Ara Dinlenmesini İşçinin İşyeri İçinde Ya da Dışında Geçirmesi

ÖZET: İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.

 

T.C.

YARGITAY

9. Hukuk Dairesi

Esas No:2016/6689

Karar No:2019/16588

Tarihi: 24.09.2019

 

Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.

Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir.

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin davalı … Savunma ve Güvenlik Sistemleri Sanayi A.Ş.’ye bağlı olarak diğer davalı …Ş.’ne ait … Şubesinde silahlı özel güvenlik görevlisi olarak 19.09.2005-30.11.2012 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını, müvekkilinin haftada 5 gün işyerinin açıldığı saatten kapanışa kadar aralıksız çalıştığını, tek güvenlik görevlisi olması sebebiyle kendisine ara dinlenme ve öğle yemeği molası kullandırmadığını, işyerinin açılış ve kapanış saatlerinin müvekkilinin imzasını taşıyan tutanaklar ile sabit olduğunu, müvekkilinin 30.11.2012 tarihinde ücretinin yasa ve sözleşmelere uygun olarak ödenmemesi ve ara dinlenme ve diğer haklarının kullandırılmaması nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı … Savunma ve Güvenlik Sis. San. Tic. A.Ş vekili ; davacının 19.05.2005 yılından iş akdinin feshedildiği tarihe kadar müvekkil davalı şirket elemanı olarak çalıştığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının talep ettiği ücret alacaklarının zaman aşımına uğradığını, müvekkil davalının Türkiye genelinde hizmet veren, ihale usulüyle iş alan kurumsal bir şirket olduğunu, davacı iddialarının gerçeğe aykırı olup maaş ödemelerinin eksiksiz olarak banka aracılığı ile bordrolarda ödendiğini, davacının fazla mesai ve bayram mesaisi yapmış ise buna ilişkin ücretlerin bordrolarda ödendiğini, iddialarının gerçeğe aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı …vekili ; usuli itirazlarında davacı ile müvekkil davalı banka arasında imzalanmış hizmet sözleşmesi bulunmadığını, davacının diğer davalının çalışanı olduğunu, kıdem ve fazla mesai talebinin müvekkil davalı bankaya yöneltilmesinin haksız olduğunu, davacının diğer davalı … Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. Tic. A.Ş. işçisi olarak müvekkil davalı banka işyerinde çalıştığını, davanın müvekkil davalı banka yönünden husumet yönünden reddini talep ettiklerini, esas hakkındaki beyanlarında davacı ile diğer davalı arasındaki iş sözleşmesi ve çalışma koşullarının kendileri tarafından ayrıntılı olarak bilinmediğini, davacının müvekkil davalı bankadan dava konusu tazminat ve alacak tutarlarını talep etme hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalı banka ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-İşçiye, işyerinde çalıştığı sırada fazla mesai yapıp yapmadığı ara dinlenmesi verilip verilmediği ve süresi konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.

Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanunu’nun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanunu’nun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.

İşçi, ara dinlenme saatinde tamamen serbesttir. Bu süreyi işyeri içinde ya da dışında geçirebilir. İşyerinde geçirmesi ve bu süre içinde çalışmaya devam etmesi durumunda ara dinlenmesi verilmemiş sayılır. Ancak işçi işyerinde kalsa bile, ara dinlenmesi süresini serbestçe kullanabilir, bu süre içinde çalışmaya zorlanamaz.

Ara dinlenmesi için ücret ödenmesi gerekmez. Ancak, bu süre işçiye dinlenme zamanı olarak tanınmamışsa, işçinin normal ücretinin ödenmesi gerekir. Bu sürenin haftalık 45 saati aşan kısmını oluşturması halinde ise, zamlı ücret ödenmelidir.

Ara dinlenme süreleri kural olarak aralıksız olarak kullandırılır. Ara dinlenmesinin kullandırılması zorunlu ise de, bunun kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkıyla ilgilidir. İşçilerin tamamı aynı anda ara dinlenme zamanını kullanılabileceği gibi, belli bir plan dahilinde sırayla kullanmaları da mümkündür. Ancak ara dinlenme süresinin, işe, ara dinlenme süresi kadar geç başlama veya aynı süreyle erken bırakma şeklinde kullandırılması doğru olmaz. Ara dinlenme süresinin günlük çalışma içinde belli bir zamanda amaca uygun şekilde kullandırılması gerekir (Yargıtay 9.HD. 17.11.2008 gün 2007/35281 E, 2008/30985 K.).

İş Kanununa İlişkin Çalışma Süreleri Yönetmeliği’nin 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, ara dinlenmelerinin iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliğine göre yirmidört saat içinde kesintisiz oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak verileceği hükme bağlanmıştır. Değinilen maddenin birinci fıkrasında ise, ara dinlenme süresinin çalışma süresinden sayılmayacağı açıklanmıştır.

Somut uyuşmazlıkta; Mahkemece fazla mesai hesabı yapılırken İş Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca 12 saatlik çalışma için 1,5 saat olarak düşülmesi gereken ara dinlenmenin gerekçesi de açıklanmadan 1 saat olarak düşülmesi hatalıdır.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




SGK 2024 Yılı İlanen Tebliğ Tutarları

6183 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde, hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-70660756-206.16.01-87651356

Konu: 2024 Yılı İlanen Tebliğ Tutarları

Tarih: 05.01.2024

GENEL YAZI

6183 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde, hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 93 üncü maddesinde, tebliğ edilecek belge ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta aracılığıyla iadeli taahhütlü, adresleri bilinmeyenlere ise ilan yoluyla tebliğ edileceği belirtilmiş, Kanunun 103 ila 106 ncı maddelerinde ise ilan yoluyla yapılacak tebliğlere ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 30.12.2023 tarihli ve 32415 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 556 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılacak ilanlarda 01.01.2024 tarihinden itibaren uygulanacak parasal limitler yeniden belirlenmiştir.

