Özel Sağlık Sigortası Primi + Bireysel Emeklilik Katkı Payı – İstisna Tutarı = Prime Esas Kazanca Dahil Edilecek Özel Sağlık Sigortası Primi ve Bireysel Emeklilik Katkı Payı Tutarı,

Formülü vasıtasıyla hesaplanacaktır.

Örnek: Aylık brüt ücreti 10.000,00 TL olan (D) sigortalısına 2022/Eylül ayında 2.000TL tutarında bireysel emeklilik katkı payı ödemesi yapılmıştır.

6.471x%30 =1.941,3 (İstisna Tutarı)

2.000-1.941,3=58,7 TL ((Prime esas kazanca dahil edilecek tutar)

Buna karşın, sigortalının özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payının ödendiği aydaki prime esas kazancının, 5510 sayılı Kanunun 82 inci maddesine istinaden belirlenen prime esas kazanç üst sınırının üzerinde olması halinde, söz konusu özel sağlık sigortası ve bireysel emeklilik katkı payları takip eden iki ayda üst sınır aşılmamak kaydıyla sigortalının prime esas kazancına dahil edilmektedir.

Sigortalı adına işveren tarafından yalnızca özel sağlık sigortası primi veya yalnızca bireysel emeklilik katkı payı ödenmiş olması durumunda ise, prime esas kazanca dahil edilecek tutar, ödenen özel sağlık sigortası primi veya bireysel emeklilik katkı payı üzerinden %30 oranındaki istisna tutarının düşülmesi suretiyle hesaplanacaktır.

Kaynak: TÜRMOB




5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 30/9/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6297)

Kurumlar Vergisi Geçici 14 Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisna 6297   5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesini…

 

 

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 30/9/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6297)

 

Kurumlar Vergisi Geçici 14 Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisna 6297

ÖZET: Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 14 üncü maddesinde Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların bilançolarında yer alan yabancı paralarını, Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançları ile bu varlıkların Türk lirasına çevrildiği tarihte oluşan kur farkları kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur.

Cumhurbaşkanı Kararı ile, 30/9/2022 tarihli bilançolarında yer alan döviz varlıklarını 2022 yılı sonuna kadar kur korumalı mevduat ve katılma hesaplarına yatırıp en az üç ay vadeli olacak şekilde bu hesaplarda değerlendiren kurumların bu hesaplardan elde ettikleri kazançları da kurumlar vergisinden istisna edilmiştir. (GİB)

5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 14 üncü Maddesinin Dördüncü Fıkrasında Yer Alan İstisnanın, Kurumların 30/9/2022 Tarihli Bilançolarında Yer Alan Yabancı Paralar İtibarıyla da Uygulanması Hakkında Karar (Karar Sayısı: 6297)

27 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31996

Karar Sayısı: 6297

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan istisnanın, kurumların 30/9/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralar itibarıyla da uygulanmasına, 5520 sayılı Kanunun mezkur maddesi gereğince karar verilmiştir.

26 Ekim 2022

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI




Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321) – GVK 321

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321) Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 311)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 321) 30 Ekim 20…

 

 

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321) – GVK 321

 

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 321)

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 311)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 321)

30 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31998

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZET:

321 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile 311 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yapılan değişiklikle;

  • Genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinin tek işveren sayılarak bu kurumlardan elde edilen ücret gelirlerinin kümülatif matrah üzerinden tevkif suretiyle vergilendirilmesi,
  • Hizmet erbabının aynı takvim yılı içerisinde işveren değişikliği yaptığı durumlarda, talep etmesi ve işverenin de kabul etmesi halinde, yeni işverenin eski işverendeki gelir vergisi matrahını dikkate alarak kümülatif matrah üzerinden tevkifat yapılması,

hususlarında açıklamalar yapılmıştır.(GİB)

MADDE 1- 27/5/2020 tarihli ve 31137 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 311)’nin 20 nci maddesinin madde başlığında ve üçüncü fıkrasında yer alan “yönetim” ibareleri “bütçe” şeklinde, birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, dördüncü fıkrasında yer alan “genel yönetim kapsamında bulunan kamu idareleri ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç)” ibaresi “genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinde” şeklinde, beşinci fıkrasında yer alan “genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlar (ticaret şirketleri hariç)” ibaresi “genel bütçe kapsamında bulunan kamu idareleri”, “Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda (ticaret şirketleri hariç)” ibaresi “Genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinde” şeklinde, altıncı fıkrasında yer alan “Genel yönetim kapsamındaki idareler ile bu idarelere bağlı, ilgili ve ilişkili kurum ve kuruluşlarda” ibaresi “Genel bütçe kapsamında bulunan kamu idarelerinde” şeklinde ve aynı maddede yer alan örnekler aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri sayılmış bulunmaktadır.”

“Örnek 7: (A) Bakanlığında görevli Bay (B), nakil yoluyla (Ç) Bakanlığına geçmiştir. Bay (B)’nin (Ç) Bakanlığında aynı takvim yılında elde ettiği ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı, (A) Bakanlığında süregelen gelir vergisi matrahıyla birleştirilecek ve tek işverenden elde edilen ücret geliri olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Bu durumda, tek işverenden elde edildiği kabul edilen ücret gelirlerinin 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarı aşmaması halinde, söz konusu ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

Örnek 8: (E) Bakanlığında görevli Bayan (F), bu Bakanlıktan aldığı ücretin yanı sıra (K) Bakanlığının bağlı kuruluşu olan ve (I) sayılı cetvelde yer alan (L) Kurumunda kurulan bir komisyonda görev alması karşılığı ücret geliri elde etmiştir. Bayan (F)’nin, (E) Bakanlığı ile (L) Kurumundan aldığı ücret ödemeleri, tek işverenden elde edilen ücret olarak kümülatif matrah esas alınmak suretiyle vergilendirilecektir.

Bu durumda, tek işverenden elde edildiği kabul edilen ücret gelirlerinin 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarı aşmaması halinde, söz konusu ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecektir.

Örnek 9: (O) Bakanlığında görevli Bay (N), aynı zamanda (O) Bakanlığının (I) sayılı cetvelde yer almayan ilgili bir kuruluşunda yönetim kurulu üyeliğinden dolayı huzur hakkı geliri elde etmektedir. Bay (N)’ye yapılan ücret ödemeleri, birbiri ile ilişkilendirilmeyecek olup ayrı ayrı vergilendirilecektir.

Bay (N) tarafından elde edilen ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahlarının 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarları aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.

Örnek 10: (S) Bakanlığında görevli Bay (Ö), nakil yoluyla (T) Bakanlığının ilişkili kuruluşu olan ve (I) sayılı cetvelde yer almayan (R) kurumuna geçmiştir. Bay (Ö)’nün (R) kurumundaki ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı, (S) Bakanlığında süregelen gelir vergisi matrahı ile ilişkilendirilmeyecek olup ayrı olarak vergilendirilecektir.

Bay (Ö) tarafından elde edilen ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahlarının 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarları aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.

Örnek 11: (U) Bakanlığında görevli Bayan (Ü), aynı zamanda (V) Üniversitesinden de ücret geliri elde etmektedir. Bayan (Ü)’nün (U) Bakanlığındaki ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı ile (V) Üniversitesindeki ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahı birbiriyle ilişkilendirilmeyecek olup ayrı ayrı vergilendirilecektir.

Bayan (Ü) tarafından elde edilen ücret gelirlerine ait gelir vergisi matrahlarının 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (b) alt bendinde belirtilen tutarları aşması halinde, ücret gelirlerinin tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 21 inci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Hizmet erbabının talep etmesi ve işverenlerin de kabul etmesi kaydıyla, yıl içerisinde aynı anda birden fazla işverenden alınan ücret gelirleri de kümülatif matrah dikkate alınarak tevkifata tabi tutulabilir.”

MADDE 3- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 




Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43) Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 43…

 

 

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 43)

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 43)

25 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31994

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (I/C-2.1.1.2.) bölümünün ikinci paragrafında yer alan “sorumlu sıfatıyla” ibaresi ile üçüncü paragrafının üçüncü satırında yer alan “- Sorumlu sıfatıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “kanuni süresinde” ibareleri eklenmiş; aynı bölümün üçüncü paragrafının üçüncü satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiş; aynı bölümde yer alan “Örnek”in ikinci paragrafının üçüncü cümlesi “2 No.lu KDV Beyannamesi yanlışlıkla süresinden sonra 20 Ağustos tarihinde verilirse ve tevkif edilen 126 TL tutarındaki KDV 5 Eylül tarihinde ödenirse söz konusu KDV, en erken ödemenin yapıldığı Eylül dönemine ilişkin 1 No.lu KDV Beyannamesinde indirim konusu yapılabilecektir.” şeklinde değiştirilmiştir.

