Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2021/24 – Türk Ticaret Kanunu Haksız Rekabet Fiilleri

Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2021/24 14 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31689 Anayasa Mahkemesi Başkanlığından: Esas Sayısı : 2021/24 Karar Sayı… 

 

 

Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2021/24 – Türk Ticaret Kanunu Haksız Rekabet Fiilleri

Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2021/24

14 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31689

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı : 2021/24 Karar Sayısı: 2021/79 Karar Tarihi: 4/11/2021

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Bakırköy 54. Asliye Ceza Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU: 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 62. maddesinin (a) bendinin anılan Kanun’un 55. maddesinin (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile alt bentlerini bağlayan hükmü yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi talebidir.

OLAY: Sanıkların, personeli olarak çalıştıkları şirketin hizmet verdiği müşterilere ait vergi numarası dâhil birçok bilgiyi kopyalayarak kurdukları kendi şirketlerinde kullandıkları gerekçesiyle 6102 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan cezalandırılmaları talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.

I. İPTALİ İSTENEN VE İLGİLİ GÖRÜLEN KANUN HÜKÜMLERİ

A. İptali İstenen Kanun Hükmü

Kanun’un 62. maddesinin itiraz konusu kuralın da yer aldığı ilgili kısmı şöyledir:

“I- Cezayı gerektiren fiiller

MADDE 62- (1) a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,

fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar. ”

B. İlgili Görülen Kanun Hükmü

Kanun’un 55. maddesinin ilgili kısmı şöyledir:

“II- Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar

MADDE 55- (1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:

c) Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;

1. Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,

II. İLK İNCELEME

1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Engin YILDIRIM, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU, Selahaddin MENTEŞ, Basri BAĞCI ve İrfan FİDAN’ın katılmalarıyla 18/3/2021 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

III. ESASIN İNCELENMESİ

2. Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Ömer DURSUN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu ve ilgili görülen kanun hükümleri, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

A. İtirazın Gerekçesi

3. Başvuru kararında özetle; suç oluşturan haksız rekabet hâlinin itiraz konusu kural tarafından yapılan atıf uyarınca belirlenmesinin suç teşkil eden fiilin ve bu fiil karşılığında öngörülen cezanın açık bir biçimde tespit edilememesi sonucunu doğurduğu ve suçun tanımında belirsizliğe neden olunduğu belirtilerek kuralın 6102 sayılı Kanun’un 55. maddesinin (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile alt bentlerini bağlayan hükmü yönünden Anayasalın 38. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

B. Anayasa’ya Aykırılık Sorunu

4. 6102 sayılı Kanun’un 62. maddesinin itiraz konusu (a) bendinde anılan Kanun’un 55. maddesinde yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenlerin fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, şikâyet üzerine iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılacağı öngörülmüş olup kural 55. maddenin (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile alt bentlerini bağlayan hükmü yönünden incelenmiştir.

5. Anayasa’nın 38. maddesinin birinci fıkrasında “Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulman kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez” denilerek suçun kanuniliği, üçüncü fıkrasında da “Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur” denilerek cezanın kanuniliği ilkesi güvence altına alınmıştır. Anayasa’nın anılan maddesinde yer alan suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca hangi fiillerin yasaklandığının ve bu yasak fiillere verilecek cezaların hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde kanunda gösterilmesi, kuralın açık, anlaşılır ve sınırlarının belirli olması gerekmektedir. Kişilerin yasak fiilleri önceden bilmeleri düşüncesine dayanan bu ilkeyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması amaçlanmaktadır (AYM, E.2019/9, K.2019/27,11/4/2019, § 13).

6. Kanun’un 55. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinin alt bentlerini bağlayan hükmünde başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma haksız rekabet hâli olarak düzenlenmiş olup, (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde ise bu duruma giren hâllerden biri olarak kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak öngörülmüştür. Bu itibarla kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanma, başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma suretiyle gerçekleştirilen haksız rekabet hâllerinden biri olarak hükme bağlanmıştır. Söz konusu haksız rekabet hâlinin suç teşkil edebilmesi için ise 62. maddenin itiraz konusu (a) bendi uyarınca kasten işlenmesi gerekmektedir.

7. Öte yandan itiraz konusu kuralın atıfta bulunduğu Kanun’un 55. maddesinin (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile alt bentlerini bağlayan hükmünde ifade edilen başkasının iş ürününden yetkisiz yararlanma kavramının genel kavram niteliğinde olmakla birlikte belirsiz ve öngörülemez nitelikte olduğu söylenemez. Nitekim 55. maddenin (c) bendinin (1) numaralı alt bendinde “…teklif, hesap veya plan gibi…” ürünler iş ürünlerine, “Kendisine emanet edilmiş…” olma hâli de iş ürününün başkasına ait olma durumuna yönelik örneklerden biri olarak gösterilmiştir.

8. Bu bağlamda haksız rekabet suçunu teşkil eden eylemin, failin, suça konu yaptırımın ve takip usulünün açık ve net olarak belirlendiği görülmektedir. Bu itibarla haksız rekabet suçunun tüm unsurları kuralın yer aldığı ve atıfta bulunduğu maddeler kapsamında açıkça belirlendiği için kuralın belirsizliğinden ve öngörülmezliğinden söz edilemez. Dolayısıyla kuralın Anayasa’nın 38. maddesini ihlâl eden bir yönü bulunmamaktadır.

9. Öte yandan hiç kuşkusuz her kuralda olduğu gibi itiraz konusu kuralın da uygulanması ile ilgili bazı uygulama sorunları çıkabilir. Bu bağlamda mevcut uyuşmazlıklara ilişkin sorunların her somut olayın Özellikleri dikkate alınarak kuralın amacına uygun şekilde yorumlanması suretiyle mahkeme içtihatlarıyla çözülmesi gerekmektedir. Kuralın lafzı ile amacı birlikte yorumlanarak ve ceza hukukunun genel kabul görmüş ilkeleri göz önünde bulundurularak çözülebilecek sorunların uygulamaya ilişkin olduğu açıktır. Bu nedenle de kuraldan ziyade kuralın yorumlanması ile ilgili olarak çıkabilecek sorunlar anayasallık denetiminin konusu dışında kalmaktadır (AYM, E.2017/135, K.2019/35, 15/5/2019, § 31; E.2020/82, K.2021/20,18/3/2021, § 14).

10. Açıklanan nedenlerle kural Anayasa’nın 38. maddesine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.

IV. HÜKÜM

13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 62. maddesinin (a) bendinin anılan Kanun’un 55. maddesinin (c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile alt bentlerini bağlayan hükmü yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE 4/11/2021 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

Başkan Zühtü ARSLAN

Başkanvekili Hasan Tahsin GÖKCAN

Başkanvekili Kadir ÖZKAYA

Üye Engin YILDIRIM

Üye Hicabi DURSUN

Üye Celal Mümtaz AKINCI

Üye Muammer TOPAL

Üye M. Emin KUZ

Üye Rıdvan GÜLEÇ

Üye Recai AKYEL

Üye Yusuf Şevki HAKYEMEZ

Üye Yıldız SEFERİNOĞLU




SGK e-Tebligat Başvuru Sistemi Açıldı

SGK e-Tebligat başvuru sistemi e-Devlet üzerinden açıldı e-Tebligat başvurusu şuan için sadece e-Devlet “masaüstü” sürümünde  görünmektedi… 

 

 

SGK e-Tebligat Başvuru Sistemi Açıldı

SGK e-Tebligat başvuru sistemi e-Devlet üzerinden açıldı

e-Tebligat başvurusu şuan için sadece e-Devlet “masaüstü” sürümünde  görünmektedir. Mobil sürümünde başvuru sistemi henüz açılmamıştır. Dolayısıyla başvuru yapacak olanların masaüstü bilgisayardan e-Devlet’e giriş yapması gerekmektedir. Başvuru sırasında Gerçek Kişi – İşveren ayrımı yapılmaktadır.