Buna göre, 6183 sayılı Kanun uyarınca yürütülen işlemlerden dolayı tebliğe konu borç tutarının (borç aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı) 17.000 TL’den az olması halinde, gazete yoluyla ilanen tebliğ yapılmaksızın ilan yazısının (tebliğ evrakı) sosyal güvenlik il müdürlüğünün/merkezinin ilan asmaya mahsus mahalline (ilan tahtası) asılması suretiyle ilanen tebliğ işlemi yapılacaktır.

Tebliğe konu borç tutarının (borç aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı) 17.000 TL (dahil) ile 1.700.000 TL arasında olması halinde, ilanın sosyal güvenlik il müdürlüğünün/merkezinin bulunduğu yerin belediye sınırları içinde çıkan bir veya daha fazla gazetede ve bir internet haber sitesinde yayımlanması gerekmektedir.

Tebliğe konu borç tutarının (borç aslı ile gecikme cezası ve gecikme zammı toplamı) 1.700.000 TL ve üzerinde olması durumunda ise mahalli gazetelerin yanı sıra Türkiye genelinde yayın yapan günlük gazetelerden birinde ve bir internet haber sitesinde ayrıca yayımlanması gerekmektedir.

İlan yolu ile yapılan tebliğin konusunun 17.000 TL’den fazla olduğu durumda ilan ayrıca Kurumun internet sitesinde de duyurulabilir.

Bilgilerini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Sigorta Primleri Genel Müdür V.




Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 69)

27 Ocak 2024 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32442 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan: Amaç MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 28/12/2… 

 

 

Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 69)

27 Ocak 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32442

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Amaç

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 27/12/2023 tarihli ve 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanununda yapılan değişikliğe ilişkin açıklamaların yapılmasıdır.

Yasal düzenleme

MADDE 2- (1) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasının parantez içi hükmünde yer alan “ihale kararının” ibaresi “ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin” şeklinde değiştirilmiş olup, 28/12/2023 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik sonrası söz konusu fıkra aşağıdaki gibidir:

“2.İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale kararı ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur.)”

Uygulamaya ilişkin açıklama

MADDE 3- (1) Damga vergisinde vergiyi doğuran olay kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesi olup, Kanunda aksine bir düzenleme olmadığı müddetçe hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olması, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olma vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıt tekemmül ettikten sonra, kağıda konu muamelelerin iptal edilmiş olması vergilendirmeyi etkilemeyecektir.

(2) 488 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde tanımlanan resmi daireler ve resmi daire olmasa dahi kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların aldıkları ihale kararları ile ihale kararlarına istinaden ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeler damga vergisine tabi olup, anılan Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II. Kararlar ve mazbatalar başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasında yer alan parantez içi hüküm ile fıkrada belirtilen şartların varlığı halinde, ihale kararlarının yanı sıra ihale makamı ile düzenlenen sözleşmelerin de hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisinin iadesine imkan tanınmıştır.

(3) Bu hükmün uygulanmasında, ihale kararlarına ait damga vergisinin hangi durumlarda iade edileceğine ilişkin açıklamalar 29/9/2016 tarihli ve 29842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 60)’nde yapılmış olup, ihale kararı yönünden anılan Tebliğ çerçevesinde işlem yapılmaya devam edilecektir.

(4) 7491 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle yapılan değişiklik ile birlikte, Kamu İhale Kanunu kapsamındaki ihale makamı olan kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, ihale kararında olduğu gibi, ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden kısmen veya tamamen yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi de ret ve iade edilecektir. Bu çerçevede;

a) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında, sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunan mükelleflerce mükellefiyetlerinin bulunduğu vergi dairelerine,

b) 488 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sürekli damga vergisi mükellefiyeti bulunmayan gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince, gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine,

c) Ödemenin vergi daireleri dışındaki muhasebe birimlerine yapılmış olması durumunda, yukarıda belirtilen ilgili vergi dairesine,

başvurulması durumunda iade işlemi gerçekleştirilecektir.

(5) Mükelleflerin iade talep başvurularında, damga vergisinin ödendiğine dair makbuz/vergi dairesi alındısı ve ihalenin iptal edildiğine ilişkin tevsik edici belge ile ihale makamından ihale konusu işin ne kadarının gerçekleştiğine ilişkin yazının ibrazı şarttır.

Örnek 1: (K) Belediyesi tarafından ihalesi yapılan “12 Ay Süreli Yemek Hizmeti Alımı İşi” (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 1/6/2023 tarihli ihale kararına ve 16/6/2023 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra ihalenin diğer katılımcılar tarafından dava konusu yapılması neticesinde, mahkeme tarafından 15/1/2024 tarihli kararla ihalenin iptaline karar verilmiştir. Bunun üzerine, (Y) Yemek Hizmetleri Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin mahkeme kararına istinaden iptali nedeniyle, ihale kararının ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergileri iade olunacaktır.