“- Sorumlu sıfatıyla kanuni süresinden sonra beyan edilen kısmı ise bu beyana ilişkin ödemenin yapıldığı döneme ait,”

MADDE 2- Aynı Tebliğin (I/C-2.1.3.3.8.1.) bölümünde yer alan “(4/10)” ibaresi “(5/10)” olarak değiştirilmiş; aynı bölümün ikinci paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Ayrıca, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin payları Borsa İstanbul A.Ş.’de işlem gören şirketler tarafından tesliminde de tevkifat uygulanır.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin (III/B-3.) bölümünün üçüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Aynı yetki çerçevesinde, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, en erken ilgili yılın Haziran dönemi en geç ilgili yılın Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin (III/B-3.2.5.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların teslimlerinden doğan yılı içinde nakden iade tutarı, Tebliğin (III/B-3.1.1.) bölümündeki açıklamalar çerçevesinde işlemlerin yapıldığı yılın Ocak-Haziran dönemi için altı aylık olarak ve Haziran dönemi sonu itibarıyla hesaplanır. Benzer şekilde, 10.000 TL ve üstündeki nakden iade taleplerinin, teminat verilmeksizin vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılmasının talep edilmesi halinde, iade vergi inceleme raporunun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihte yapılır.”

MADDE 5- Aynı Tebliğin (IV/A-1.6.) bölümü başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“1.6. İstisna Kapsamındaki İşlemin Gerçekleşmesinden Sonra İşleme İlişkin Mal ve Hizmet Alımları ile İlgili Kur Farkları

Tam istisna kapsamındaki bir işlemin gerçekleşmesinden sonra, söz konusu işleme ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellef lehine veya aleyhine kur farkı ortaya çıkabilmektedir.

Mükellef aleyhine ortaya çıkan kur farkı üzerinden ödenen KDV’lerin tam istisna kapsamındaki işlemin gerçekleştiği vergilendirme dönemine ilişkin yüklenilen KDV hesabına dahil edilerek iadesinin talep edilmesi mümkündür. Ancak, kur farkına ilişkin faturanın iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra gelmesi halinde, işlemle ilgili mal ve hizmet alımlarına ait kur farkı üzerinden ödenen ve yüklenilen KDV hesabına dahil edilmesi gereken KDV, indirim hesaplarına dahil edildiği vergilendirme dönemine ilişkin iade hesabında dikkate alınabilir.

Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin mal ve hizmet alımlarına ilişkin olarak lehine oluşan kur farkı nedeniyle KDV hesaplanması ve kur farkının ortaya çıktığı dönem beyannamesinde beyan edilmesi gerekmektedir. Tam istisna kapsamındaki işlemi yapan mükellefin lehine oluşan kur farkının iade işlemleri sonuçlandırılmadan önce ortaya çıkması halinde bu tutarın iade hesabından düşülmesi gerekmektedir. İadeye konu edilemeyen bu tutarın ise kur farkının ortaya çıktığı dönem indirim hesaplarına alınması mümkündür. Söz konusu kur farkının iade işlemleri sonuçlandırıldıktan sonra ortaya çıkması halinde ise iade hesabında herhangi bir düzeltme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin;

a) (IV/A-5.1.) bölümünün (a) alt bendinde yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun veya sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı bölümün (c) alt bendinde yer alan “teminat mektupları” ibaresi “teminat mektupları veya sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak değiştirilmiştir.

b) (IV/A-5.2.) bölümüne aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin paraya çevrilmeleri konusunda hiçbir sınırlayıcı şart taşımayacak biçimde süresiz ve şartsız, Tahsilat Genel Tebliği (Seri: A Sıra No:1) ekindeki örneğe (EK-13) uygun olarak ve Türkiye’de yerleşik sigorta şirketleri tarafından düzenlenmiş olması gerekir.”

c) (IV/A-5.4.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, ilk paragrafında yer alan “Teminat mektupları” ibaresi “Teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetleri” olarak, ikinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun ve sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “teminat mektubunun” ibaresi “teminat mektubunun/sigorta şirketi kefalet senedinin” olarak ve aynı paragrafta yer alan “bankaların” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketlerinin” olarak değiştirilmiştir.

ç) (IV/A-5.5.) bölümünün başlığında yer alan “Teminat Mektuplarının” ibaresi “Teminat Mektuplarının ve Sigorta Şirketi Kefalet Senetlerinin” olarak, birinci ve üçüncü paragraflarında yer alan “Banka teminat mektubu” ibareleri “Banka teminat mektubu ve sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, birinci paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, ikinci paragrafında yer alan “banka teminat mektuplarının” ibaresi “banka teminat mektupları ve sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak, aynı paragrafta yer alan “Bankalar” ibaresi “bankalar ve sigorta şirketleri” olarak, “teminat mektuplarına” ibaresi “teminat mektuplarına ve sigorta şirketi kefalet senetlerine” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektubunu veren banka şubesinden” ibaresi “teminat mektubunu ve sigorta şirketi kefalet senedini veren banka şubesi veya sigorta şirketinden” olarak değiştirilmiştir.

d) (IV/A-5.6.) bölümünün birinci ve ikinci paragraflarında yer alan “teminat mektubu” ibareleri “teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak, üçüncü paragrafında yer alan “teminat mektuplarının” ibaresi “teminat mektuplarının veya sigorta şirketi kefalet senetlerinin” olarak değiştirilmiştir.

e) (IV/A-6.) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “banka teminat mektubu” ibaresi “banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

f) (IV/C-2.) bölümünün dördüncü paragrafında yer alan “veya banka teminat mektubu” ibaresi “, banka teminat mektubu veya sigorta şirketi kefalet senedi” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 7- Bu Tebliğin;

a) 2 nci, 3 üncü, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri yayımını izleyen ayın başında,

b) Diğer maddeleri ise yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 8- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022

Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022 T.C İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ SUNUŞ BÖLÜM 1: ANAYASA VE SÖZ…

 

 

Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022

Dernekler Mevzuatı Kitabı – 2022

T.C

İçişleri Bakanlığı

Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü

İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ

SUNUŞ

BÖLÜM 1: ANAYASA VE SÖZLEŞMELER

— Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Derneklerle İlgili Hüküm)

— İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme (İlgili Hüküm)

— Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (İlgili Hüküm)

BÖLÜM 2: KANUNLAR

— Dernekler Kanunu

— Türk Medeni Kanunu (İlgili Hükümler)

— Yardım Toplama Kanunu

— Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun

— Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanun

— Uluslararası Nitelikteki Teşekküllerin Kurulması Hakkında Kanun

— Türkiye Emekli Subaylar, Emekli Astsubaylar, Emekli Uzman Erbaşlar, Harp Malulü

— Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri ile Muharip Gaziler Dernekleri Hakkında Kanun

— Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu (İlgili Hüküm)

BÖLÜM 3: CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMELERİ

— Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi (İçişleri Bakanlığı ile İlgili Hükümler)

BÖLÜM 4: YÖNETMELİKLER

— Dernekler Yönetmeliği

— İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri̇ Hakkında Yönetmelik

— İçişleri Bakanlığı Dernekler Denetçileri Yönetmeliği

— Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Gençlik ve Spor Kulüpleri Yönetmeliği

— Yardım Toplama Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik

— Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmelik

BÖLÜM 5: YÖNERGELER

— İçişleri Bakanlığı Bütçesinden Derneklere Yardım Yapılması Hakkında Yönerge

ÖN SÖZ

Ekonomik, askeri veya üretim gibi klasik güç alanları hala bütün kudretleriyle yerlerini korusalar da şimdi bütün bunların yanına, “sivil toplum” gibi yeni güç alanları eklenmektedir.

Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN liderliğinde sivil toplum alanında yaşanan bu değişimin mahiyetini doğru okumuş ve buna yönelik ciddi adımlar atmıştır.

Vakıf, lonca, ahilik gibi pek çok kaynağa sahip sivil toplum kültürümüzü geleceğe taşımak ve yüzyılın ihtiyaçlarına cevap verebilir hale getirmek için 2000’li yılların başında Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın kurulması ve Dernekler Kanunu’nun çıkarılması gibi bir dizi önemli bir adım atılmıştır. STK temsilcileri ile birlikte akademisyenlerin de bulunduğu “Sivil Toplum İstişare Kurulu” oluşturulmasından yeni plan ve projelerin hayata geçirilmesine kadar ortaya koyulan her yenilik, sivil toplum alanına yeni bir ivme kazandırmıştır. Aynı şekilde; DERBİS çerçevesinde kurguladığımız geniş dijital altyapı, sayılarını ciddi şekilde artırdığımız denetim ve “STK Ziyaretleri”miz de yine bu alan için gösterdiğimiz hassasiyetin örneklerindendir.

Bununla birlikte; FETÖ, PKK ve daha pek çok terör örgütün, yabancı istihbarat teşkilatlarının uzantılarının bu alandan temizlenmesi, sivil toplum alanının demokrasi aleyhine bir Truva Atı olarak kullanılmasının da önüne geçmiştir.