SGK e-Tebligat Başvurusu için aşağıdaki linke tıklayınız:

https://www.turkiye.gov.tr/sosyal-guvenlik-sgk-e-tebligat-basvurusu




SGK e-Tebligat Başvuru Süresi Uzatıldı

SGK e-Tebligat Başvuru Süresi Uzatıldı SGK e-Tebligat Başvuru Süresinin Uzatılmasına İlişkin Duyuru 24.9.2021 tarihli 31608 sayılı Resmi Gazete’ de ya… 

 

 

SGK e-Tebligat Başvuru Süresi Uzatıldı

SGK e-Tebligat Başvuru Süresi Uzatıldı

SGK e-Tebligat Başvuru Süresinin Uzatılmasına İlişkin Duyuru

24.9.2021 tarihli 31608 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan “Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmelik” ‘ in 7 inci maddesine göre elektronik tebligat adresi almak zorunda olan işverenler, yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içinde başvuru yapmakla yükümlü tutulmuştur. Yönetmeliğe göre bu süre 31.12.2021 tarihinde sona ermektedir.

Kurumumuzca, elektronik ortamda yapılacak tebligata İlişkin usul ve esasları açıklayan genelgenin 10.12.2021 tarihinde yayımlanması ve e-tebligat sisteminin aynı tarihte açılması nedeniyle sistem üzerinde aşırı yoğunluk meydana getirmiştir.

Bu nedenle 31.12.2021 tarihinde sonra erecek olan başvuru süresi 31.01.2022 tarihine kadar uzatılmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: SGK




SGK Genel Yazı – 7326 Sayılı Kanun Kapsamında İlk Taksit Ödemesini Gerçekleştirenlerin Peşin Ödeme Hükümlerinden Yararlanabilmeleri

SGK Genel Yazı 36628385 T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı : E-24010506-010.07.01-36628385 Tarih: 10.12.2021…

 

 

SGK Genel Yazı – 7326 Sayılı Kanun Kapsamında İlk Taksit Ödemesini Gerçekleştirenlerin Peşin Ödeme Hükümlerinden Yararlanabilmeleri

SGK Genel Yazı 36628385

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı : E-24010506-010.07.01-36628385

Tarih: 10.12.2021

Konu : 7326 Sayılı Kanun Kapsamında İlk Taksit Ödemesini Gerçekleştirenlerin Peşin Ödeme Hükümlerinden Yararlanabilmeleri

GENEL YAZI

09.06.2021 tarihli ve 2021/20 Sayılı “7326 sayılı Kanun Uyarınca Alacakların Yapılandırması” konulu Genelge’nin “Borcun belirtilen taksit süresinden önce ödenmesi ” başlıklı maddesinin son paragrafında “Taksitle ödeme seçeneğini seçmesine rağmen ilk taksit ödemesini gerçekleştiremeyenlerce talepte bulunulması halinde borcun tamamının geç ödeme zammıyla birlikte peşin olarak 30/11/2021 tarihine kadar (Cumhurbaşkanınca ödeme sürenin uzatılması halinde 31/12/2021 tarihine kadar) ödenmesi mümkün bulunmaktadır.” Hükmü yer almaktadır.

Bu hüküm uyarınca, borcunu taksitle yapılandıran ancak yapılandırılan borcun ilk taksitini 30/11/2021 tarihine kadar ödemeyen veya eksik ödeyenler tarafından borcun geç ödeme zammı ile birlikte 31/12/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödenmesi halinde, peşin ödeme hükümlerinden yararlanılmakta ve Yİ-ÜFE aylık değişim oranlarında %90 indirim yapılmaktadır.

Taksitle ödeme seçeneğiyle borçlarını yapılandırıp ilk taksit ödemesini gerçekleştirenler bakımından borcun tamamının, ikinci taksitin ödeme süresi sonuna (31/12/2021 tarihine) kadar ödenmesi halinde, taksitlendirme farkı alınmaksızın Yİ-ÜFE aylık değişim oranları %50 olarak uygulanmaktadır.

Cumhurbaşkanınca 7326 sayılı Kanun uyarınca yapılandırmaya müracaat ve ilk taksit/peşin ödeme süreleri bir ay uzatıldığından, taksitle ödeme seçeneğiyle borçlarını yapılandırıp ilk taksit ödemesini gerçekleştirenler için ikinci taksitin son ödeme süresi ile ilk taksit ödemesini gerçekleştiremeyenler bakımından peşin ödeme hükümlerinden yararlanılmaya ilişkin son ödeme süresi 31/12/2021 tarihi olarak eşitlenmiş bulunmaktadır.

Ödeme sürelerinin aynı olmasına rağmen ilk taksit ödemesini gerçekleştirenler bakımından ikinci taksitin ödenmesi halinde indirim tutarının %50, ilk taksit ödemesini gerçekleştiremeyenler bakımından peşin ödeme hükümlerinden yararlanılması halinde indirim tutarının % 90 olması hususunun hakkaniyete uygun olmadığı, bu nedenle taksitle ödeme seçeneğini seçip ilk taksit ödemesini süresinde yapanların da yazılı talebi halinde taksitli ödeme seçeneklerini, peşin ödemeye döndürerek geç ödeme zammıyla birlikte 31/12/2021 tarihine kadar ödemeleri halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlandırılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.

7326 Sayılı Kanun kapsamında ilk taksit ödemesini gerçekleştirenlerin peşin ödeme hükümlerinden yararlanabilmeleri için Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine/Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerine taksitli ödeme planlarının peşin ödeme planı olarak değiştirilmesi için başvuru yapmaları, başvuranlar için Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerince/Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerince;

-Ödenmiş taksit tutarlarının 88 çıkış işlemi yapılarak emanet hesaba alınması,

-Taksitli ödeme planlarının peşin ödeme planı olarak değiştirilmesi,

-Emanete alınan tutarların peşin ödeme planına işlenmesi,

Gerekmekte olup; kalan bakiye tutarlar işverenlerce bankalar vasıtasıyla on-line olarak “110-7326 Yapılandırma İşveren” kodundan ödenebilecektir.

Peşin ödeme tutarına işlenen miktardan arta kalan tutarın geç ödeme zammı ile birlikte 31/12/2021 tarihine kadar ödenmemesi halinde 7326 sayılı Kanun kapsamındaki borç yapılandırılmaları bozulacaktır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini arz ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür




SGK Genelgesi 2021/38 – Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligat İşlemleri

SGK Genelgesi 2021/38 T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı : E-51592363-010. 06.01-34905238 Tarih: 10/11/2021…

 

 

SGK Genelgesi 2021/38 – Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligat İşlemleri

SGK Genelgesi 2021/38

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı : E-51592363-010. 06.01-34905238

Tarih: 10/11/2021

Konu : Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligat İşlemleri

GENELGE

2021/38

1-Genel Açıklamalar

Bilindiği üzere 24.9.2021 tarihli ve 31608 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin’’ Yönetmelik (Bundan sonra bu ibare, genelgede yönetmelik olarak anılacaktır.) 1.10.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Söz konusu yönetmeliğin “Kullanılacak elektronik tebligat sisteminin belirlenmesi” başlıklı 12 nci maddesinde; “Kurum, elektronik ortamda yapılacak tebligatla ilgili her türlü teknik altyapıyı kurup işletebilir veya elektronik tebligat yapmaya yetkili Kurumlarla yapılacak protokol hükümleri çerçevesinde elektronik tebligat yaptırtabilir, elektronik ortamda yapılacak tebligatla ilgili başka kurumlarca kurulmuş olan teknik altyapıyı ilgili mevzuatı doğrultusunda kullanabilir.”

Hükmü yer almaktadır.

Bu hükme göre, Sosyal Güvenlik Kurumunca elektronik ortamda yapılacak tebligat işlemleri Kurum tarafından kurulan teknik altyapı üzerinden yapılacak olup elektronik ortamda yapılacak tebligat işlemlerinin yapılmasında uyulacak usul ve esaslar aşağıda açıklanmıştır.