Örnek 2: Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihalesi yapılan “Hizmet Binası Yapım İşi” (A) İnşaat Ltd. Şti. uhdesinde kalmış, söz konusu işe ilişkin olarak 2/1/2024 tarihli ihale kararına ve 10/1/2024 tarihinde imzalanan sözleşmeye ait damga vergisi ödenmiştir. Daha sonra Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan 15/1/2024 tarihli Kamu İhale Kurumu kararıyla ihale iptal edilmiştir. Bunun üzerine, (A) İnşaat Ltd. Şti. ihale kararı ve sözleşme için ödediği damga vergisinin iadesini talep etmiştir.

Söz konusu ihalenin Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet üzerine işe başlanılmadan iptal edilmesi nedeniyle, hükmünden yararlanılmayan ihale kararına ve ihaleye ilişkin olarak ihale makamı ile düzenlenen sözleşmeye ait damga vergilerinin tamamı iade olunacaktır.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ 28/12/2023 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




2024 Çek Defterlerinin Baskı Şekli Ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar

Mevzuatın Adı: Çek Defterlerinin Baskı Şekline Ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’De D…

 

 

2024 Çek Defterlerinin Baskı Şekli Ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktar

Mevzuatın Adı: Çek Defterlerinin Baskı Şekline Ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’De Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sayı: 2024/1)

27 Ocak 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32442

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından:

MADDE 1- 20/1/2010 tarihli ve 27468 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline ve Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü Olduğu Miktarın Belirlenmesine İlişkin Tebliğ (Sayı: 2010/2)’in 4 üncü maddesinde yer alan “altıbin Türk Lirası” ibareleri “dokuzbinikiyüzyetmiş Türk Lirası” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2- Aynı Tebliğin geçici 2 nci maddesinde yer alan “altıbin Türk Lirası” ibareleri “sekizbinaltıyüzelli Türk Lirası” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3- Bu Tebliğ 31/1/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Tebliğ hükümlerini Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı yürütür.




2024 Harcırah Tutarları

2024 Harcırah Tutarları 01 Ocak-30 Haziran 2024 Tarihleri Arasında Yurt İçi ve Yurt Dışı Gelir Vergisinden İstisna Harcırah Tutarları 18 Ocak 2024 tar…

 

 

2024 Harcırah Tutarları

2024 Harcırah Tutarları

01 Ocak-30 Haziran 2024 Tarihleri Arasında Yurt İçi ve Yurt Dışı Gelir Vergisinden İstisna Harcırah Tutarları

ÖZET

1 Ocak 2024 – 30 Haziran 2024 tarihleri arasında gelir vergisinden istisna yurtiçi ve yurtdışı harcırah tutarları bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
2024 yılında Bütçe Kanununa göre yurtiçi harcırah tutarları bir önceki yıla göre artmış, maaş katsayıları Ocak ayında değiştiği için maaş dilim tutarları da değişmiştir.

Yurtdışı harcırahlarına ilişkin olarak 18 Ocak 2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8104 sayılı “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Yapılacak Yolculuklarda Verilecek Gündeliklere Dair Karar” ile “Yurtdışı Gündeliklerine Dair Karar”da 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren yurtdışında uygulanacak harcırah tutarlarına ilişkin belirleme yapılmıştır.

Buna göre 1 Ocak 2024-30 Haziran 2024 döneminde geçerli aylık katsayısı, taban aylık katsayısı ve yan ödeme katsayısı değiştiğinden, yurt içi ve yurt dışına gelir vergisinden istisna harcırah tutarlarına göre maaş dilim tutarları değişmiştir.

18 Ocak 2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8104 sayılı “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Yapılacak Yolculuklarda Verilecek Gündeliklere Dair Karar” ile “Yurtdışı Gündeliklerine Dair Karar”da 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren yurtdışında uygulanacak harcırah tutarlarına ilişkin belirleme yapılmıştır.

Buna göre söz konusu Karar, 31 Aralık 2023 tarihli ve 32416 sayılı 1.Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan ve 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ve kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarına ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğünün 05/01/2024 tarihli ve 27998389-010.06.02-2774790 sayılı yazısı sayılı Genelgesi (1) dikkate alınarak aşağıdaki gibi yenilenmiştir.

I-) Vergiden İstisna yurtiçi harcırah tutarları

31 Aralık 2023 tarihli ve 32416 sayılı 1.Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan ve 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 2024 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun (H) Cetvelinde yer alan 2024 yılı Harcırah Tutarları ile Gelir Vergisi Kanunu’nun 24/2’nci maddesi düzenlemesi ve 2024 yılı Ocak-Haziran dönemi memur maaş katsayıları dikkate alınarak 1 Ocak 2024- 30 Haziran 2024 dönemi vergiden istisna yurtiçi harcırah tutarları aşağıdaki gibi hesaplanmıştır.

01/01/2024-30/06/2024 Dönemi İçin Geçerli Brüt Aylık Tutarı (TL) Vergiden İstisna Gündelik Tutar (TL)
19.137,36 TL. ve Fazlası 480,00
19.000,40 – 19.137,35 TL Arası 465,00
17.783,01 – 19.000,39 TL Arası 435,00
15.652,57 – 17.783,00 TL Arası 420,00
12.605,28 – 15.652,56 TL Arası 405,00
12.605,27 TL ve Daha Azı 400,00

II-) Vergiden İstisna yurtdışı harcırah tutarları.

Yurtdışı harcırahlarına ilişkin 18 Ocak 2024 tarihli ve 32433 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8104 sayılı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne Yapılacak Yolculuklarda Verilecek Gündeliklere Dair Karar” ile “Yurtdışı Gündeliklerine Dair Karar”da 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren yurtdışında uygulanacak harcırah tutarlarına ilişkin belirleme yapılmıştır.