Bugün afetlerden göç yönetimine, uyuşturucu ile mücadeleden insani yardımlara kadar daha pek çok alanda en önemli partnerlerimizden biri haline gelen sivil toplumun gücünü korumak ve daha iyi bir noktaya taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü Mevzuat El Kitabı’nın bu alandaki literatüre çok önemli katkılar yapacağına inanıyoruz.

Hem bu çalışmaya hem de sivil toplum faaliyetleri ile bu ülkeye katkı sunan herkese şükranlarımızı sunuyoruz.

Süleyman SOYLU

İçişleri Bakanı

SUNUŞ

Çağdaş dünya ile bütünleşmiş güçlü bir sivil toplum oluşumuna katkıda bulunmak, sivil topluma rehberlik ederek ortak akla ulaşmak, değişen ve gelişen koşullara uyum sağlayarak, sürekli öğrenen ve paylaşan bir kuruluş haline gelme misyonuyla Dernekler Dairesi Başkanlığı yerine kurulan ve 81 ilde teşkilatı bulunan Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü, sektördeki tüm paydaşlarla uyum içerisinde çalışmalarını yürütmektedir.

Ülkemizde sivil örgütlenmenin başlıca görünüm biçimi olan ve bugün sayıları yüz yirmi iki bine ulaşan dernek tüzel kişiliklerinin tüm iş ve işlemlerinin etkin, verimli ve uluslararası standartlara uygun şekilde yürütülebilmesi ile sivil toplum alanında faaliyet gösteren kuruluşların nicel ve nitel kapasitelerinin artırılması maksadıyla kamu-STK iş birliği içerisinde birçok çalışma yürütülmekte, ilgili mevzuat hükümleri de bu doğrultuda güncellenmektedir.

Bu kapsamda sivil toplum alanında faaliyet gösteren STK ve kamu kurumu temsilcilerinin işlemlerini mevzuata uygun yürütmelerini ve Dernekler Mevzuatına pratik bir şekilde ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla dernekleri ilgilendiren güncel mevzuat bir araya getirilmiştir.

Güncel değişiklikleri de içeren bu mevzuat kitabının hazırlanmasında ve yayımlanmasında emeği geçen kıymetli mesai arkadaşlarıma teşekkür eder, kitabın dernekler başta olmak üzere ilgili sivil toplum kuruluşlarına ve sivil toplum sektörüne katkı sağlamasını dilerim.

Ahmet TÜRKÖZ

Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdür V.

Kitap İçin Tıklayınız – İçişleri Bakanlığına Link




KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri

KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri KALİTE YÖNETİMİ STANDARTLARINA İLİŞKİN UYGULAMA REHBERLERİNİN YAYIMLANMASI HAKK…

 

 

KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri

KGK – Kalite Yönetimi Standartlarına İlişkin Uygulama Rehberleri

KALİTE YÖNETİMİ STANDARTLARINA İLİŞKİN UYGULAMA REHBERLERİNİN YAYIMLANMASI HAKKINDA DUYURU

Bilindiği üzere Temmuz 2O22’de Kurumumuz tarafından, denetim şirketlerinin kalite yönetimi yaklaşımını güçlendiren iki yeni ve bir revize Kalite Yönetim Standardı taslağı yayımlanmıştır:

KYS 1 Finansal Tabloların Bağımsız Denetim veya Sınırlı Bağımsız Denetimleri ile Diğer Güvence Denetimleri ya da İlgili Hizmetleri Yürüten Bağımsız Denetim Şirketleri için Kalite Yönetimi

• KYS 2 Denetimin Kalitesinin Gözden Geçirilmesi

• BDS 220 (Revize) Finansal Tabloların Bağımsız Denetiminde Kalite Yönetimi

TEMEL DEĞİŞİKLİKLER

Söz konusu Standartlar; artan paydaş beklentileri ile proaktif ve uyarlanabilir kalite yönetim sistemlerine duyulan ihtiyaç dâhil olmak üzere, gelişen ve giderek daha karmaşıklaşan bir denetim ekosistemini ele almakta ve denetim şirketlerini: izleme ve düzeltme süreçlerim geliştirmeye, kaliteyi kurumsal kültürlerine ve “üst yönetimin tutumu”na yerleştirmeye ve denetimin kalitesinin gözden geçirilmesini geliştirmeye yönlendirmektedir. Standartların getirdiği temel değişiklikler aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

— Liderlik yapısının sorumluluklarını ve hesap verebilirliğini artırma ve kurumsal yönetişimi geliştirme

— Kalite hedeflerine ulaşılmasında risk esaslı bir yaklaşım benimseme

— Teknolojinin, denetim ağlarının ve dış hizmet sağlayıcıların kullanımını ele alacak şekilde Standartları modernize etme

— Dahili ve harici olmak üzere, sürekli bilgi akışını ve iletişimi artırma

— Kalite yönetim sistemlerinin proaktiif şekilde izlenmesi ve eksikliklerin zamanında ve etkin seklide düzeltilmesi

— Sorumlu denetçinin denetim liderliği ve denetimin kalitesine ilişkin sorumluluklarını genişletme

— Daha güçlü bir kalite gözden geçirmesi için yükümlülükleri güçlendirme

UYGULAMA REHBERLERİ

İlk Uygulama Rehberleri, paydaşların söz konusu Standartlarda yer alan yükümlülükleri daha iyi anlamaları ve Standartlarda yer alan hükümlerin amaçlanan seklide uygulanması konusunda yardımcı olmak üzere tüm ilgililerin istifadesine sunulmaktadır. Rehberler. Standartların ikâmesi mahiyetinde olmayıp, uyulması zorunlu olan düzenlemeler değildir.

KYS1 İlk Uygulama Rehberi tıklayınız
KYS2 İlk Uygulama Rehberi tıklayınız
BDS 220 İlk Uygulama Rehberi tıklayınız

Kaynak: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu




İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak Tebliği İlanen Yapılmasında İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak Vergi Usul Kanununun 103’ü…

 

 

İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

İlanen Tebliğde İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

Tebliği İlanen Yapılmasında İnternet Haber Siteleri de Kullanılacak

ÖZET:

7418 sayılı Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile Vergi Usul Kanununda yapılan değişiklikle, ilan ile yapılan tebliğin konusu

⎯ 4.900 ile 490.000 TL arasında vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilanın, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazeteye ilave olarak ayrıca “bir internet haber sitesinde”

⎯ 490.000 TL’yi aşması halinde ilanın, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ve ayrıca “bir internet haber sitesinde” yapılacağı belirtildi.

Düzenleme 1/4/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.

Vergi Usul Kanununun 103’üncü maddesinde tebliğin ilan ile yapılacağı haller yer almaktadır. Buna göre, aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla yapılmaktadır.

1) Muhatabın bu Kanunun 101 inci maddesi kapsamında bilinen adresi yoksa,

2) Bu Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (2) numaralı bentlerinde sayılan bilinen adreste tebliğ yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde kayıtlı bir adresi bulunmazsa,

3) Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa,

4) Başkaca nedenlerden dolayı tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa.

Vergi Usul Kanununun 104’üncü maddesinde ise ilanın şekline ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup; Kamuoyunda sosyal media ile ilgili düzenleme olarak bilinen 7418 sayılı Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 28’inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 104’üncü maddesinde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Yapılan değişiklikle Vergi Usul Kanunu’nun 104’üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin birinci cümlesine “gazetede” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi ve bendin ikinci cümlesine “gazetelerden birinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi eklendi.

Yapılan değişiklik ilgili maddenin önceki hali ile karşılaştırmalı olarak aşağıda gösterilmiştir.

Düzenlemenin Önceki Hali Değişiklik Düzenlemesi Düzenlemenin Değişiklik Sonrası Hali
İlanın şekli:

Madde 104- (Değişik: 25/12/2003-5035/1 md.)

İlan aşağıdaki şekilde yapılır:

1. İlan yazısı tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılır ve (3) numaralı bende göre ilana çıkarılır. Tebliğin konusu, her biri için ayrı ayrı olmak üzere, bir milyar liradan (4.900 TL) az vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ayrıca    (3) numaralı bende göre ilan yapılmaz ve ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen on beşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilir.

2. İlan yazısının bir sureti mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderilir.

3. İlan ile yapılan tebliğin konusu bir milyar ila yüzmilyar lira arasındaki (4.900 – 490.000 TL) vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazetede yayımlanır. Tutarın yüzmilyar lirayı (490.000 TL ve üzeri) aşması halinde ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ayrıca yapılır.

4. (Ek:14/10/2021- 7338/15 md.) İlan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak     üzere 3.600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına       bağlı vergi daireleri      açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabilir.

Tebliğ olunacak evrakın örnekleri yabancı memlekette bulunan     mükellefin bilinen adresine ayrıca posta ile gönderilir.