2-Elektronik Tebligat Adresi Alacak ve Kullanacak Olan Muhataplar

2-1- Elektronik Tebligat Adresi Almak Zorunda Olan Muhataplar

Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 1.10.2021 tarihi ve sonrasında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar elektronik tebligat adresi almak ve elektronik sistemi kullanmak zorundadırlar.

Bu bakımdan;

-1.10.2021 tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya başlayıp yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 1.10.2021 tarihi ve sonrasında sigortalı çalıştırmaya devam eden,

-1.10.2021 tarihinden sonra ilk defa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (e) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya başlayan,

gerçek veya tüzel kişi işverenler ile tüzel kişiliği olmayan işverenler elektronik tebligat adresi almak ve elektronik sistemi kullanmak zorundadırlar.

Örnek 1: 26.8.2018 tarihinde sigortalı çalıştırmaya başlayan ve 1.10.2021 tarihi itibarıyla sigortalı çalıştırmaya devam eden (A) işvereni elektronik tebligat adresi almak ve elektronik sistemi kullanmak /orundadır.

Örnek 2: 4.10.2021 tarihinde sigortalı çalıştırmaya başlayan (B) işvereni elektronik tebligat adresi almak ve elektronik sistemi kullanmak zorundadır.

2-2- İsteğe Bağlı Olarak Elektronik Tebligat Adresi Alabilecek Muhataplar

Genelgenin “2-1- Elektronik Tebligat Adresi Almak Zorunda Olan Muhataplar” başlıklı maddesinde belirtilenler dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayanlar istemeleri halinde elektronik tebligat adresi alabilirler.

3- Başvuru Süresi

3-1- Elektronik Tebligat Adresi Almak Zorunda Olan Muhataplar Bakımından Başvuru Süresi

3-1-1- 1.10.2021 Tarihinden Önce Sigortalı Sayılan Kişileri Çalıştırmaya Başlayıp 1.10.2021 Tarihinden Sonra Sigortalı Çalıştırmaya Devam Eden İşverenler Bakımından Başvuru Süresi

1.10.2021 tarihinden önce 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya başlayıp yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih olan

1.10.2021 tarihinden sonra sigortalı çalıştırmaya devam eden işverenler, www.turkiye.gov.tr adresinden (e-Devlet üzerinden) 1.10.2021 tarihini takip eden 3 ay içinde başvuru yapmakla yükümlüdür.

Bu bakımdan, söz konusu işverenler en geç 3.1.2022 (1.1.2022 tarihi hafta sonuna denk geldiğinden) tarihine kadar elektronik tebligat adresi almak zorundadırlar.

İşyerinin, 5510 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen süreler içerisinde bildirilmemesi ve tescil işlemi yapılmaması halinde Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 32 nci maddesinde belirtildiği şekilde resen tescil işlemi yapılması halinde, yukarıda belirtilen 3 aylık sürenin başlangıcı, işyerinin ünite tarafından resen tescil edildiğinin, işverene tebliğ edildiği tarihtir. Bu işverenler, işyerinin resen tescil işleminin kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren, 3 ay içinde www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden elektronik tebligat adresi almak zorundadır.

3-1-2- 1.10.2021 Tarihinden Sonra İlk Defa Sigortalı Sayılan Kişileri Çalıştırmaya Başlayan İşverenler Bakımından Başvuru Süresi

1.10.2021 tarihinden sonra ilk defa 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (e) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştırmaya başlayan işverenler, sigortalı çalıştırmaya başlanılan ayı takip eden aydan itibaren 3 ay içinde www.turkiye.gov.tr adresinden (e-Devlet) başvuru yapmakla yükümlüdür.

Örnek 3: 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı 15.11.2021 tarihi itibariyle çalışmaya başlamıştır. Söz konusu işveren, sigortalı çalıştırılmaya başlanılan ayı takip eden aybaşından (1.12.2021) itibaren en geç 3 ay içinde (28.2.2022 tarihine kadar) elektronik tebligat adresi almak zorundadır.

3- 2- İsteğe Bağlı Olarak Elektronik Tebligat Adresi Alabilecek Muhataplar

Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği 1.10.2021 tarihinde Genelgenin “2-1- Elektronik Tebligat Adresi Almak Zorunda Olan Muhataplar” başlıklı maddesinde belirtilenler dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayanlar istedikleri tarihte www.turkiye.gov.tr adresinden (e-Devlet üzerinden) elektronik tebligat adresi alabileceklerdir.

4- Başvuru Şekli

Elektronik tebligat (e-Tebligat) adresi alacak ve kullanacak olan muhatapların www.turkiye.gov.tr adresinden (e-Devlet üzerinden) başvuru yapmaları gerekmektedir. Başvurular üç grup için farklı şekilde yapılabilecektir.

– Kurumlunuzda işverenlik kaydı bulunmayan kullanıcılar/sigortalılar kişisel tebligatlarını görüntülemek üzere müracaatlarını “Gerçek Kişi İsteğe Bağlı” seçeneğinden yapabilecektir.

– Gerçek kişi işverenler bakımından işverenin kendisi veya işveren vekili tarafından, “Gerçek Kişi İşveren” seçeneğini kullanılarak başvuru yapılabilecektir.

– Tüzel kişi işverenler bakımından ise başvuru için “Tüzel Kişi” seçeneği kullanılacak olup, başvuru yapacak kişinin MERSİS veya SGK işyeri tescil kaydında yönetici/müdür/kanuni temsilci olarak yer alması gerekmektedir.

Elektronik tebligat adresi almak zorunda olan muhataplar şahsi işlemlerinden doğan (borçlanma, tescil vb.) tebligatları almak için, “Gerçek Kişi İsteğe Bağlı” seçeneğini kullanarak ayrıca başvuru yapacaklardır.

Tüzel kişi işverenler bakımından yöneticilere/müdürlere/kanuni temsilcilere ve bunların dışında kalan gerçek kişi işverenlere, “Gerçek Kişi İsteğe Bağlı” müracaatları bulunmadığı sürece, şahsi işlemlerinden doğan elektronik tebligat gönderilmeyecektir.

Ayrıca, gerçek kişi işverenler bakımından başvuruyu yapan işveren veya işveren vekilinden biri, tüzel kişi işverenler bakımından her bir yönetici/müdür/kanuni temsilci, tebligatların görüntülenebilmesi için üçüncü kişilere yetki tanımlayabilecektir. Yetki tanımlanan bu kişiler alt hesap olarak adlandırılacaktır.

e-Tebligat işlemleri gerçekleştirilirken, tüzel kişi işyeri için yapılan başvurularda vergi kimlik numarası, gerçek kişi işyeri için yapılan başvurularda ise T.C. Kimlik Numarası esas alınacaktır. Tüzel kişilik için yapılan başvuru sonrası, aynı vergi kimlik numarası altında veya gerçek kişi işyeri için yapılan başvuru sonrası aynı T.C. Kimlik Numarası altında yeni bir işyeri dosyasının tescil edilmesi halinde, yeni tescil edilen işyeri için elektronik tebligat adresi alınmasına ihtiyaç duyulmamakta olup, yeni tescil edilen işyerine ilişkin tebligatlar daha önce başvurusu yapılan elektronik tebligat adresi üzerinden takip edilebilecektir.

Örnek 4: (A) işvereni. 1234567890 vergi numarası altında işlem gören (B) işyeri için 12.12.2021 tarihinde, www.turkiye.gov.tr adresini kullanarak elektronik tebligat adresi oluşturmuştur. (A) işvereni, aynı vergi kimlik numarasında işlem görecek olan (C) işyerini 6.1.2022 tarihinde faaliyete geçirmiştir. (A) işvereninin, elektronik tebligat adresi alınan tarihten sonra tescil edilen (C) işyeri, aynı vergi kimlik numarası altında bulunduğundan, bu işyeri için ayrıca elektronik tebligat adresi oluşturulmayacaktır. Elektronik tebligata ilişkin iş ve işlemler. 12.12.2021 tarihinde oluşturulan elektronik tebligat adresi üzerinden takip edilebilecektir.