(1) Bu yazıda 1/1/2024-30/06/2024 döneminde geçerli olmak üzere; aylık katsayısının ((0,760871)), memuriyet taban aylığı göstergesine uygulanacak taban aylık katsayının (11,909083), iş güçlüğü, iş riski, temininde güçlük ve mali sorumluluk zamlarının aylık tutarlara çevrilmesinde uygulanacak yan ödeme katsayısının ise (0,241297)) olarak belirlendiği belirtilmiştir.

Tamamı İçin Tıklayınız




Aktif İşgücü Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar

Mevzuatın Adı: Aktif İşgücü Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 20 Ocak 2..

 

 

Aktif İşgücü Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar

Mevzuatın Adı: Aktif İşgücü Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

20 Ocak 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32435

Türkiye İş Kurumundan:

MADDE 1- 8/4/2022 tarihli ve 31803 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Aktif İşgücü Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 8- (1) Yıllık işgücü eğitim planında yer alan mesleklerde kurs düzenlenebilmesi için işgücü piyasasından veya işverenlerden talep gelmesi gerekir. Söz konusu talebin, il müdürlüğü tarafından yapılacak çalışmalar sonucunda Kurum kayıtlarından karşılanamaması halinde iş birliği yöntemiyle düzenlenenler hariç Genel Müdürlükten uygunluk onayı alınması şartıyla sadece karşılanamayan kısım için mesleki eğitim kursu düzenlenebilir.

(2) Planda yer almayan bir meslek için hizmet alımı yöntemi ile kurs düzenlenmek istenildiğinde öncelikle il istihdam ve mesleki eğitim kurulunun onayıyla planda değişiklik yapılır ve sonrasında Genel Müdürlükten uygunluk onayı alınır.

(3) Planda yer almayan bir meslek için iş birliği yöntemi ile kurs düzenlenmek istenildiğinde il istihdam ve mesleki eğitim kurulunun onayıyla planda değişiklik yapılır.”

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yetmiş” ibaresi “altmış” şeklinde ve altıncı fıkrasında yer alan “dördüncü” ibaresi “beşinci” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 27 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(9) Kurstan;

a) Askerlik, tutukluluk, hamilelik, doğum, hastalık, işe giriş ve kursa devamı engelleyebilecek ikametgâh değişikliği gibi nedenler ile bu Yönetmelikte belirlenen devamsızlık süresini aşmaları sebebiyle ayrılmak durumunda kalanlar,

b) Durumları kursu takibe elverişli olmadığı için kursla ilişiği yüklenicinin teklifi ve il müdürlüğünün onayı ile kesilenler,

c) Devam ederken kursun iptal edilmesinden dolayı mezun olamayanlar,

dışında mazeretleri il müdürlüğü tarafından uygun görülmeden ayrılanlar yirmi dört ay boyunca kurs veya programlardan yararlanamaz.”

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin 32 nci maddesinin ikinci, üçüncü ve on birinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(2) Birinci fıkra kapsamında belirlenen sayıdaki kursiyerler, yüz yirmi günden az olmamak üzere fiili kurs gününün en az iki katı kadar süre ile istihdam edilir. İstihdam yükümlülüğü kapsamındaki kursiyerler kurs sınav sonucunun açıklandığı tarihten itibaren en geç otuz gün içinde işe başlatılır. Yüklenicinin, bu otuz günlük süre içinde başvurması ve il müdürlüğünün uygun görmesi halinde; otuz günlük işe başlatma süresi doksan güne kadar uzatılabilir. Otuz günlük sürenin hesaplanmasına, yüklenicinin il müdürlüğüne yazılı başvuru tarihi ile il müdürlüğünün başvuru sonucunu yazılı olarak yükleniciye bildirdiği tarih arasında geçen süreler dâhil edilmez. İstihdam edilen kişilerin işe giriş bildirgeleri gerekli denetim ve incelemelerin yapılabilmesini sağlamak amacıyla işe girişi takip eden en geç otuzuncu gün yüklenici tarafından il müdürlüğüne yazılı olarak teslim edilir.

(3) İstihdam yükümlülüğünün yerine getirilmesi yüklenicinin sorumluluğundadır. İstihdamın değerlendirilmesinde, kursiyerin eğitim aldığı mesleğin Türk Meslekler Sözlüğündeki dörtlü birim grup kodu dikkate alınır. Ancak, il müdürlüğü tarafından uygun görülmek ve sözleşme veya protokolde belirtilmek şartı ile Türk Meslekler Sözlüğündeki kurs düzenlenen mesleğin bulunduğu benzer dörtlü birim grubu içerisinde yer alan mesleklerde de kursiyerlerin istihdam edilmeleri kabul edilir. SGK mevzuatı gereğince meslek kodunda yapılacak değişiklikler, değişiklik yapılan ay/dönem için geçerli sayılır. Kurs konusu meslek veya kabul edilecek mesleklerde olmak şartı ile kursiyerlerin yüklenici tarafından veya kendi çabaları ile istihdamları veya kendi işlerini kurmaları yüklenicinin istihdam taahhüdünün değerlendirilmesinde dikkate alınır. Bu fıkrada belirtilen durumlarda gerçekleşen istihdamın geçerli bir istihdam olarak kabul edilebilmesi için bu istihdamın yüz yirmi günden az olmamak üzere fiili kurs gününün en az iki katı kadar gerçekleştirilmesi gerekir.”