(Ek fıkra:14/10/2021- 7338/15 md.) Hazine ve

Maliye Bakanlığı, birinci fıkranın (4) numaralı bendinde yer alan tutarı on katına kadar artırmaya,        sıfıra kadar indirmeye,      duyurunun kapsamı, şekli, zamanı ve süresi ile maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

MADDE 28-

e) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin birinci cümlesine “gazetede” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi ve bendin ikinci cümlesine “gazetelerden birinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi eklenmiştir.

İlanın şekli:

Madde 104- (Değişik: 25/12/2003-5035/1 md.)

İlan aşağıdaki şekilde yapılır:

1.  İlan yazısı tebliğ yapan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılır ve (3) numaralı bende göre ilana çıkarılır. Tebliğin konusu, her biri için ayrı ayrı olmak üzere, bir milyar liradan (4.900 TL) az vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ayrıca (3) numaralı bende göre ilan yapılmaz     ve     ilan yazısının askıya çıkarıldığı tarihi izleyen on beşinci gün ilan tarihi olarak kabul edilir.

2.  İlan yazısının bir sureti mükellefin bilinen son adresinin bağlı olduğu muhtarlığa gönderilir.

3.  İlan ile yapılan tebliğin konusu bir milyar ila yüz milyar lira arasındaki (4.900 –      490.000 TL) vergi veya vergi      cezasına taalluk ettiği takdirde ilan, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazetede ve bir internet haber sitesinde” yayımlanır. Tutarın yüz milyar lirayı (490.000 TL  ve üzeri) aşması halinde ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ve “bir internet haber sitesinde” ayrıca yapılır.

4. (Ek:14/10/2021-7338/15 md.) İlan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak üzere 3.600 Türk lirasından fazla vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri açısından Gelir İdaresi Başkanlığının, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabilir.

Tebliğ olunacak evrakın örnekleri yabancı memlekette bulunan mükellefin bilinen adresine       ayrıca posta ile gönderilir.

(Ek fıkra:14/10/2021-7338/15 md.) Hazine ve Maliye Bakanlığı,     birinci    fıkranın     (4) numaralı bendinde yer alan tutarı on katına kadar artırmaya, sıfıra kadar indirmeye,      duyurunun kapsamı, şekli, zamanı ve süresi ile maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

Buna göre ilan ile yapılan tebliğin konusu,

⎯ 4.900 – 490.000 TL arasında vergi veya vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan, ilgili vergi dairesinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazeteye ilave olarak ayrıca bir internet haber sitesinde”

⎯ 490.000 TL’yi aşması halinde ilan, Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ve ayrıca “bir internet haber sitesinde”
yapılacağı belirtildi (1).

Düzenleme 1/4/2023 tarihinde yürürlüğe girecektir.

(1) 21 Aralık 2021 tarihli ve 31696 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 534 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenen tutarlar

Kaynak: TÜRMOB




Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi Yayınlandı…

 

 

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi Yayınlandı Daha önce yayınlanmış olan Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberi, 7394 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler sonrasında güncellenmiş, ayrıca söz konusu Rehbere istisna yoluyla vergi dışı tutulan işlemlerin, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olduğunun yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlarla belgelenmesine ilişkin yeni bir bölüm eklenerek kullanıma sunulmuştur.

Söz konusu Rehberde;

  • Uygulanan istisnaların kapsamı, amacı ve istisna uygulanabilmesi için gerekli şartlar,
  • İstisnaya konu olan taşınmaz ve iştirak hisselerinin neyi ifade ettiği,
  • İki tam yıl süreyle aktifte bulundurma ve süre hesabında özellik arz eden durumlar,
  • Gayrimenkul satış kazancının fon hesabına alınması ve burada tutulmasında dikkat edilmesi gereken hususlar,
  • Kazancın hesaplanmasında esas alınacak bedel, faiz, komisyon, kur farkı ve vade farklarının durumu,
  • Alış ve giderlere ait KDV’nin indirimi,
  • 7394 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler,
  • Kurumlar vergisinden istisna tutulan tutarların yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlarla belgelenmesi,

gibi konularda ayrıntılı bilgilere ve örneklere yer verilmiştir.

Kurumların Taşınmaz ve İştirak Hisselerinin Satışında İstisna Rehberine ulaşmak için tıklayınız. – GİB’e Link

Konu hakkında detaylı bilgi için Vergi İletişim Merkezini VİMER-189 arayabilirsiniz.

Kaynak: GİB




7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7418 Sayılı Basın Kanunu 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31987…

 

 

7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7418 Sayılı Basın Kanunu

7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

18 Ekim 2022 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31987

Kanun No: 7418

Kabul Tarihi: 13/10/2022

MADDE 1- 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, ikinci fıkrasında yer alan “yayımını” ibaresi “yayımı ile internet haber sitelerini” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Bu Kanunun amacı, basın özgürlüğü ve bu özgürlüğün kullanımı ile basın kartına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.”

“Basın kartı düzenlenmesi bakımından basın kartı talep eden medya mensupları ve enformasyon görevlileri bu Kanun kapsamına dâhildir.”

MADDE 2- 5187 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine “yayınlarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitelerini” ibaresi; (ı) bendine “karikatürü yapanı,” ibaresinden sonra gelmek üzere “görsel veya işitsel içerikleri kaydeden veya düzenleyeni,” ibaresi ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“m) İnternet haber sitesi: İnternet ortamında, belirli aralıklarla haber veya yorum niteliğinde yazılı, görsel veya işitsel içeriklerin sunumunu yapmak üzere kurulan ve işletilen süreli yayını,

n) Basın kartı: Bu Kanunda belirtilen kişilere, Başkanlıkça verilen kimlik kartını,

o) Başkan: İletişim Başkanını,

ö) Başkanlık: İletişim Başkanlığını,

p) Komisyon: Basın Kartı Komisyonunu,

r) Medya mensubu: Radyo, televizyon ve süreli yayınların basın-yayın faaliyeti yürüten çalışanlarını,

s) Enformasyon görevlisi: Kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri Devlet enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personelini,”

MADDE 3- 5187 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“İnternet haber sitelerinde ayrıca, faaliyet gösterdiği iş yeri adresi, ticari unvanı, elektronik posta adresi, iletişim telefonu ve elektronik tebligat adresi ile yer sağlayıcısının adı ve adresi kendilerine ait internet ortamında kullanıcıların ana sayfadan doğrudan ulaşabileceği şekilde ve iletişim başlığı altında bulundurulur.

İnternet haber sitelerinde bir içeriğin ilk kez sunulmaya başlandığı tarih ile sonraki güncelleme tarihleri, her erişildiğinde değişmeyecek şekilde içeriğin üzerinde belirtilir.”

MADDE 4- 5187 sayılı Kanunun 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına “türü” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve elektronik tebligat adresi” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 5- 5187 sayılı Kanunun 8 inci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“Birinci fıkrada düzenlenen yayım durdurma müeyyidesi internet haber siteleri bakımından uygulanmaz. İnternet haber sitesinin bu madde hükmüne uymaması hâlinde, Cumhuriyet Başsavcılığı iki hafta içinde eksikliğin giderilmesini veya gerçeğe aykırı bilgilerin düzeltilmesini internet haber sitesinden ister. İstemin iki hafta içinde yerine getirilmemesi durumunda, Cumhuriyet Başsavcılığı internet haber sitesi vasfının kazanılmadığının tespiti amacıyla asliye ceza mahkemesine başvurur. Mahkeme en geç iki hafta içinde kararını verir. Bu karara karşı itiraz yoluna başvurulabilir.

Başvurunun kabul edilmesi hâlinde internet haber siteleri için sağlanabilecek resmî ilan ve reklam ile çalışanlarının basın kartına ilişkin hakları ortadan kalkar. İnternet haber sitesi için sağlanan hakların ortadan kaldırılması, bu Kanun ve/veya ilgili mevzuat uyarınca öngörülen yaptırımların uygulanmasına engel değildir.”

MADDE 6- 5187 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğü” olarak değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“İnternet haber sitesinde yayınlanan içerikler, gerektiğinde talep eden Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmek üzere doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde iki yıl süre ile muhafaza edilir.

Yargı mercileri tarafından yayının soruşturma ve kovuşturma konusu olduğunun internet haber sitesine yazılı olarak bildirilmesi hâlinde, bu işlemlerin sonuçlandığının bildirilmesine kadar soruşturma ve kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunludur.”

MADDE 7- 5187 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“İnternet haber sitelerinde ise zarar gören kişinin düzeltme ve cevap yazısını; sorumlu müdür, hiçbir düzeltme ve ekleme yapmaksızın, yazıyı aldığı tarihten itibaren en geç bir gün içinde, ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, URL bağlantısı sağlanmak suretiyle, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır. Yayın hakkında verilen erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması kararının uygulanması ya da internet haber sitesi tarafından içeriğin kendiliğinden çıkarılması durumunda, düzeltme ve cevap metni ilgili yayının yapıldığı internet haber sitesinde ilk yirmi dört saati ana sayfada olmak üzere bir hafta süreyle yayımlanır.”