Tüzel kişi işverenlerde yönetici/şirket yetkilisi/müdür/kanuni temsilci niteliğinde herhangi bir kişinin kalmaması (değişmesi, yenisinin atanması, yetkinin alınması vefat vb.) durumunda yeni yönetici/şirket yetkilisi/müdür/kanuni temsilcinin yönetici/müdür/kanuni temsilci olarak atandıkları tarihten itibaren 3 ay içinde www.turkiye.gov.tr adresinden (e -Devlet üzerinden) başvuru yapması gerekmektedir.

Tüzel kişilik adına, birden fazla yönetici bulunması durumunda, tek bir yöneticinin- e-Tebligat başvurusu yapması yeterli olacaktır. Bir yöneticinin yaptığı başvuru sonrasında, diğer yöneticiler de herhangi bir başvuru gerekmeksizin, tüzel kişilik adına gelen e-Tebligatları görüntüleyebilecek, yapılmış olan bu başvuruyu daha önce tebligat gönderilmemiş olması şartıyla, silebilecek ve yeni kullanıcıları alt hesap olarak ekleyebilecektir.

Herhangi bir yönetici tarafından yapılan başvurunun silinmesi durumunda, tüzel kişilik adına yapılan e-Tebligat başvurusu da silineceğinden, diğer yöneticiler ve yöneticiler tarafından alt hesaba eklenen kullanıcılar da pasife alınacaktır. Bu durumda, tüzel kişilik adına yeniden başvuru yapılması gerekmektedir.

Birden fazla yöneticinin bulunduğu durumlarda, bir yöneticinin yöneticilikten ayrılması ya da vefatı nedeniyle elektronik tebligat adresinin pasife alınması halinde, ilgili yöneticinin, elektronik tebligat görüntüleme yetkisi verdiği alt hesaba eklenen kullanıcıların tebligatları görmeleri engellenecektir. Engellenen kişilere, diğer yönetici tarafından elektronik tebligatları görüntüleme yetkisi verilmediği sürece, Kurum tarafından gönderilen tebligatları görüntüleyemeyeceklerdir. Ancak bir yöneticinin yöneticilikten ayrılması ya da vefat etmesi halinde, diğer yönetici/yöneticiler elektronik tebligatları görüntülemeye devam edecektir.

Örnek 5: (A) Limited Şirketinin, şirket için yetkilendirilmiş (B) ve (C) olmak üzere iki yöneticisi bulunmaktadır. (B) yöneticisi, A Limited Şirketi adına e-Tebligat başvurusunda bulunmuştur. Tüzel kişilerde, birden fazla yöneticinin bulunduğu hallerde, tek bir yöneticinin e-Tebligat başvurusu yeterli olduğundan. (C) yöneticisi için e-Tebligat başvurusu aranmayacak olup, bu kişi şirket adına gönderilecek tebligatları görüntüleyebilecektir. Tebligat adresi alındıktan sonra (B) kişisi, (D) ve (E) kişilerini (C) kişisi ise (E) ve (G) kişilerini kullanıcı olarak ekleyerek, bu kişilere tebligatları görüntüleme yetkisini vermişlerdir. (B) yöneticisinin vefat etmesi halinde, bu kişi tarafından eklenen ve yönetici olmayan (D) ve (F) kişilerinin elektronik tebligat görüntüleme yetkisi pasif hale getirilecek olup, bu kişiler (G) yöneticisi tarafından, yeniden alt hesaba eklenmedikleri sürece, şirkete yapılan tebligatları görüntüleyemeyeceklerdir. Ancak (B) yöneticisinin vefatı, diğer bir yönetici olan (C)’nin, tebligatları görüntülemesine engel oluşturmayacaktır.

Örnek 6: Yukarıdaki örnekte yer alan, (B) yöneticisinin, yapılan tebligat başvurusunu silmesi halinde, tüzel kişilik adına yapılan e-Tebligat başvurusu da silinecek olup, her bir yönetici ve alt hesaba eklenen kullanıcılar için de e-Tebligat görüntüleme yetkisi sona ermiş olacaktır.

A LİMİTED ŞİRKETİ

YÖNETİCİ B C
ALT HESAP D E
ALT HESAP F G

Adi ortaklıklar için ortaklardan herhangi birinin, apartman yönetimi için yöneticinin, kamu kurum ve kuruluşları için yönetici bilgileri ile giriş yapılabilecektir. Bu kişiler ve “Gerçek Kişi İsteğe Bağlı” seçeneğini kullanarak elektronik tebligat başvurusunda bulunanlar, tebligatların görüntülenebilmesi için üçüncü kişilere yetki tanımlayabileceği alt hesap oluşturabilecektir.

Buna göre, elektronik tebligat adresi almak amacıyla www.turkiye.gov.tr adresinden (e -Devlet üzerinden) yapılacak başvuruların sisteme giriş işlemleri Ek-1’de yer alan kullanım kılavuzunda açıklandığı şekilde yapılacaktır.

5- Elektronik Tebligatın Gönderilmesi ve Muhatabına İletilmesine İlişkin Usul ve Esaslar

Kurum Merkez Teşkilatı/Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından tebliğ edilmesi gereken evrak elektronik ortamda imzalanacak ve muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecektir.

Buna göre, elektronik tebligat adresine evrakın gönderilmesi işlemleri Ek-2’de yer alan kullanım kılavuzunda açıklandığı şekilde yapılacaktır.

Kurum Merkez Teşkilatı/Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü/Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından elektronik ortamda imzalanan evrak muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günde tebliğ edilmiş sayılacaktır. e-Tebligat gönderildiğinde muhatabın e-Devlet sisteminde kayıtlı olan cep telefonu numarasına SMS ve/veya e-posta adresine bilgi mesajı gönderilecektir. Bu nedenle, evrakın muhatap tarafından okunup okunmaması evrakın tebliğ edilmesinde önem arz etmeyeceğinden, evrak muhatap tarafından okunmamış olsa dahi muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günde tebliğ edilmiş sayılacaktır.

Değişik nedenlerden dolayı, muhatabın e-Devlet sisteminde kayıtlı olan cep telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilememesi veya geç gönderilmesi, elektronik tebligatın geçerliliğini etkilemeyecektir.

Ayrıca, elektronik ortamda imzalanan evrak, muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günden önce okunsa dahi, evrak muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günde tebliğ edilmiş sayılacaktır.

Örnek 7: Muhatabın elektronik ortamdaki adresine 18.12.2021 tarihinde ulaşan tebligatın, muhatap taralından 21.12.2021 tarihinde okunduğu varsayıldığında, söz konusu evrak muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi (18.12.2021) izleyen beşinci günde (23.12.2021) tebliğ edilmiş sayılacaktır.

Ancak, elektronik ortamda imzalanan ve idari para cezasına ilişkin olan evrakın tebliğ tarihi, beşinci gün olsa da. muhatap tebligatın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günden önce de, idari para cezasını indirimli olarak ödeyebilecektir.

Örnek 8: Evrakın 18.12.2021 tarihinde muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı varsayıldığında muhataba evrak 23.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş sayılacak ve muhatap idari para cezasını 21.12.2021 tarihinde indirimli olarak ödeyebilecektir.

Öte yandan, muhatabın, idari para cezasını indirimli olarak ödemesi ve aynı zamanda itiraz etmesi halinde, itiraz süresi, idari para cezasının ödendiği tarihi takip eden günden değil, tebligatın elektronik ortamdaki adrese ulaştığı tarihi izleyen beşinci günü takip eden günden başlayacaktır.

Örnek 9: 7 numaralı örnekteki işverenin, idari para cezası borcunu 21.12.2021 tarihinde ödemesi ve idari para cezasına itiraz etmesi halinde, 15 günlük yasal itiraz süresi, ödeme tarihi olan 21.12.2021 tarihini takip eden günden değil, beş günlük sürenin dolduğu 23.12.2021 tarihini takip eden günden itibaren başlayacaktır.