“(11) Kurs konusu meslek veya kabul edilecek mesleklerde olmak şartı ile kursiyerlerin yüklenici tarafından veya kendi çabaları ile istihdamları veya kendi işlerini kurmaları yüklenicinin istihdam taahhüdünün değerlendirilmesinde dikkate alınır. Bu fıkrada belirtilen durumlarda gerçekleşen istihdamın geçerli bir istihdam olarak kabul edilebilmesi için bu istihdamın yüz yirmi günden az olmamak üzere fiili kurs gününün en az iki katı kadar gerçekleştirilmesi gerekir.”

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğin 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “yetmişini” ibaresi “altmışını” şeklinde ve “üç” ibaresi “iki” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 6- Aynı Yönetmeliğin 37 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(4) İl müdürlüğü tarafından uygun görülmesi halinde işverenler bir ildeki kontenjanını başka bir ilde ve aynı vergi numarası altında yer almakta olan işyerlerinden birinde kullanabilir. Ancak katılımcıların sayısı, programın fiilen uygulanacağı ilde yer alan işyerine ilişkin olarak birinci fıkra kapsamında yapılan hesaplamaya göre tespit edilen sigortalı sayısından fazla olamaz. Ayrıca kontenjanın kullanılacağı ildeki işyerlerinden herhangi birine yasaklılık uygulanmıyor olması ve programın fiili olarak uygulanacağı işyerinin 36 ncı maddenin üçüncü fıkrasında yer verilmekte olan yararlanma şartını da sağlaması gerekir.”

MADDE 7- Aynı Yönetmeliğin 39 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(4) Programdan;

a) Askerlik, tutukluluk, hamilelik, doğum, hastalık, işe giriş ve programa devamı engelleyebilecek ikametgâh değişikliği gibi nedenler ile bu Yönetmelikte belirlenen devamsızlık süresini aşmaları sebebiyle ayrılmak durumunda kalanlar,

b) Durumları programı takibe elverişli olmadığı için programla ilişiği işverenin teklifi ve il müdürlüğünün onayı ile kesilenler,

c) Devam ederken programın iptal edilmesinden dolayı mezun olamayanlar,

dışında mazeretleri il müdürlüğü tarafından uygun görülmeden ayrılanlar, yirmi dört ay boyunca kurs veya programlardan yararlanamaz.”

MADDE 8- Aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Katılımcıların programa devam etmeleri zorunludur. Geçerli bir mazereti olan katılımcılara, işveren ya da işveren vekili tarafından mazeret izni verilebilir. Bu izinler, katılımcıların devam çizelgelerine yazılır. Ancak, bu izin sürelerinin toplamı, doktor raporu ile belgelenebilen en fazla beş günlük sağlık izni dışında, hangi sebeple olursa olsun toplam fiili program süresinin onda birini aşamaz. Bu sürenin aşımı halinde, katılımcıların programla ilişiği kesilir. Beş günü aşan sağlık izinleri onda birlik izin süresinden düşülür. Ancak program süresinin kısaltılması halinde devamsızlık süresi başlangıçta sözleşmede belirtilen fiili program süresi esas alınarak, program süresinin uzatılması halinde ise devamsızlık süresi güncellenen fiili program süresi esas alınarak hesaplanır.”

MADDE 9- Aynı Yönetmeliğin 46 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.

“(4) Programın sona erdiği tarihten itibaren fiili program süresinin en fazla dört katı kadar süre içerisinde istihdam yükümlülüğünün tamamlanması gerekir. Süresi altmış günden az olan programlar için bu süre iki yüz kırk gün olarak uygulanır. Yüklenicinin gerekçeli talebinin il müdürlüğünce uygun görülmesi halinde bu sürelere altmış güne kadar ilave yapılabilir.”

MADDE 10- Aynı Yönetmeliğin 47 nci maddesinin on dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(14) 36 ncı maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen taahhüdün yerine getirilmemesi nedeniyle hakkında programdan yararlanamama yönünde yaptırım uygulanan işverenin; son bir yılda yaptırım uygulanmasına neden olan programlara başlayan toplam katılımcı sayısının en az yüzde altmışını altmış günden az olmamak üzere, düzenlenen fiili program süresinin en az iki katı kadar süreyle aynı veya yakın meslekte istihdam ettiğini belgelemesi halinde, mali yaptırımlar saklı kalmak koşuluyla uygulanan yaptırım ve yasaklılık kaldırılır ve söz konusu işveren yeni program başvurusu yapabilir.”

MADDE 11- Aynı Yönetmeliğin 58 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(1) Genel Müdürlük tarafından bu Yönetmeliğin amacına uygun olarak yüzde altmış istihdam taahhüdü azaltılmaksızın ve altmış günden az olmamak üzere en az kurs/program süresi kadar istihdam yükümlülüğüyle özel politika ve uygulamalar geliştirilerek kurs, program, uygulama, proje ve protokol uygulanabilir.”

MADDE 12- Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

“Olağanüstü hal kapsamında düzenlenen kurs/programlarda idari ve mali yaptırımlar

GEÇİCİ MADDE 2- (1) 8/2/2023 tarihli ve 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen illerde, depremin meydana geldiği 6/2/2023 tarihinden önce başlamış ve yasaklılık başlangıç tarihi 6/2/2023 ve sonrasında olan kurs/programlar için 31/12/2025 tarihine kadar katılımcı/kursiyer ve yüklenici/işveren için mali yaptırımlar saklı kalmak şartıyla yasaklılık hükümleri uygulanmaz.