MADDE 8- 5187 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin başlığı “Teslim ve muhafaza yükümlülüğüne uymama” şeklinde değiştirilmiş, birinci fıkrasında yer alan “basımcı,” ibaresi “basımcı ile teslim ve muhafaza yükümlülüğünü yerine getirmeyen internet haber sitesi sorumlu müdürü” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 9- 5187 sayılı Kanunun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasına “Basılmış eserler” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya internet haber siteleri” ibaresi, “günlük süreli yayınlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber siteleri” ibaresi ve ikinci fıkrasına “teslim edildiği tarihten” ibaresinden sonra gelmek üzere “, internet haber siteleri için ise habere ilişkin suç ihbarının yapıldığı tarihten” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 10- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı başvurusu, niteliği ve türleri

EK MADDE 1- Basın kartı başvurusu Başkanlığa yapılır.

Basın kartı, resmî nitelikte bir kimlik belgesidir.

Basın kartı türleri aşağıda sayılanlardan ibarettir:

a) Göreve bağlı basın kartı: Bir medya kuruluşuna bağlı olarak çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarına ve enformasyon görevlilerine verilen basın kartını,

b) Süreli basın kartı: Görev alanı Türkiye’yi kapsayan yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,

c) Geçici basın kartı: Görev alanı Türkiye’yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye’ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına verilen basın kartını,

ç) Serbest basın kartı: Geçici bir süreyle çalışmayan veya yurt dışında serbest gazetecilik yapan Türk vatandaşı medya mensuplarına verilen basın kartını,

d) Sürekli basın kartı: En az on sekiz yıl mesleki hizmeti bulunan medya mensupları ve enformasyon görevlilerine ömür boyu verilen basın kartını,

ifade eder.”

MADDE 11- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı alabilecek kişiler

EK MADDE 2- Basın kartı;

a) Türkiye’de faaliyet gösteren medya kuruluşlarının Türk vatandaşı medya mensuplarına,

b) Süreli yayınların sahiplerine veya tüzel kişi temsilcileri ile radyo ve televizyonların yönetim kurulu başkanlarına,

c) Medya kuruluşları adına hareket eden ve görev alanı Türkiye’yi kapsayan yabancı medya mensupları ile görev alanı Türkiye’yi kapsamamakla beraber geçici bir süreyle Türkiye’ye haber amaçlı gelen yabancı medya mensuplarına,

ç) Yurt dışında yayın yapan medya kuruluşlarının, Türk vatandaşı sahiplerine ve çalışanlarına,

d) Yurt dışında serbest gazetecilik yapan Türk vatandaşı medya mensuplarına,

e) Medya alanında hizmet veren kamu kurum ve kuruluşlarında ve kamu kurum ve kuruluşlarının yürüttükleri enformasyon hizmetlerinde çalışan kamu personeline,

f) Medya alanında faaliyet göstermeleri şartıyla, sendikalar ile kamu yararına faaliyette bulunduğu tespit edilen dernek ve vakıfların yöneticilerine,

verilebilir.”

MADDE 12- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı alabilecek kişilerde aranan şartlar

EK MADDE 3- Basın kartı talep edenlerin başvuruda bulunabilmeleri için;

a) 18 yaşını bitirmiş olması,

b) En az lise veya dengi bir eğitim kurumundan mezun olması,

c) Kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmaması,

ç) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da şantaj, hırsızlık, sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, iftira, suç uydurma, müstehcenlik, fuhuş, hileli iflas, zimmet, irtikâp, rüşvet, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçları ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, kamu barışına karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından hüküm giymemiş olması,

d) Terörle Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinde sayılan terör suçları ile 4 üncü maddesinde sayılan terör amacı ile işlenen suçlardan veya 6 ncı maddede belirtilen suçlar ile 7/2/2013 tarihli ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunun 4 üncü maddesi uyarınca hüküm giymemiş olması,

e) Bu Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlardan hüküm giymemiş olması,

f) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun hükümlerine uygun sözleşme yapmış olması ve mücbir sebepler dışında işten ayrıldığı tarihten itibaren bir aydan fazla olmamak üzere ara vermeden çalışması,

g) Medya faaliyeti dışında ticari faaliyette bulunmaması,

şarttır.

Basın kartı talep eden süreli yayın sahipleri veya tüzel kişi temsilcileri ile radyo ve televizyonların yönetim kurulu başkanlarında, kamu kurum ve kuruluşlarında basın kartı alabilecek çalışanlarda ve yabancı basın-yayın kuruluşlarında çalışan Türk vatandaşı medya mensuplarından basın kartı talep edenlerde birinci fıkranın (f) ve (g) bentlerinde belirtilen şartlar aranmaz.

Sürekli ve serbest basın kartı talep edenler ile Türkiye Radyo Televizyon Kurumu aracılığıyla göreve bağlı basın kartı talep edenlerde birinci fıkranın (f) bendinde belirtilen şart aranmaz.”

MADDE 13- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartı alabilecek yabancı medya mensuplarında aranan şartlar

EK MADDE 4- Basın kartı talep eden yabancı medya mensuplarına;

a) Medya kuruluşu tarafından görevlendirildiklerini belgelendirmeleri,

b) 28/7/2016 tarihli ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu uyarınca çalışma izinlerinin olması,

c) Bağlı bulundukları kuruluşun idare merkezinin bulunduğu ülkenin Türkiye’deki büyükelçilik, elçilik veya konsolosluklarından aldıkları takdim mektubunu ibraz etmeleri,

hâlinde, karşılıklılık esası da gözetilerek Başkanlıkça basın kartı verilebilir.

31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olmayan ve geçici basın kartı talep edenler için de 6735 sayılı Kanun uyarınca çalışma izni alınması zorunludur. Bu fıkra kapsamında çalışma izni başvuruları 6735 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi çerçevesinde istisnai olarak değerlendirilir.”

MADDE 14- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın Kartı Komisyonu

EK MADDE 5- Komisyon;

a) Başkanlığı temsilen üç üye,

b) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere; süreli yayın organlarının sahip ve/veya çalışanlarınca kurulan basın-yayın meslek kuruluşlarından basın kartı sahibi en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye,

c) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere; İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde bulunan en fazla basın kartı sahibi üyesi meslek kuruluşu tarafından belirlenecek birer üye ile bu iller dışındaki illerde kurulu basın-yayın meslek kuruluşlarının sahip ve/veya çalışanları tarafından kurulmuş basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla basın kartı sahibi üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye olmak üzere toplam dört üye,

ç) Sürekli nitelikte basın kartı sahipleri arasından Başkanlıkça belirlenecek dört üye,

d) Basın-yayın meslek kuruluşlarının birleşerek oluşturdukları üst kuruluşlar hariç olmak üzere, ulusal düzeyde yayın yapan radyo ve/veya televizyonların yönetim kurulu başkanları ve/veya gazeteci çalışanlarınca kurulmuş olan basın-yayın meslek kuruluşlarından en fazla üyesi bulunan meslek kuruluşu tarafından belirlenecek bir üye,

e) Göreve bağlı basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek bir üye,

f) İşçi sendikası şeklinde faaliyet gösteren sendikalardan basın kartı sahibi üyesi en fazla olan sendika tarafından belirlenecek iki üye,

g) İletişim Fakültesi dekanları veya basın kartı sahibi gazeteciler arasından Başkanlıkça belirlenecek üç üye,

olmak üzere, toplam on dokuz üyeden oluşur.

Üyelerin görev süresi iki yıldır. Süresi dolan üyeler yeniden seçilebilir.

Komisyon, başvuru sahibinin niteliklerini, mesleki çalışmalarını, eserlerini, ödüllerini değerlendirerek basın kartı taşıyıp taşımayacağına karar verir.”

MADDE 15- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartının iptal edileceği hâller

EK MADDE 6- Basın kartı sahibinin, ek 3 üncü maddede yer alan niteliklere sahip olmadığının veya bu nitelikleri sonradan kaybettiğinin anlaşılması hâlinde basın kartı Başkanlıkça iptal edilir.

Basın kartı sahibinin, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanunun 49 uncu maddesine göre belirlenen basın ahlak esaslarına aykırı davranışlarda bulunması hâlinde ihlalin mahiyeti göz önünde bulundurularak, Komisyon tarafından basın kartı sahibi uyarılabileceği gibi basın kartının iptaline de karar verilebilir. Buna ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 16- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Basın kartının iptalinin sonuçları

EK MADDE 7- Basın kartının ek 6 ncı maddenin ikinci fıkrası uyarınca iptali hâlinde,  kartın iade edildiği tarihten itibaren bir yıl geçmedikçe yeniden basın kartı verilmez.

Ek 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (ç), (d) ve (e) bentlerine aykırı duruma düşenlere, 25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adlî Sicil Kanununun 12 nci ve/veya 13/A maddeleri uyarınca işlem tesis edildiği belirlenmedikçe yeniden basın kartı verilmez.”