6- Muhatabın Sorumluluğu

Kendisine elektronik ortamda tebligat yapılacak muhatap;

a) Başvurusunu süresinde, tam ve doğru olarak yapmakla,

b) Beyan edilen bilgilerde meydana gelecek değişiklikleri bildirmekle,

c) “Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmelik”te belirtilen tüm şartlara riayet etmekle,

ç) Elektronik tebligatı alacak kişilerde değişiklik olması halinde bu değişikliği bildirmekle,

yükümlüdür.

Bu nedenle, elektronik tebligat adresi almak amacıyla yapılan başvuruda istenen bilgilerin yanlış üirilmesi veya güncellenmemesi nedeniyle tebligata ilişkin bilgilendirme mesajının muhataba iletilememesinden muhatap sorumlu olacaktır.

7- Elektronik tebligat adresinin kullanıma kapatılması

a) Tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silindiği (nev’i değişikliği, birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla elektronik tebligat adresi kapatılacaktır.

b) Gerçek kişilerde ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin Kurum tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresi resen kapatılacaktır.

c) Kısıtlılık, ceza infaz kurumuna girme veya askerlik hizmeti gibi hukuki ve fiili sebeplerle elektronik tebligat hizmetinden yararlanma imkânı ortadan kalkmış muhatabın elektronik tebligat adresi kapatılacaktır.

d) Ölen/gaipliğine karar verilen kişinin elektronik tebligat adresi, mirasçıları tarafından sosyal güvenlik il müdürlüğüne veya sosyal güvenlik merkezine/merkez teşkilatına başvuru yapılması halinde de kullanıma kapatılacaktır.

Bu durumlar haricinde zorunlu veya isteğe bağlı olarak elektronik tebligat sistemine dahil olanların sistemden çıkmaları mümkün olmayacaktır.

8- Diğer Hükümler

8-1– 31.5.2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa, 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanununa ve diğer mevzuata göre Kurumca hazırlanan ve tebligat gönderilmesi gereken tiim evraklar elektronik ortamda gönderilecektir.

8-2– Elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde, kendilerine elektronik tebligat yapılması gereken muhataplara, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile 6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre tebligat yapılacaktır.

8-3– Bu genelgede yer alan, elektronik tebligat adresinin kapatılmasına ilişkin ibareler, hesabın tamamen silinmesi anlamına gelmediğini, elektronik tebligat adresinin pasife alınmasını ve yapılacak tebligatların ilgili kanunlara göre kâğıt ortamında yapılmasını, ifade etmektedir.

8-4– 12.5.2010 tarihli ve 27579 sayılı Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 39 uncu maddesinin yedinci fıkrası uyarınca işverenlerce “Çalışılmadığına Dair Bildirim Giriş Sistemi” nde görüntülenebilen istirahat raporları, çalışılmadığına dair bildirimin Kuruma gönderilmesi için yapılan tebligat yerine geçtiğinden bu Genelgenin kapsamı dışındadır. Herhangi bir sebeple anılan sistem üzerinden görüntülenemeyen istirahat raporlarının işverene bildirimi için ise bu Genelge hükümleri uygulanacaktır.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Cevdet CEYLAN

Kurum Başkan V.

EKLER:

Ek-1 : Kullanım Kılavuzu-1

Ek-2 : Kullanım Kılavuzu-2

SGK Genelgesi 2021/38 – Genelgenin Eki İçin Tıklayınız



Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 316)

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 316) GVK 316 10 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31685 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığ… 

 

 

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 316)

Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 316)

GVK 316

10 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31685

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

BİRİNCİ BÖLÜM

Amaç ve Kapsam

Amaç ve kapsam

MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; 14/10/2021 tarihli ve 7338 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa eklenen geçici 92 nci maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

İKİNCİ BÖLÜM

Kamu Kurum ve Kuruluşları Tarafından Yapılan Tarımsal Destek

Ödemeleri Üzerinden Kesilen Gelir Vergisinin İadesi

Yasal düzenleme

MADDE 2 – (1) 7338 sayılı Kanunun 11 inci maddesi ile 193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“GEÇİCİ MADDE 92 – Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri üzerinden tevkif edilerek tahsil edilen gelir vergisi, çiftçilerin düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca, tahsil tarihinden itibaren aynı Kanunun 112 nci maddesinin (4) numaralı fıkrası hükmüne göre hesaplanacak faizi ile birlikte red ve iade edilir.

Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak daha önce verilmiş ve kanun yolu tüketilmemiş kararlar uyarınca, taraflara tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın işlem yapılmaz, idarece de açılmış davalar sürdürülmez, faiz, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmez, hükmedilmişse ödenmez. Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunanların iade talepleriyle ilgili olarak bu madde hükmü uygulanmaz.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

İade talebi ve ibraz edilecek belgeler

MADDE 3 – (1) 193 sayılı Kanunun geçici 92 nci maddesinin yürürlüğe girdiği 26/10/2021 tarihinden önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisi, başvuru sahiplerinin veya vekillerinin düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde vergi dairesine (bağlı vergi dairesi statüsündeki malmüdürlükleri dâhil) başvurmaları üzerine red ve iade edilecektir.

(2) İade işleminin yapılabilmesi için Ek-1’de yer alan dilekçe örneğinin eksiksiz şekilde doldurularak başvuruda bulunulması gerekmektedir.

(3) Başvuruda bulunulabilecek vergi dairesi başvuru sahipleri tarafından serbestçe seçilebilecektir.

(4) Kendisine destek ödemesinde bulunulan hak sahiplerinin mirasçıları tarafından iade talebinde bulunulması halinde, Ek-1’de yer alan dilekçe örneğinin eksiksiz olarak doldurulması ve dilekçe ekine “mirasçılık belgesi” ile “veraset ve intikal vergisi ilişik kesme belgesi”nin eklenmesi şartıyla mirasçılar, hisseleri oranında bu madde hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

 (5) Madde kapsamında başvuruda bulunabilecekler, dilekçelerini İnteraktif Vergi Dairesi üzerinden elektronik ortamda verebilecekleri gibi elden veya posta yoluyla da ilgili vergi dairesine verebileceklerdir. Ancak hak sahiplerinin mirasçıları ya da vekilleri tarafından yapılan başvurular ile bu kapsamda açılmış davalardan feragat etmek suretiyle yapılan başvurulara ilişkin dilekçelerin, elden veya posta yoluyla ilgili vergi dairesine verilmesi gerekmektedir.

İade uygulaması ve düzeltme taleplerine ilişkin yapılacak işlemler

MADDE 4 – (1) 193 sayılı Kanunun geçici 92 nci maddesinin yürürlüğe girdiği 26/10/2021 tarihinden önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destek ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisinin iade işlemleri illerde; vergi dairesi başkanlıkları ya da defterdarlıkların yetkili kılacakları vergi dairesi/vergi dairelerince yerine getirilecektir.

(2) İadeyi yapacak vergi dairesi tarafından iade işlemine konu vergi kesintilerinin bulunup bulunmadığı ile destek ödemesi üzerinden adına tevkifat yapılan başvuru sahibinin adı soyadı ve T.C. kimlik numarası bilgileri GİBİNTRANET/Yönetim Bilgi Sistemi (YBS) ekranından kontrol edilecektir.

(3) İade talep dilekçesinde yer alan bilgiler ile YBS üzerinden temin edilen bilgilerin uyumlu olması durumunda başvuru sahiplerinden başka bilgi veya belge istenilmeyecek ve mükelleflerin iade talepleri yerine getirilecektir.