Olağanüstü hal ilan edilen illerde düzenlenen kurs/programlar

GEÇİCİ MADDE 3- (1) 6785 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen illerden Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Gaziantep (sadece İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde) illerinde 31/12/2024 tarihine kadar uygulanacak kurs/programlarda katılımcıların en az yüzde otuzunun altmış günden az olmamak üzere en az kurs/program süresi kadar istihdam edileceğinin taahhüt edilmesi zorunludur.

(2) Birinci fıkrada anılan Karar ile belirlenen illerden Adana, Diyarbakır, Gaziantep (İslahiye ve Nurdağı ilçeleri hariç), Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa illerinde 31/12/2024 tarihine kadar uygulanacak kurs/programlarda katılımcıların en az yüzde kırkının altmış günden az olmamak üzere fiili kurs/program gününün en az bir buçuk katı kadar süreyle istihdam edileceğinin taahhüt edilmesi zorunludur.”

MADDE 13- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 14- Bu Yönetmelik hükümlerini Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü yürütür.




2024 Yılı Ek Mali Tablo Düzenleme Sınırı

2024 Yılı Ek Mali Tablo Düzenleme Sınırı ÖZET 2023 yılı aktif toplamı 133,187,700 TL veya net satışlar toplamı 295,970,000 TL’yi aşan mükelleflerin 20…

 

 

2024 Yılı Ek Mali Tablo Düzenleme Sınırı

2024 Yılı Ek Mali Tablo Düzenleme Sınırı

ÖZET

2023 yılı aktif toplamı 133,187,700 TL veya net satışlar toplamı 295,970,000 TL’yi aşan mükelleflerin 2024 yılında verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir.

Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine göre ek mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.

18/09/1994 tarihli ve 22055 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği (MSUGT) ile ek mali tabloları düzenlemek zorunda olan işletmelerin belirlenmesinde aktif toplamı ve net satışların toplamı ölçütü getirilmişti.

Bu hüküm uyarınca, aktif toplamı veya net satışları toplamı belirli bir tutarı aşan mükellefler ek mali tabloları düzenlemek zorundaydılar.

28/04/1998 tarihli ve 23326 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 8 Sıra MSUGT’de, ek mali tabloları düzenlemek zorunda olan mükelleflerin 1998 yılından itibaren verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine ek mali tablolardan sadece “Kar Dağıtım Tablosu”nu eklemelerinin yeterli bulunduğu belirtilmiştir.

Daha sonra 19/12/2000 tarihli ve 24265 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 10 Sıra No’lu MSUGT’de; tebliğde yer alan parasal hadlerin, takip eden yıllarda Bakanlıklarınca ayrıca bir belirleme yapılmadığı takdirde, her yıl bir önceki yıl için Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı; bu şekilde yapılacak hesaplamada 50 lira ve daha düşük olan tutarlar dikkate alınmayacağı, 50 liradan fazla olan tutarların ise 100 liraya yükseltileceği belirtilmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca çıkarılan ve 25/11/2023 tarihli ve 32380 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 554 seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, yeniden değerleme oranı 2023 yılı için % 58,46 (elli sekiz virgül kırk altı) olarak tespit edilmiştir.

Bu düzenlemelere göre 2024 yılında ek mali tabloları düzenlemek zorunda olan mükellefler ile temel ve ek mali tablolar aşağıdaki gibidir.

I-) 2024 YILINDA EK MALİ TABLOLARI DÜZENLEMEK ZORUNDA OLAN MÜKELLEFLER

Yukarıda açıklanan düzenlemeler uyarınca 2023 yılı aktif toplamı 133,187,700 TL veya net satışlar toplamı 295,970,000 TL’yi aşan mükelleflerin, 2024 yılında verecekleri yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerine temel mali tabloların yanı sıra ek mali tabloları da eklemeleri gerekmektedir.

Bu kapsamda, ek mali tablolardan sadece kar dağıtım tablosunun eklenmesi yeterlidir.

II-) MUHASEBE SİSTEMİ UYGULAMA GENEL TEBLİĞİNE GÖRE TEMEL MALİ TABLOLAR İLE EK MALİ TABLOLAR

1 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğine göre Temel Mali Tablolar ile Ek Mali Tablolar aşağıdaki gibidir.

1. Bilanço

2. Gelir Tablosu

3. Satışların Maliyeti Tablosu

4. Fon Akım Tabloları

5. Nakit Akım Tablosu

6. Kâr Dağıtım Tablosu

7. Öz Kaynaklar Değişim Tablosu

Bu tablolardan, bilanço ve gelir tablosu dipnotları ve ekleri ile birlikte temel mali tabloları, diğerleri ise ek mali tabloları oluşturmaktadır.

III-) CEZA UYGULAMASI

Vergi Usul Kanunu’nun 353/6’ncı maddesine göre, Kanuna göre belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymayanlara 556 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre 2024 yılı için 40.000 TL özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.

Diğer taraftan Vergi beyannameleri, bildirimler, evrak ve vesikaların kanunen belli şekil ve muhteviyatı ve ekleri ile bunlarla ilgili olarak yapılan diğer düzenlemelere ilişkin hükümlere uyulmamış olması Vergi Usul Kanunun 352/ II-7 bendi hükmüne göre ikinci derece usulsüzlük cezası kesilmesini de
gerektirmektedir.