MADDE 17- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“Yönetmelik

EK MADDE 8- Başkanlıkça düzenlenecek olan basın kartlarının şekli, medya kuruluşlarında aranacak şartlar, kontenjanlar, Komisyonun çalışma ve karar alma usulleri, başvuru türleri ile başvuruda istenilecek belgeler Başkanlık tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

MADDE 18- 5187 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 4- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce faaliyet gösteren internet haber siteleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde bu Kanunda öngörülen yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulünce verilmiş olan basın kartları ek 3 üncü maddede yer alan şartları taşımaları kaydıyla geçerliliğini korumaya devam eder.”

MADDE 19- 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde, (b) bendinde yer alan “12” ibaresi “14” şeklinde, (c) bendinde yer alan “Ege Üniversiteleri” ibaresi “Dokuz Eylül Üniversiteleri” şeklinde, “Ankara Üniversiteleri” ibaresi “Ankara Üniversitesi” şeklinde, “olmak üzere toplam olarak 12 temsilci” ibaresi “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumundan 1, Radyo ve Televizyon Üst Kurulundan 1 olmak üzere toplam olarak 14 temsilci” şeklinde ve fıkrada yer alan “36” ibaresi “42” şeklinde değiştirilmiş, ikinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “Basın-Yayın Genel Müdürlüğünde kayıtlı tüm” ibaresi “resmî ilan yayınlayan” şeklinde, “Basın-Yayın Genel Müdürlüğünün” ibaresi “Genel Müdürlüğün” şeklinde değiştirilmiştir.

“a) Kurumun idaresine katılmayı kabul eden gazete ve dergi sahiplerinin kendi aralarında seçecekleri, satışı 100 binin üzerinde olanlardan 1, satışı 99.999-50 bin arasında olanlardan 1, satışı 49.999-10 bin arasında olanlardan 1, satışı 10 binin altında olanlardan 1; resmî ilan yayınlayan internet haber sitesi sahiplerinin kendi aralarından seçecekleri 2; İstanbul, Ankara, İzmir dışında kalan ve resmî ilan yayınlayan Anadolu gazete sahiplerinden 3; en çok üyeye sahip gazeteciler sendikasından 2; İstanbul, Ankara ve İzmir’deki en fazla basın kartlı üyeye sahip gazeteci derneklerinden l’er olmak üzere toplam olarak 14 temsilci,”

“Yeni üyeler belirlenene kadar mevcut üyelerin görevleri devam eder.”

MADDE 20- 195 sayılı Kanunun 37 nci maddesinin başlığı “Gazete ve internet haber sitelerinin listesi:” şeklinde ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kurum Genel Müdürlüğü, her ayın sonunda resmî ilan ve reklam verilebilecek olan mevkuteler ile internet haber sitelerinin isimlerini ve vasıflarını ihtiva eden birer listeyi, Kurumun internet siteleri üzerinden duyurur.”

MADDE 21- 195 sayılı Kanunun 45 inci maddesinden sonra gelmek üzere “Üçüncü Kısım” ve Kısma bağlı şekilde “İnternet Haber Sitelerinde Yayınlanacak Resmî İlan ve Reklamlar” ana başlığı ve aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Kapsam ve esaslar:

MADDE 45/A- Resmî Gazete’de yayımlananlar hariç olmak üzere; kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmelikler uyarınca yayınlatılması mecburi olan resmî ilanlar ile 29 uncu maddenin (b) bendinde anılan daire ve teşekküller, kanun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan sair müesseseler veya bunların iştiraklerinin internet haber sitelerinde yayınlatacakları ilan ve reklamlar ancak Basın-İlân Kurumu aracılığı ile yayınlanır.

Kurum aracılığıyla yayınlanan ilan ve reklamların; kopyalanması, yayınlanması, yayınlattırılması ve ticari faaliyete konu edilmesi Kurumun vereceği izne bağlıdır. Bu fıkra hükümlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Genel Kurul tarafından belirlenir.

Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmeliklere göre, Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşlar ile bakanlıklar, bağlı, ilgili veya ilişkili kurum ve kuruluşlar ile diğer kurum ve kuruluşların kendi internet sitesinde yayını zorunlu olan ilanlarının ayrıca Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlatılması zorunludur. Bu ilanların Basın İlân Kurumu İlan Portalındaki yayınından ücret alınmaz.”

MADDE 22- 195 sayılı Kanunun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “gazete ve dergilerle” ibaresi “gazete, dergi ve internet haber siteleri ile” şeklinde, fıkranın (a) bendinde yer alan “dergiye” ibaresi “dergi ya da internet haber sitesine” şeklinde ve (b) bendinin ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(a) ve (b) bentlerinde yazılı hâllerde, Yönetim Kurulu Kararına karşı, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde Kurum Genel Müdürlüğünün bulunduğu yerdeki Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz edilebilir. Söz konusu itirazlarda basit yargılama usulü uygulanır. Bu yargılama neticesinde verilecek karar kesindir.”

MADDE 23- 195 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“İnternet haber sitelerinde resmî ilan ve reklam yayınlayacakların sorumlulukları:

GEÇİCİ MADDE 9- İnternet haber sitelerinde resmî ilan ve reklam yayınlayacakların taşıması gereken vasıflar ve yerine getirmesi gereken sorumluluklar ile yayına ilişkin usul ve esaslar bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde Kurum Genel Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.”

MADDE 24- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasında yer alan tablonun 16 ncı sırasında yer alan “14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesine” ibaresi “9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununa” şeklinde, tablonun 17 nci sırasında yer alan “Basın Kartı Yönetmeliğine” ibaresi “Basın Kanununa” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 25- 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “Elektronik satış portalında” ibaresi “Elektronik satış portalı ve Basın İlân Kurumu İlan Portalında” şeklinde ve üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş, mevcut dördüncü fıkrasının birinci cümlesine “Gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya internet haber sitesi” ibaresi eklenmiş, mevcut beşinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Gazete ve internet haber sitesi ilanları Basın-İlân Kurumu aracılığıyla aşağıda belirtilen usulde yapılır.”

“Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasına kadar olan satışlar için gazete veya internet haber sitesi ile ilan yapılıp yapılmayacağına icra dairesince alakadarların menfaatleri dikkate alınarak karar verilir. Ancak;

Toplam muhammen bedeli beş yüz bin Türk lirasının üzerinde ve iki milyon Türk lirasının altında olanlar, satışın yapılacağı yerde yayınlanan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesinde ilan edilir. Satışın yapılacağı yerde resmî ilan yayınlama hakkını haiz yerel gazete veya internet haber sitesi yönetimi bulunmaması hâlinde ilan, icra dairesinin belirleyeceği aynı il mülki sınırları içerisinde bulunan başka bir yayın yerinde resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir yerel gazete veya bir internet haber sitesi aracılığıyla duyurulur.

Toplam muhammen bedeli iki milyon Türk lirası ve üzerinde olanlar ise bir internet haber sitesinde veya yurt genelinde dağıtılıp satışa sunulan ve ilan talebi tarihinde günlük fiilî satışı elli bin adedin üzerinde olan resmî ilan yayınlama hakkını haiz bir gazetede yayınlatılır.

Gazete veya internet haber sitesinde yayınlanacak ilanlar eş zamanlı olarak Basın İlân Kurumu İlan Portalında da duyurulur.

Bu madde kapsamında Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanacak ilanlardan ücret alınmaz.

Bu fıkrada yer alan parasal limitler bir önceki yılın Aralık ayındaki yıllık Üretici Fiyat Endeksi esas alınarak Adalet Bakanlığı tarafından güncellenir ve her yıl 1 Şubat gününden itibaren geçerli olmak üzere aynı güne kadar Resmî Gazete’de ilan edilir. Parasal limitler olağanüstü hâllerde Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararı ile güncellenebilir.”

“Şu kadar ki, gazetede, internet haber sitesinde, elektronik satış portalında veya Basın İlân Kurumu İlan Portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen düzeltilir.”

MADDE 26- 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin (a) alt bendinin birinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, alt bendin ikinci paragrafına “Gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitesi” ibaresi eklenmiş ve bendin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkranın (2) numaralı bendine “başka,” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ve” ibaresi eklenmiş, bentte yer alan “bir” ibaresi “birer” şeklinde değiştirilmiş ve fıkranın (4) numaralı bendine “başka gazeteler veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “internet haber siteleri ya da” ibaresi eklenmiştir.

“İhaleler, ihalenin yapılacağı yerde çıkan bir gazete ve bir internet haber sitesinde duyurulur.”

“b) Gazete çıkmayan veya internet haber sitesi yönetimi bulunmayan yerlerdeki ihalelerin ilanı, bu fıkranın (a) bendinde yer alan süreler içinde Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanır.”