(4) İadeye ilişkin bilgilerin YBS ekranından tespit edilememesi veya bilgilerde uyumsuzluk bulunması halinde;

a) Kesinti yapılıp yapılmadığı araştırılacak ve kesinti yapıldığı halde ilgili vergi dairesine beyan edilmediğinin tespit edilmesi durumunda, destek ödemesinde bulunan kamu kurum ve kuruluşları tarafından, destek ödemesinin yapıldığı dönem, ödemenin gayrisafi tutarı ve yapılan tevkifata ilişkin bilgileri ihtiva eden ilgili muhtasar beyanname için düzeltme beyannamesi verilmesini müteakip iade işlemleri gerçekleştirilecektir.

b) 193 sayılı Kanunun 100 üncü maddesi kapsamında tarımsal destek ödemeleri üzerinden yapılan vergi kesintilerinin muhtasar beyanname ile beyan edilmemesi durumunda ise kesintiyi yapan kamu kurum ve kuruluşlarının destek ödemesinin yapıldığı dönem, ödemenin gayrisafi tutarı ve yapılan tevkifata ilişkin bilgileri ilgili vergi dairesine göndermelerini müteakip iade işlemleri gerçekleştirilebilecektir.

(5) Kamu kurum ve kuruluşları; iade işleminin yapılabilmesi için başvuru sahipleri, vekilleri veya ilgili vergi dairesince istenilen bilgi ve belgeleri ivedi bir şekilde temin ve ibraz etmekle yükümlüdürler.

 (6) 193 sayılı Kanunun geçici 92 nci maddesi hükmünden yararlanılabilmesi için birinci fıkra kapsamındaki ödemeler üzerinden kesilen vergilerin ödenmiş olması şartı aranmaz.

 (7) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununda düzenlenen düzeltme zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılan başvurular üzerine red ve iade yapılması söz konusu değildir. 1/1/2016 tarihinden önceki dönemler zamanaşımına uğradığından, bu dönemlere ilişkin yapılan başvurulara istinaden red ve iade işlemleri yapılmayacaktır.

(8) Düzeltme talepleri üzerine red ve iade işlemlerinin yapılabilmesi için bu iade işlemlerine ilişkin dava açılmaması şarttır. Vergi dairesince iade işlemi yapıldıktan sonra her ne sebeple olursa olsun bu iade işleminden dolayı dava açılması halinde, yapılmış olan iade haksız iade kapsamında değerlendirilecek ve iade edilen tutarlar ceza ve faiz uygulanmak suretiyle geri alınacaktır.

(9) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23 üncü maddesi ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak mükelleflerin iade işlemleri gerçekleştirilecektir.

Dava aşamasında bulunan iade talepleri

MADDE 5 – (1) 213 sayılı Kanunda düzenlenen düzeltme zamanaşımı süresi içerisinde tarımsal destek ödemeleri üzerinden kesilen gelir vergisinin iadesine yönelik düzeltme başvurusunda bulunmuş ve düzeltme talebi kabul edilmediği için dava açmış olan başvuru sahiplerinin, mahkemelerde ihtilafı devam eden (henüz kesinleşmeyen) davalarından feragat etmeleri ve buna ilişkin ilgili mahkemeden feragat ettiklerini gösterir şerhli dilekçe örneklerini veya bu belge temin edilemediği takdirde mahkemenin feragat nedeniyle davanın reddine dair vereceği karar örneklerini başvuru sahiplerinin başvuruda bulunacakları vergi dairelerine ibraz etmeleri kaydıyla gerekli red ve iade işlemleri yapılacaktır.

(2) Bu madde hükümlerinden yararlanmak üzere vazgeçilen davalarla ilgili olarak idare veya davacı lehine ya da aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmeyecektir.

(3) 213 sayılı Kanunda düzenlenen düzeltme zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılmış olan düzeltme başvurularının reddi üzerine dava açmış ve mahkemelerde ihtilafı devam eden başvuru sahiplerine, davalarından feragat edip etmediklerine bakılmaksızın red ve iade yapılması mümkün olmayıp, mahkemelerce verilen kararlara göre işlem tesis edilecektir.

(4) Hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunan iade talepleriyle ilgili olarak kesinleşen yargı kararına göre işlem tesis edilmesi gerekmekte olup, verilen kararlar aleyhine olan başvuru sahiplerinin yeniden düzeltme başvurusunda bulunmak suretiyle madde ile getirilen düzenlemeden faydalanması mümkün değildir.

İade kapsamındaki ödemeler

MADDE 6 – (1) Düzenleme kapsamında yapılacak iadeler, 1/1/2016 tarihi ve sonrasında kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmış bulunan tarımsal destek ödemelerinden kesilen gelir vergisiyle sınırlı bulunmaktadır.

(2) 193 sayılı Kanunun geçici 92 nci maddesinde belirtilen “kamu kurum ve kuruluşları” ifadesinden; 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli cetvellerde sayılan kamu kurum ve kuruluşları ile bu Kanunda tanımlanan mahalli idarelerin anlaşılması gerekmektedir.

(3) 1/1/2016 tarihinden önce kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılmış bulunan tarımsal destek ödemeleri üzerinden tevkif suretiyle ödenmiş bulunan gelir vergileri yönünden ise geçici madde hükmünden faydalanılması mümkün değildir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Son Hükümler

Yürürlük

MADDE 7 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 8 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür. 

Eki için tıklayınız (WORD)




Genç Girişimcilere Vergi ve Sigorta Prim Teşviki Broşürü

Genç Girişimcilere Vergi ve Sigorta Prim Teşviki Broşürü Yeni iş kuran gençlere, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç yıl boyunca elde e…

 

 

Genç Girişimcilere Vergi ve Sigorta Prim Teşviki Broşürü

Genç Girişimcilere Vergi ve Sigorta Prim Teşviki Broşürü

Yeni iş kuran gençlere, faaliyete başladıkları takvim yılından itibaren üç yıl boyunca elde ettikleri kazancın bir kısmını vergi dışı bırakmak ve gençlerimizin girişimciliğe yönlendirilmesini desteklemek amacıyla getirilen vergi ve sigorta prim teşviki uygulamasına ilişkin detaylı açıklamaların yer aldığı “Genç Girişimcilere Vergi ve Sigorta Prim Teşviki” Broşürü güncellenerek kullanıma sunulmuştur.

Söz konusu Broşürde;

  • Vergi teşvikinden kimlerin yararlanabileceği,
  • Vergi teşvikinden yararlanma şartlarının neler olduğu,
  • Vergi teşviki uygulamasındaki özellikli durumlar,
  • Sigorta prim teşvikinden yararlanma şartlarının neler olduğu,

gibi konularda açıklayıcı bilgilere ve örneklere yer verilmiştir.

Açıklamalara ve ayrıntılı bilgilere:

ulaşabilirsiniz.

Broşüre ulaşmak için TIKLAYINIZ

Kaynak: GİB




2022 Yılında Motorlu Taşıtlar Vergisi Tutarlarına Uygulanacak Yeniden Değerleme Oranının Belirlenmesine İlişkin Karar (Karar Sayısı: 4892)

2022 MTV Yeniden Değerleme Oranı Açıklandı 09 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 31684 Karar Sayısı: 4892 2022 yılında motorlu taşıtlar vergisi tu… 

 

 

2022 Yılında Motorlu Taşıtlar Vergisi Tutarlarına Uygulanacak Yeniden Değerleme Oranının Belirlenmesine İlişkin Karar (Karar Sayısı: 4892)

2022 MTV Yeniden Değerleme Oranı Açıklandı

09 Aralık 2021 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 31684

Karar Sayısı: 4892

2022 yılında motorlu taşıtlar vergisi tutarlarına uygulanacak yeniden değerleme oranının belirlenmesine ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesi gereğince karar verilmiştir.

8 Aralık 2021

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

8/12/2021 TARİHLİ VE 4892 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

MADDE 1– (1) 2021 yılı için tespit edilen yeniden değerleme oranı, 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinde yer alan (I) sayılı tarife, 6 ncı maddesinde yer alan (II) ve (IV) sayılı tarifeler ve geçici 8 inci maddesinde yer alan (I/A) sayılı tarifede bulunan taşıtlar için, 2022 yılında motorlu taşıtlar vergisi tutarlarına uygulanmak üzere % 25 olarak belirlenmiştir.