Kaynak: TÜRMOB




2024 Yılı Mesleki Sorumluluk Sigortasının Yaptırılması ve Poliçelerin Kurumumuza Bildirilmesi

Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu KONU: Mesleki Sorumluluk Sigortasının Yaptırılması ve Poliçelerin Kurumumuza Bildirilmesi Bilind…

 

 

2024 Yılı Mesleki Sorumluluk Sigortasının Yaptırılması ve Poliçelerin Kurumumuza Bildirilmesi

Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu

KONU: Mesleki Sorumluluk Sigortasının Yaptırılması ve Poliçelerin Kurumumuza Bildirilmesi

Bilindiği üzere, denetim kuruluşu ve denetçiler; denetledikleri finansal tablo, bilgi ve raporlara ilişkin olarak hazırladıkları bağımsız denetim raporlarının denetim standartlarına aykırı olması ile bu raporlardaki yanlış, eksik ve yanıltıcı bilgi ve kanaatler nedeniyle doğabilecek zararlardan hukuken sorumludur.

Bu nedenle denetim kuruluşları ve denetçilerin, verdikleri hizmetlerden doğabilecek zararları karşılamak amacıyla üstlendikleri ilk denetim işiyle birlikte başlamak üzere, tüm denetimlerini kapsayacak şekilde mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. (660 s. KHK m.24, Bağımsız Denetim Yönetmeliği m.33)

Mesleki sorumluluk sigortasına ilişkin yükümlülüklerin zamanında, tam ve doğru olarak yerine getirilmesi ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle herhangi bir idari yaptırımla karşılaşılmaması adına aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi önem arz etmektedir:

1. Mesleki Sorumluluk Sigortasının Yaptırılması:

Denetim kuruluşları ve denetçilerin, üstlendikleri ilk denetim işiyle birlikte başlamak üzere, tüm denetimlerini kapsayacak şekilde mesleki sorumluluk sigortası yaptırmaları gerekmektedir.

2. Mesleki Sorumluluk Sigortalarının Bağımsız Denetim Hizmetlerini Kapsaması:

Denetim kuruluşları ve denetçilerin, verdiği diğer hizmetler için (SMMM/YMM vb.) yaptırılan ve sadece bu hizmetlerden kaynaklanabilecek zararların karşılanmasına yönelik olan mesleki sorumluluk sigortaları bağımsız denetim hizmetlerine ilişkin teminat sağlamayacağından, mesleki sorumluluk sigortalarının bağımsız denetim hizmetlerini de kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda 16/05/2013 onay tarihli Bağımsız Denetçilik Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına ulaşmak için tıklayınız.

3. Poliçelerin Kurumumuza Bildirilmesi:

Mesleki sorumluluk sigortası poliçesinin, düzenlenme tarihini takip eden günden itibaren; poliçe ve sigorta şirketindeki değişikliklerin ise bu değişiklikleri takip eden günden itibaren en geç 30 gün içinde Kurumumuza bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirim Sözleşme Bilgi Girişi Sisteminde (SBG) yer alan “Mesleki Sorumluluk Sigortası Bildirimi” menüsü üzerinden elektronik ortamda yapılmalıdır.

4. Mevcut Poliçelerin Kapsam ve Süresinin Kontrolü:

Denetim işi üstlenmiş olan denetim kuruluşları ve denetçilerin, SBG’de yer alan “Mesleki Sorumluluk Sigortası Bildirimi” menüsüne girerek, yukarıda yer alan açıklamalar kapsamında Kurumumuza bildirilmiş, bağımsız denetim hizmetlerini kapsayan ve süresi geçerli mesleki sorumluluk sigortalarının bulunup bulunmadığını kontrol etmeleri önem arz etmektedir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu




2024 Yılı Beyannamelerinin İmzalattırılması Zorunluluğuna İlişkin Tutarlar

2024 Yılı Beyannamelerinin İmzalattırılması Zorunluluğuna İlişkin Tutarlar 29 Haziran 1997 tarihli ve 23034 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4 Sıra No…

 

 

2024 Yılı Beyannamelerinin İmzalattırılması Zorunluluğuna İlişkin Tutarlar

2024 Yılı Beyannamelerinin İmzalattırılması Zorunluluğuna İlişkin Tutarlar

ÖZET:

Kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden 2023 yılı faaliyet döneminde aktif toplamı 63,786,000 TL ve net satışlar toplamı 127,540,000 TL’yi aşmayan mükellefler, 2024 yılı beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar.

Buna karşılık 2023 yılında;

— II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyetinde bulunanlardan satış tutarları 2,138,000 TL’yi aşmayanlar,

— II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyeti dışında işlerle uğraşanlardan yıllık gayri safi iş hasılatı tutarı 1,078,000 TL’yi aşmayanlar,

— Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan hasılat tutarı 1,488,000 TL’yi aşmayanlar,

— Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre belirlenen çiftçilerden hasılat tutarı 2,138,000 TL’yi aşmayanlar,

2024 yılı beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.

İmzalatma zorunluluğu olan beyannameler gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine ait yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile muhtasar ve prim hizmet beyannamesi ve katma değer vergisi beyannamesidir.

29 Haziran 1997 tarihli ve 23034 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 4 Sıra No.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğinde kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden, 1997 yılı aktif toplamı 200 milyar ve net satışlar toplamı 400 milyar lirayı aşmayanların 1998 yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerini 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatmak zorunda oldukları belirtilmiştir.

Daha sonra 3/3/2005 tarihli ve 25744 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 37 seri No.lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliğinde de;

1. Ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden 2004 yılı aktif toplamı 3.000.000 ve net satışlar toplamı 6.000.000 Türk Lirasını (1) aşmayan mükelleflerin beyannamelerini imzalatma kapsamında olduğu,

(1) Tebliğde Yeni Türk Lirası olarak belirtilenler tutarlar, burada TL olarak yer almıştır.