MADDE 27- 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan “gazetelerin en az ikisinde” ibaresi ile (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yer alan “gazetelerin birinde” ibareleri “bir gazete ve bir internet haber sitesinde” şeklinde değiştirilmiş, dokuzuncu fıkrasına “aracılığıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ve” ibaresi eklenmiş ve onuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İhalenin yapılacağı yerde gazete çıkmaması veya internet haber sitesi yönetimi bulunmaması hâlinde ilan, aynı süreler içinde Basın İlân Kurumu İlan Portalında yayınlanır.”

MADDE 28- a) 5187 sayılı Kanunun 11 inci ve 13 üncü maddelerinin birinci fıkraları ile 27 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarına “Basılmış eserler” ibarelerinden sonra gelmek üzere “veya internet haber siteleri” ibareleri, 15 inci maddesinin birinci fıkrasında “basılmış eserlerde” ve 20 nci ve 21 inci maddelerinde “yaygın süreli yayınlarda” ibarelerinden sonra gelmek üzere “ve internet haber sitelerinde” ibareleri ve 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasına “bu yazının” ibaresinden sonra gelmek üzere “iki internet haber sitesi ile” ibaresi eklenmiştir.

b) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin birinci fıkrasına “gazete” ibaresinden sonra gelmek üzere “, internet haber siteleri” ibaresi eklenmiştir.

c) 9/6/1930 tarihli ve 1700 sayılı Dahiliye Memurları Kanununun 2/A maddesinin birinci fıkrasına “onbeş gün önce” ibaresinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ile” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “bir defa” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

ç) 2004 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “karar” ibaresi “bir internet haber sitesinde veya ilan talep” şeklinde değiştirilmiştir.

d) 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “birer gazetede ve ayrıca elektronik ortamda” ibaresi “bir gazete ve bir internet haber sitesi ve ayrıca Basın İlân Kurumu İlan Portalında” şeklinde değiştirilmiştir.

e) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 104 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin birinci cümlesine “gazetede” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi ve bendin ikinci cümlesine “gazetelerden birinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve bir internet haber sitesinde” ibaresi eklenmiştir.

f) 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına “Resmi Gazete,” ibaresinden sonra gelmek üzere “internet haber sitesi,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “gazetelerden” ibaresi “gazeteler ve Basın İlân Kurumu İlan Portalından” şeklinde değiştirilmiştir.

g) 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “mahalli gazete” ibaresi “bir mahalli gazete ve bir internet haber sitesi” şeklinde değiştirilmiştir.

ğ) 6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına “yerel gazeteler” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve internet haber siteleri” ibaresi eklenmiştir.

h) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “mahalli gazete çıkıyor ise, bu mahalli gazetelerden birisinde ve” ibaresi “çıkan bir gazete ve bir internet haber sitesi ile” şeklinde ve fıkrada yer alan “bir” ibaresi “birer” şeklinde değiştirilmiş; 19 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “mahalli gazetede ve” ibaresi “bir yerel gazete ve bir internet haber sitesi ile” şeklinde ve fıkrada yer alan “en az bir defa” ibaresi “en az birer defa” şeklinde değiştirilmiştir.

ı) 24/5/1984 tarihli ve 3011 sayılı Resmî Gazetede Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanunun 2 nci maddesine “veya” ibaresinden sonra gelmek üzere “internet haber sitesi ya da” ibaresi eklenmiştir.

i)  21/6/1987 tarihli ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “varsa yerel gazetede” ibaresi “bir yerel gazete ve bir internet haber sitesinde” şeklinde ve 22 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “varsa yerel gazete” ibaresi “bir yerel gazete ve bir internet haber sitesi” şeklinde değiştirilmiştir.

j) 29/6/2001 tarihli ve 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan “internet” ibaresi “bir internet haber sitesi” şeklinde değiştirilmiştir.

k) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 713 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan “gazeteyle bir defa” ibaresi “bir gazete ve bir internet haber sitesinde” şeklinde değiştirilmiştir.

1) 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1000 inci maddesinin üçüncü fıkrasına “bildirmeye”, 1350 nci maddesinin birinci fıkrası ile 1384 üncü maddesinin ikinci fıkrasına “şartıyla” ve 1385 inci maddesinin birinci fıkrasına “ilan,” ibarelerinden sonra gelmek üzere “bir internet haber sitesi ve” ibareleri eklenmiştir.

m) 5/3/2020 tarihli ve 7223 sayılı Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanununun 16 ncı maddesinin sekizinci fıkrasında yer alan “kendi internet sitesinde veya gerekli gördüğü diğer uygun yöntemlerle” ibaresi “kendi internet sitesi dâhil gerekli gördüğü tüm yöntemlerle ve bir gazete veya bir internet haber sitesinde” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 29- 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa 217 nci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma

MADDE 217/A- (1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır.”

MADDE 30- 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 286 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendine (6) numaralı alt bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki alt bent eklenmiş ve diğer alt bentler buna göre teselsül ettirilmiştir.

“7. Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),”

MADDE 31- 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 6/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “8 inci maddesi kapsamı dışındaki erişimin engellenmesi kararlarının” ibaresi “8 ve 8/A maddeleri kapsamı dışındaki tüm içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesine yönelik kararların” şeklinde değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına “esasları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile internetin bilinçli ve güvenli kullanımı konuları da dâhil olmak üzere Birliğin faaliyet alanları,” ibaresi eklenmiş, altıncı ve yedinci fıkralarında yer alan “Bu Kanunun 8 inci maddesi kapsamı dışındaki erişimin” ibareleri “Erişimin” şeklinde değiştirilmiş, yedinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiş, dokuzuncu fıkrasının birinci cümlesine “ücretlerden” ibaresinden sonra gelmek üzere “, bağış ve diğer faaliyet gelirlerinden” ibaresi eklenmiş, fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “Alınacak ücretler” ibaresi “Üyelerden alınacak ücretler” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“Erişim sağlayıcılar, kararların bildirimi için gerekli teknik altyapıyı kurmakla yükümlüdür.”

“(11) Birlik, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararlarını, ilgili içerik veya yer sağlayıcının internet sayfalarından tespit edilebilen elektronik posta adreslerine bildirebilir.”

MADDE 32- 5651 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiş, dördüncü fıkrasında yer alan “oluşturan yayınların içerik veya yer sağlayıcısının yurt dışında bulunması halinde veya içerik veya yer sağlayıcısı yurt içinde bulunsa bile, içeriği birinci fıkranın (a) bendinin (2) ve (5) ve (6) ve (7) numaralı alt bentlerinde ve (c) bendinde yazılı suçları” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.

“ç) 1/11/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanununun 27 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında yer alan suçlar.”

MADDE 33- 5651 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin dokuzuncu fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Müracaatın Birlik tarafından kabulüne karşı itiraz, kararı veren hâkimliğe yapılır. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu fıkra hükmü uygulanmaz.”

MADDE 34- 5651 sayılı Kanunun ek 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiş, dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiş, maddeye dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, teselsül neticesinde oluşan altıncı fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, teselsül neticesinde oluşan dokuzuncu fıkranın ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve bu fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, maddeye teselsül neticesinde oluşan ondördüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş, diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, maddeye teselsül neticesinde oluşan onyedinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve diğer fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.

“Temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde bu kişinin Türkiye’de mukim ve Türk vatandaşı olması zorunludur.”

“Türkiye’den günlük erişimin on milyondan fazla olması hâlinde; yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından belirlenen gerçek veya tüzel kişi temsilci, sosyal ağ sağlayıcının sorumlulukları saklı kalmak kaydıyla teknik, idari, hukuki ve mali yönden tam yetkili ve sorumlu olup bu temsilcinin tüzel kişi olması hâlinde doğrudan sosyal ağ sağlayıcı tarafından sermaye şirketi şeklinde kurulan bir şube olması zorunludur.”

“Sosyal ağ sağlayıcıların Kuruma sundukları raporlar; başlık etiketleri, öne çıkarılan veya erişimi azaltılan içeriklere ilişkin algoritmalarına, reklam politikalarına ve şeffaflık politikalarına ilişkin bilgileri de içerir. Sosyal ağ sağlayıcı hesap verebilirlik ilkesine uygun şekilde hareket etmek, Kanunun uygulanmasında şeffaflığı sağlamak, Kanunun uygulanmasına ilişkin gerekli tüm bilgi ve belgeleri Kurum tarafından istenildiği zaman Kuruma vermekle yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı kullanıcılarına eşit ve tarafsız davranmakla yükümlü olup Kuruma sunulacak raporda bu hususa ilişkin alınan tedbirlere de yer verilir. Sosyal ağ sağlayıcı, bu Kanun kapsamındaki suçlara ilişkin içerikler ile başlık etiketlerinin yayınlanmamasına ilişkin kendi sistem, mekanizma ve algoritmasında Kurumla iş birliği hâlinde gerekli tedbirleri alır ve bu tedbirlere raporunda yer verir. Sosyal ağ sağlayıcı, kullanıcılara öneriler sunarken hangi parametreleri kullandığına internet sitesinde açık, anlaşılır ve kolaylıkla ulaşılabilir şekilde yer vermekle yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı, kullanıcılara önerdiği içeriklere ilişkin tercihleri güncelleme ve kişisel verilerinin kullanılmasını sınırlandırma seçeneği sunma konusunda gerekli tedbirleri alır ve bu tedbirlere raporunda yer verir. Sosyal ağ sağlayıcı, reklamlara ilişkin içerik, reklam veren, reklam süresi, hedef kitlesi, ulaşılan kişi veya grup sayısı gibi bilgilerin yer aldığı bir reklam kütüphanesi oluşturarak bunu internet sitesi üzerinden yayınlar ve bu hususa raporunda yer verir.”