MADDE 2– (1) Bu Karar, 1/1/2022 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3– (1) Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




SGK Yapılandırmasında İlk Taksiti Ödeyemeyenler İçin Bir Hak Daha Var

SGK Yapılandırmasında İlk Taksiti Ödeyemeyenler İçin Bir Hak Daha Var 7326 Sayılı SGK Yapılandırmasında İlk Taksiti Ödeyemeyenler İçin Bir Hak Daha Va…

 

 

SGK Yapılandırmasında İlk Taksiti Ödeyemeyenler İçin Bir Hak Daha Var

SGK Yapılandırmasında İlk Taksiti Ödeyemeyenler İçin Bir Hak Daha Var

7326 Sayılı SGK Yapılandırmasında İlk Taksiti Ödeyemeyenler İçin Bir Hak Daha Var!

ÖZET:

– Sosyal Güvenlik Kurumuna süresi içinde yapılandırma başvurusu yapmak,

– Taksitle ödeme yolunu tercih etmiş olmak, şartıyla 7326 sayılı Kanunun öngördüğü SGK ilk taksit ödemesini gerçekleştiremeyenlerce talepte bulunulması halinde yapılandırılan borcun tamamının geç ödeme zammıyla birlikte peşin olarak 31/12/2021 tarihine kadar ödenmesi halinde yapılandırma geçerli sayılacaktır.

SGK YAPILANDIRILMASINDA İLK TAKSİTİ ÖDEYEMEYENLER İÇİN GETİRİLEN KOLAYLIK:

Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlar nedeniyle yapılandırmaya başvuran işverenlerin ilk taksit ödemesi 30/11/2021 tarihinde sona ermişti. Değişik nedenlerle ilk taksiti ödeyemeyenlerin SGK yapılandırmasının bozulması durumu ortaya çıkmıştır. SGK, 2021/20 sayılı yapılandırma genelgesinde taksitli ödeme seçeneğini tercih edenlerin plan değişikliği yaparak yapılandırmanın geçerli sayılmasını sağlayacak düzenleme yapmıştır.

İlgili mevzuat bölümünde belirtilen genelge ile, 7326 sayılı yapılandırmaya yasal süre içerisinde başvurmak kaydıyla, taksitle ödeme yolunu tercih etmiş olanların, ilk taksiti ödeyip ödemediği göz önünde bulundurulmaksızın 31/12/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil) peşin ödeme talebinde bulunması ve peşin olarak hesaplanan borcu 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranı üzerinden hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte 31/12/2021 tarihine (bu tarih dâhil) kadar ödemesi halinde peşin ödeme hükümlerinden yararlandırılarak yapılandırmanın geçerli olması sağlanmıştır.

Yapılan bu düzenlemeden yararlanmak isteyenlerin yapılandırma başvurusunda bulundukları Sosyal Güvenlik İl Müdürlüklerine/Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlüklerine başvurarak taksitli ödeme planlarını peşin ödeme planı olarak değiştirmeleri gerekmektedir.

SGK Genelgesi 2021/20 İçin Tıklayınız

Kaynak: TÜRMOB




Gümrük Kanununa Göre YMM ve SMMM’lerin Beyan Nedeniyle Sorumluluğu

Gümrük Kanununa Göre YMM ve SMMM’lerin Sorumluluğu YMM ve SMMM’lerin Gümrük Kanunu’na Göre Eksik ya da Hatalı Beyan Nedeniyle Cezai… 

 

 

Gümrük Kanununa Göre YMM ve SMMM’lerin Beyan Nedeniyle Sorumluluğu

Gümrük Kanununa Göre YMM ve SMMM’lerin Sorumluluğu

YMM ve SMMM’lerin Gümrük Kanunu’na Göre Eksik ya da Hatalı Beyan Nedeniyle Cezai Sorumluluğu Bulunmuyor

ÖZET:

Birliğimizce Gümrük Beyannamelerinde “Gümrük Beyannamelerinde Mali Sorumlu” başlığı altında YMM ve SMMM’lerin adı, soyadı ve vergi numaralarının yazılması gerekliliği ile ilgili olarak yapılan bilgi edinme taleplerine verilecek cevaplara dayanak teşkil etmesiyle ilgili görüş talebimize, Gümrükler Genel Müdürlüğünden alınan cevabı yazıda

― 1 Ocak 996 tarihinden itibaren Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tesis edilen gümrük birliği kapsamında tüm gümrük beyanları için tek bir beyan formatının kullanıldığı,

― Mali sorumlu kişisine ait bilgilerin beyan edilmesinin “Tek İdari Belge” uygulamasının gereği olduğu,

― Beyannamenin 9 no.lu kutusunda YMM veya SMMM’nin adı, soyadı ve vergi numarasının yazılmasının zorunlu olduğu,

― 9 no.lu kutunun eksik ya da hatalı doldurulması kabahat fiili olarak nitelendirildiğinden bu kabahat karşılığında, beyan sahibi ve/veya temsilcisine Gümrük Kanunu’nun 241 inci maddesine göre ceza uygulanması gerektiği,

― 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun dolaylı temsil hükümleri çerçevesinde temsil görevi bulunmayan YMM veya SMMM’lerin eksik ya da hatalı beyan nedeniyle Gümrük Kanunu’na göre cezai sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.

 

Birliğimizce Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne gönderilen 1.11.2021 tarihli ve 12090 sayılı yazıda İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa Gümrük Müşavirleri Dernekleri tarafından yayımlanan 19.10.2021 tarihli bildiride. Gümrük Müfettişleri tarafından yapılan denetimlerde eleştiri konusu yapılan hususlara dikkat çekildiği; SMMM ve YMM’lerin işlerini yürüttükleri müşterilerinin ithalat ve ihracat işlemlerinde, Gümrük Yönetmeliğinin EK-14 Gümrük Beyannamesi Kullanma Talimatının II no.lu bölümünde “II- Beyanname Kutularına İlişkin Açıklamaları” kısmında yer alan “Gümrük Beyannamelerinde Mali Sorumlu” başlığı altında YMM ve SMMM’lerin adı, soyadı ve vergi numaralarının yazılmasının gerekmekte olduğu; bu işlem yapılmadığı takdirde işleri görülen müşterilerin ithalat/ihracat işlemlerinin tamamlamalarının mümkün olmayacağının belirtildiğinden bahisle konu hakkında Birliğimize yapılan bilgi edinme taleplerine verilecek cevaplara dayanak teşkil etmesini teminen görüş talep edilerek beyannamede yer alan bu bilginin e-devlet sistemi üzerinden kayıt yöntemi dışında başka yollarla alınmasının da mümkün olduğu belirtilerek konunun kurumlar arası görüşme suretiyle ele alınmasının faydalı olacağı ifade edilmiştir.