2. Buna karşılık

– İkinci sınıf tacirlerden, alım satım veya imalat faaliyetlerinde bulunanlardan, 2004 yılında satışlarının tutarı 100.000 Türk Lirasını, bu faaliyetler dışındaki işlerle uğraşanlardan 2004 yılı gayrisafi iş hasılatlarının tutarı 50.000 Türk Lirasını,

– Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre tespit edilen çiftçilerden, 2004 yılında hasılatları tutarı 100.000 Türk Lirasını,

– Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan, 2004 yılında gayrisafi hasılatları tutarı 70.000 Türk Lirasını,

aşmayan mükelleflerin beyannamelerini imzalatma kapsamında olmadığı belirtilmiştir.

Tebliğde ayrıca Bakanlıklarınca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğde yer alan parasal hadlerin her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı, bu şekilde yapılacak hesaplamada 500 Türk Lirası ve daha düşük olan tutarların dikkate alınmayacağı, 500 Türk Lirasından fazla olan tutarların ise 1.000 Türk Lirasına yükseltileceği düzenlemesi yer almıştır.

Bu düzenlemelere göre 2023 ve 2024 yılları için beyannamelerini imzalatmak zorunda olan mükelleflere ilişkin tutarlar aşağıdaki gibidir.

I-) BEYANNAMELERİNİ İMZALATMAK ZORUNDA OLANLAR

Yukarıda yer alan düzenlemelere göre;

— 2022 yılı faaliyet döneminde kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden aktif toplamı 40,254,000 TL ve net satışlar toplamı 80,487,000 TL’yi aşmayan mükellefler 2023 yılı,

— 2023 yılı faaliyet döneminde aktif toplamı 63,786,000 TL ve net satışlar toplamı 127,540,000 TL’yi aşmayan mükellefler 2024 yılı,

beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatmak zorundadırlar.

II-) BEYANNAMELERİNİ İMZALATMAK ZORUNDA OLMAYANLAR

2023 ve 2024 yıllarında aşağıdaki satış/hasılat tutarlarını aşmayan ticari, zirai ve serbest meslek kazancı elde eden mükellefler, izleyen yılda (sırasıyla 2023 ve 2024 yıllarında) beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.

  2023 yılı Beyannameleri için 2022 yılında 2024 yılı Beyannameleri için 2023 yılında
II. sınıf tacirlerden alım satım veya imalat faaliyetinde satış tutarları 1,349,000 TL’yi aşmayanlar 2,138,000 TL’yi aşmayanlar
II. sınıf tacirlerden yukarıda yazılan işlerin dışında işlerle uğraşanlardan yıllık gayri safi iş hasılatı tutarı 680,000 TL’yi aşmayanlar 1,078,000 TL’yi aşmayanlar
Serbest meslek faaliyetinde bulunanlardan hasılat tutarı 939,000 TL’yi aşmayanlar 1,488,000 TL’yi aşmayanlar
Zirai kazancı işletme hesabı esasına göre

belirlenen çiftçilerden hasılat tutarı

1,349,000 TL’yi aşmayanlar 2,138,000 TL’yi aşmayanlar

1) Özel Kanunlarına göre kurulan kooperatifler ile bu kooperatiflerin oluşturdukları birlikler, herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın Beyannamelerini İmzalatmak zorunda değildir.

2) Noterler herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın beyannamelerini imzalatmak zorunda değildir.

3) Gelirleri ücret, gayrimenkul sermaye iradı menkul sermaye iradı ile sair kazanç ve iratlardan oluşan gelir vergisi mükelleflerine ait beyannamelerin imzalatılması zorunlu değildir.

4) Gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan mükelleflerin muhtasar ve katma değer vergisi beyannamelerini meslek mensuplarına imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.

III-) İMZALATILMA ZORUNLULUĞU OLAN BEYANNAMELER

Kurumlar vergisi veya ticari, zirai ve mesleki kazancı nedeniyle gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükelleflerinden aktif toplamı ile net satışlar toplamı I’de yer alan tutarların altında olanlar ile hasılat/ satış tutarları Il’de yer alan tutarların üstünde olan mükelleflerin,

— Yıllık kurumlar vergisi beyannamelerini

— Yıllık gelir vergisi beyannamelerini

— Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi

— Katma değer vergisi beyannamelerini

3568 sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensuplarına imzalatmaları zorunludur.

IV-) YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERCE TASDİK EDİLEN GELİR VE KURUMLAR VERGİLERİ BEYANNAMELERİ

Gelir veya kurumlar vergisi beyanname ve eklerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettiren mükelleflerin, beyannamelerini ayrıca serbest muhasebeci veya serbest muhasebeci mali müşavirlere imzalatma zorunluluğu bulunmamaktadır.

EK

İlgili mevzuat

1. 4 Sıra No.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ

2. 5 Sıra No.lu Vergi Beyannamelerinin Serbest Muhasebeci ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlerce İmzalanması Hakkında Genel Tebliğ

3. 18 Seri No.lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği
 

4. 37 Seri No.lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği

Kaynak: TÜRMOB

 




Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 558)

Mevzuatın Adı: Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 485)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 558) 18 Ocak 2024 Tarihli Resmi Gazete…

 

 

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 558)

Mevzuatın Adı: Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 485)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Sıra No: 558)

18 Ocak 2024 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32433

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

MADDE 1- 17/12/2017 tarihli ve 30273 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 485)’nin ekinde yer alan EK:1 ekteki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 2- Bu Tebliğ 1/2/2024 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.
 

Eki için tıklayınız