“(5) Türk Ceza Kanununda yer alan;

a) Çocukların cinsel istismarı (madde 103),

b) Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (madde 217/A),

c) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (madde 302),

ç) Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),

d) Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337),

suçlarına konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgiler soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkeme tarafından talep edilmesi üzerine ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye’deki temsilcisi tarafından adli mercilere verilir. Bu bilgilerin talep eden Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemeye verilmemesi durumunda, ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranında daraltılması talebiyle Ankara Sulh Ceza Hâkimliğine başvurulabilir. İnternet trafiği bant genişliğinin daraltılması kararı verilmesi hâlinde, bu karar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararın gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Sosyal ağ sağlayıcının, bu fıkra kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi hâlinde yaptırımlar kaldırılır ve Kuruma bildirilir.”

“(7) Sosyal ağ sağlayıcı, çocuklara özgü ayrıştırılmış hizmet sunma konusunda gerekli tedbirleri alır.”

“(10) 8 ve 8/A maddeleri kapsamındaki idari tedbirler saklı kalmak kaydıyla, bu Kanun kapsamında Başkan tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde, Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin, ilgili yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya altı aya kadar reklam vermesinin yasaklanmasına Başkan tarafından karar verilebilir, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz. Reklam yasağı kararı, Resmî Gazete’de yayımlanır. Başkan, reklam yasağı kararının yanı sıra içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının yerine getirilmesine kadar sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir. Hâkim tarafından verilen internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılmasına ilişkin kararın ilgili sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesinden itibaren otuz gün içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının sosyal ağ sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için Başkan tarafından sulh ceza hâkimliğine başvurulabilir. Hâkim tarafından verilen kararlar, erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Sosyal ağ sağlayıcının, içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğini yerine getirmesi ve Kuruma bildirmesi hâlinde yalnızca internet trafiği bant genişliğinin daraltılması tedbiri kaldırılır.

(11) Bu Kanun kapsamında Başkan tarafından verilen idari para cezalarının yasal süresinde ödenmemesi durumunun bir yıl içinde birden fazla gerçekleşmesi hâlinde, Başkan tarafından yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcıya Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına altı aya kadar yeni reklam vermesinin yasaklanmasına karar verilebilir, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz. Reklam yasağı kararı, Resmî Gazete’de yayımlanır. Yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının, idari para cezalarının tamamını ödemesi ve Kuruma bildirmesi hâlinde reklam yasağı kararı kaldırılır.

(12) Bu madde uyarınca verilen reklam yasağına aykırı davranan Türkiye’de mukim vergi mükellefi gerçek ve tüzel kişilere, on bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası uygulanmasına Başkan tarafından karar verilebilir.

(13) Sosyal ağ sağlayıcı, kullanıcılarının haklarının korunmasına yönelik olarak Kurum tarafından yapılacak kullanıcı haklarına ilişkin düzenlemelere uymakla yükümlüdür.”

“(15) Sosyal ağ sağlayıcı, başlık etiketleri ve öne çıkarılan içeriklerin uyarı yöntemiyle kaldırılması için Kurumla işbirliği içinde etkin bir başvuru mekanizması kurmakla yükümlüdür. Sosyal ağ sağlayıcı, başlık etiketleri veya öne çıkarılan içerikler aracılığıyla ortam sağladığı başkasına ait yayın yoluyla işlenen suçtan, kendisine hukuka aykırı içeriğin bildirilmiş ve buna rağmen içeriğin bildiriminden itibaren derhal ve en geç dört saat içinde kaldırılmamış olması durumunda söz konusu içerikten doğrudan sorumludur.

(16) Sosyal ağ sağlayıcı, kişilerin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokan içerikleri öğrenmesi ve gecikmesinde sakınca bulunması hâlinde, bu içeriği ve içeriği oluşturana ilişkin bilgileri yetkili kolluk birimleriyle paylaşır.”

“(18) Kurum, sosyal ağ sağlayıcının bu Kanuna uyumuna ilişkin olarak sosyal ağ sağlayıcıdan kurumsal yapı, bilişim sistemleri, algoritmalar, veri işleme mekanizmaları ve ticari tutumlar dâhil her türlü açıklamayı talep edebilir. Sosyal ağ sağlayıcı, Kurum tarafından talep edilen bilgi ve belgeleri en geç üç ay içinde vermekle yükümlüdür. Kurum, sosyal ağ sağlayıcının bu Kanuna uyumunu sosyal ağ sağlayıcının bütün tesislerinde yerinde inceleyebilir.

(19) Sosyal ağ sağlayıcı, kamu güvenliğini ve kamu sağlığını etkileyen olağanüstü durumlara ilişkin kriz planı oluşturmakla ve Kuruma bildirmekle yükümlüdür.

(20) Bu maddenin altıncı, yedinci, onüçüncü, onaltıncı, onsekizinci ve ondokuzuncu fıkralarındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya Başkan tarafından bir önceki takvim yılındaki küresel cirosunun yüzde üçüne kadar idari para cezası verilebilir.”

MADDE 35- 5651 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 6- (1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce temsilci belirlemiş olan sosyal ağ sağlayıcının, ek 4 üncü maddenin birinci fıkrasında bu maddeyi ihdas eden Kanun ile yapılan değişiklikle getirilen yükümlülüklerini bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde tamamlamaması durumunda, bildirime ve idari para cezalarına ilişkin hükümler uygulanmaksızın ek 4 üncü maddenin ikinci fıkrası hükümleri uygulanır.”

MADDE 36- 5/11/2008 tarihli ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.

“(ççç) Şebekeler üstü hizmet: İnternet erişimine sahip abone ve kullanıcılara, işletmecilerden veya sağlanan internet hizmetinden bağımsız olarak kamuya açık bir yazılım vasıtası ile sunulan; sesli, yazılı, görsel iletişim kapsamındaki kişiler arası elektronik haberleşme hizmetlerini,

(ddd) Şebekeler üstü hizmet sağlayıcı: Şebekeler üstü hizmet tanımı kapsamına giren hizmetleri sunan gerçek veya tüzel kişiyi,”

MADDE 37- 5809 sayılı Kanunun 9 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(14) Kurum, şebekeler üstü hizmet sunumuna ilişkin gerekli düzenlemeleri yapmaya, düzenlemelerde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeksizin veya yetkilendirilmeksizin sunulan şebekeler üstü hizmetlerin sunumunun engellenmesini teminen işletmecilere yükümlülük getirilmesi dâhil her türlü tedbiri almaya yetkilidir. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, faaliyetlerini Türkiye’de kurdukları anonim şirket ya da limited şirket statüsündeki tam yetkili temsilcileri vasıtası ile Kurumca yapılacak yetkilendirme çerçevesinde yürütürler. Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, bu Kanun ve Kurumun görev alanı ile ilgili diğer kanunlarda işletmeciler için belirlenen hak ve yükümlülüklerden, şebekeler üstü hizmet sunumunun niteliğine göre Kurumca belirlenecek hak ve yükümlülükler açısından işletmeci olarak kabul edilir.”

MADDE 38- 5809 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.

“(16) Bu Kanunun 9 uncu maddesine aykırı olarak düzenlemelerde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekeler üstü hizmet sağlayıcılara bir milyon Türk lirasından otuz milyon Türk lirasına kadar idari para cezası verilebilir.

(17) Bu maddenin onaltıncı fıkrasında uygulanan idari para cezasını süresinde ödemeyen ve Kurumca yapılacak bildirimden itibaren altı ay içerisinde Kurum düzenlemelerinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmeyen veya yetkilendirilmeksizin hizmet sunan şebekeler üstü hizmet sağlayıcısının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan beşine kadar daraltılmasına veya ilgili uygulama veya internet sitesine erişimin engellenmesine Kurum tarafından karar verilebilir. Erişim Sağlayıcıları Birliğine uygulanmak üzere gönderilen kararın gereği, erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilir.”

MADDE 39- Bu Kanunun;

a) 20 nci, 21 inci, 22 nci, 25 inci, 26 ncı ve 27 nci maddeleri ile 28 inci maddesinin (a) ve (b) bentleri hariç diğer bentleri 1/4/2023 tarihinde,

b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,

yürürlüğe girer.

MADDE 40- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür. 17/10/2022