Gümrükler Genel Müdürlüğü’nce Birliğimize cevaben yazılan: 03/12/2021 tarihli ve E-20117910-00069679889 sayılı Yazıda,

― Gümrük beyannamesinde yükümlü ve dolaylı temsilci olmayan yeminli mali müşavir veya mali müşavir ya da serbest muhasebecilerin, beyan sahibi ve/veya temsilcisi adına yetkisi olmadığından Gümrük Kanunu‘na göre yükümlülüklerinin bulunmadığı,

― 01.01.1996 tarihinden itibaren Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tesis edilen gümrük birliği kapsamında Topluluk Gümrük Kodunu oluşturan (EEC) 2913/92 sayılı ve 12 Ekim 1992 tarihli Konsey Yönetmeliğinin “gümrük beyanı” da dahil ana müesseselerinin milli mevzuatımıza yansıtılmasının gerekli görülmüş olup 1996 yılından beri, ülkemizde, tüm gümrük beyanları için tek bir beyan formatının kullanılmasına imkan veren ve AB ülkeleri tarafından da kullanılan “Tek İdari Belge” gümrük beyannamesi olarak kullanıldığı, diğer bir deyişle, gümrük mevzuatımızın AB mevzuatına uyumlaştırılması zorunluluğu çerçevesinde; gümrük beyannamesinin 9. kutucuğunda mali sorumlu kişisine ait bilgilerin beyan edilmesinin “Tek İdari Belge” uygulamasının gereği olduğu,

― AB mevzuatına uyumlu olarak revize edilen gümrük mevzuat: ve “Tek İdari Belge” kapsamında; beyannamenin Gümrük Yönetmeliği EK-14’e uygun doldurulması, buna göre, beyannamenin 9 no.lu kutusunda yeminli mali müşavirin veya mali müşavirin ya da serbest muhasebecinin adı, soyadı ve vergi numarasının yazılması zorunlu olup beyannamenin 9 no.lu kutusunun eksik ya da hatalı doldurulması kabahat fiili olarak nitelendirildiğinden bu kabahat karşılığında, beyan sahibi ve/veya temsilcisine Gümrük Kanununun 241 inci maddesine göre ceza uygulanması gerektiği,

― Dolayısıyla, 4458 sayılı Kanunun dolaylı temsil hükümleri çerçevesinde temsil görevi bulunmayan yeminli mali müşavir veya mali müşavir ya da serbest muhasebecilerin, eksik ya da hatalı beyan nedeniyle Gümrük Kanunu’na göre cezai sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.

Gümrükler Genel Müdürlüğünün söz konusu Yazısı aşağıya alınmıştır.

Kaynak: TÜRMOB

T.C.

TİCARET BAKANLIĞI

Gümrükler Genel Müdürlüğü

Sayı : E-20117910-00069679889

Tarih: 3/12/2021

Konu : Mali Sorumlu Bilgisi

TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ BAŞKANLIĞINA

İlgi: 01.11.2021 tarihli ve 12090 sayılı yazınız.

İlgide kayıtlı yazınızda; İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa Gümrük Müşavirleri Dernekleri tarafından yayımlanan 19.10.2021 tarihli bildiride. Gümrük Müfettişleri tarafından yapılan denetimlerde eleştiri konusu yapılan hususlara dikkat çekilmiş; SMMM ve YMM’lerin işlerini yürüttükleri müşterilerinin ithalat ve ihracat işlemlerinde, Gümrük Yönetmeliğinin EK-14 Gümrük Beyannamesi Kullanma Talimatının II no.lu bölümünde “II- Beyanname Kutularına İlişkin Açıklamaları” kısmında yer alan “Gümrük Beyannamelerinde Mali Sorumlu” başlığı altında YMM ve SMMM’lerin adı, soyadı ve vergi numaralarının yazılması gerekmekte olduğu: bu işlem yapılmadığı takdirde işleri görülen müşterilerin ithalat/ihracat işlemlerinin tamamlamalarının mümkün olmayacağının belirtildiğinden bahisle konu hakkında Birliğinize yapılan bilgi edinme taleplerine verilecek cevaplara dayanak teşkil etmesini teminen görüş talep edildiği; beyannamede yer alan bu bilginin e-devlet sistemi üzerinden kayıt yöntemi dışında başka yollarla alınmasının da mümkün olduğu belirtilerek konunun kurumlar arası görüşme suretiyle ele alınmasının faydalı olacağı ifade edilmektedir.

04.11.1999 tarihli 23866 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4458 sayılı Gümrük Kanununun “Temsil Hakkı ve Yetkilendirilmiş Yükümlü” başlıklı 5 inci maddesinde, bütün kişilerin gümrük mevzuatı ile öngörülen tasarrufları ve işlemleri gerçekleştirmek üzere gümrük idarelerindeki işleri için bir temsilci tayin edebileceği; bu temsilin doğrudan veya dolaylı olabileceği; Kanununun 225 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen kişilerin gümrük idarelerinde dolaylı temsilci olarak iş takip edebileceği belirtilmektedir.

Gümrük Kanununun 181 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre; ithalatta gümrük yükümlülüğünde yükümlü beyan sahibi olup dolaylı temsilde, temsilcinin yükümlülüğü, beyanda kullanılan verilerin yanlış olduğunu bildiği veya mesleği icabı ve mutat olarak bilmesi gerektiği durumlarla sınırlıdır.

Yukarıdaki mevzuat hükümleri çerçevesinde; gümrük beyannamesinde yükümlü ve dolaylı temsilci olmayan yeminli mali müşavir veya mali müşavir ya da serbest muhasebecilerin, beyan sahibi ve/veya temsilcisi adına yetkisi olmadığından Gümrük Kanununa göre yükümlülükleri bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, 31.03.2005 tarihli ve 25772 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 2 nci maddesindeki kabahat tanımına göre; gümrük idaresine eksik ya da hatalı beyanda bulunmak suretiyle Gümrük Kanununa aykırı davranılması bir kabahat fiili olup bu kabahatin cezası Gümrük Kanununun 241 inci maddesinde geçen idari para cezasıdır.

4458 sayılı Kanunun 241 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Bu Kanunda ayrı bir ceza tayin edilmiş haller saklı kalmak üzere, bu Kanuna ve bu Kanunda tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere süz konusu düzenlemelerde açıkça öngörülmüş olması kaydıyla altmış TL usulsüzlük cezası uygulanır ” diye belirtilmekte olup 07.10.2000 tarihli ve 27369 I. Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliği EK-82’de Gümrük Kanununun 241. maddesinin birinci fıkrası uyarınca usulsüzlük cezasını gerektiren fiillerden biri (7. satırdaki fiil) “Ceza gerektiren başkaca bir durum bulunmaması kaydıyla, Gümrük Beyannamesinin EK-14‘e uygun olarak doldurulmaması.” fiilidir.

1.1.1996 tarihinden itibaren Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tesis edilen gümrük birliği kapsamında Topluluk Gümrük Kodunu oluşturan (EEC) 2913/92 sayılı ve 12 Ekim 1992 tarihli Konsey Yönetmeliğinin “gümrük beyanı” da dahil ana müesseselerinin milli mevzuatımıza yansıtılması gerekli görülmüş olup 1996 yılından beri, ülkemizde, tüm gümrük beyanları için tek bir beyan formatının kullanılmasına imkan veren ve AB ülkeleri tarafından da kullanılan “Tek İdari Belge” gümrük beyannamesi olarak kullanılmaktadır. Diğer bir deyişle, gümrük mevzuatımızın AB mevzuatına uyumlaştırılması zorunluluğu çerçevesinde; gümrük beyannamesinin 9. kutucuğunda mali sorumlu kişisine ait yukarıda sayılan bilgilerin beyan edilmesi, “Tek İdari Belge” uygulamasının gereğidir.

Sonuç itibarıyla, AB mevzuatına uyumlu olarak revize edilen gümrük mevzuatı ve “Tek İdari Belge” kapsamında: beyannamenin Gümrük Yönetmeliği EK-14’e uygun doldurulması, buna göre, beyannamenin 9 no.lu kutusunda yeminli mali müşavirin veya mali müşavirin ya da serbest muhasebecinin adı, soyadı ve vergi numarasının yazılması zorunlu olup beyannamenin 9 no.lu kutusunun eksik ya da hatalı doldurulması kabahat fiili olarak nitelendirildiğinden bu kabahat karşılığında, beyan sahibi ve/veya temsilcisine Gümrük Kanununun 241 inci maddesine göre ceza uygulanması gerekmektedir. Dolayısıyla, 4458 sayılı Kanunun dolaylı temsil hükümleri çerçevesinde temsil görevi bulunmayan yeminli mali müşavir veya mali müşavir ya da serbest muhasebecilerin, eksik ya da hatalı beyan nedeniyle Gümrük Kanununa göre cezai sorumluluğu bulunmamaktadır,

Bilgi edinilmesini rica ederim.

Kadir TURSUN

Bakan a.

Genel Müdür Yardımcısı V.