Teminat Verme Sürelerinin Uzatılması Hakkında Sirküler – VUK Sirküleri 156

531 Sıra No.lu V.U.K. Genel Tebliğinin 7 nci Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (b) Bendi Uyarınca Belirlenen Teminat Verme Sürelerinin Uzatılması Hak…

 

 

Teminat Verme Sürelerinin Uzatılması Hakkında Sirküler – VUK Sirküleri 156

531 Sıra No.lu V.U.K. Genel Tebliğinin 7 nci Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (b) Bendi Uyarınca Belirlenen Teminat Verme Sürelerinin Uzatılması Hakkında Sirküler Yayınlandı

531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında teminat verme yükümlülüğü bulunan mükelleflerden, anılan Tebliğin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca, vermeleri gereken teminatın verilme süresinin 31/8/2023 gününe (bu tarih dahil) kadar uzatılması uygun görülmüştür.

T.C.

HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı

VERGİ USUL KANUNU SİRKÜLERİ/156

Konusu : 02/09/2021 tarihli ve 31586 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi ile belirlenen teminat verme süresinin uzatılması.
Tarihi : 17/05/2023
Sayısı : VUK-156/2023-7

1. Giriş:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (8) numaralı bendindeki yetkiye istinaden yayımlanan 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği kapsamında teminat verme yükümlülüğü bulunan mükelleflerin, anılan Tebliğin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca, vermeleri gereken teminatın verilme süresinin uzatılması bu Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.

2. 531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci Maddesinin (1) Numaralı Fıkrasının (b) Bendi Kapsamındaki Teminat Verme Süresinin Uzatılması:

531 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin 7 nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendi uyarınca, anılan Tebliğ ile getirilen yükümlülükler kapsamında verilmesi gereken teminatların verilme süresi, 31/08/2023 gününe (bu tarih dâhil) kadar uzatılmıştır.

Duyurulur.

Bekir BAYRAKDAR

Gelir İdaresi Başkanı




Afet Bölgesinde Yapılacak Uygulamalar Hakkında SGK Duyurusu

Afet bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın, sağlık hizmeti sunucularına müracaatlarında yaşanacak mağduriyetlerinin önlenmesi T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURU…

 

 

Afet Bölgesinde Yapılacak Uygulamalar Hakkında SGK Duyurusu

Afet bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın, sağlık hizmeti sunucularına müracaatlarında yaşanacak mağduriyetlerinin önlenmesi

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü

DUYURU

AFET BÖLGESİNDE YAPILACAK UYGULAMALAR HAKKINDA

Ülkemizde 06.02.2023 tarihinde yaşanan ve genel hayatı etkileyen depremler nedeniyle afet bölgesinde (Adana, Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Malatya, Osmaniye, Şanlıurfa illerinde) yaşayan vatandaşlarımızın, sağlık hizmeti sunucularına müracaatlarında yaşanacak mağduriyetlerinin önlenmesi açısından 5510 sayılı Kanunun “Katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler” başlıklı 69 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; “75 inci maddede yer alan afet ve savaş hali nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri” hükmü ve 75 inci maddesinde; “15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu gereğince ilân edilen savaş halinde genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri Kurum tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet veya savaş hallerine bağlı nedenlerden dolayı Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir.” hükmü kapsamında ve alınmış Makam Olur’ları ile

1. 5510 sayılı Kanunun 69 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereği; afet bölgesinde yaşayan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin bu illerde ve bu iller dışındaki yerleşim yerlerinde bulunan Kurumla sözleşmeli tüm sağlık hizmeti sunucularına yapılan müracaatlarında “doğal afet” provizyonu alınması halinde Sağlık Uygulama Tebliğinin 1.8.1, 1.8.2 ve 1.8.3 maddelerinde tanımlanan “ayakta tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi katılım payı”,“ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı”, “tıbbi malzeme katılım payı” alınmaması,

2. Afet bölgesinde bulunan Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularında (eczaneler/ merkezler) zorunlu statik IP uygulamasının kaldırılması hususlarında düzenlemeler yapılmıştır.

Depreme bağlı olumsuz etkilerin devam ediyor olması nedeniyle yukarıda yer alan düzenlemeler 08/05/2023 tarihinden 31/07/2023 tarihine kadar uzatılmış olup işlemler bu kapsamda yürütülecektir.

Tüm ilgililere önemle duyurulur.

Kaynak: SGK




Anayasa Mahkemesinin E: 2022/146 Sayılı Kararı – 213 Sayılı Kanun Hk.

12 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32188 Anayasa Mahkemesi Başkanlığından Esas Sayısı: 2022/146 Karar Sayısı: 2023/31 Karar Tarihi: 16/2/2023 İT..

 

 

 

Anayasa Mahkemesinin E: 2022/146 Sayılı Kararı – 213 Sayılı Kanun Hk.

12 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32188

Anayasa Mahkemesi Başkanlığından

Esas Sayısı: 2022/146

Karar Sayısı: 2023/31

Karar Tarihi: 16/2/2023

İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: İstanbul 7. Vergi Mahkemesi

İTİRAZIN KONUSU: 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na 5/12/2019 tarihli ve 7194 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle eklenen 160/A maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin “…vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilir…” bölümünün Anayasa’nın 2., 13., 35. ve 49. maddelerine aykırılığı ileri sürerek iptaline karar verilmesi talebidir.

OLAY: Mükellefiyet kaydının terkin edilmesine ilişkin işlemin iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için başvurmuştur.

I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKMÜ

Kanun’un itiraz konusu kuralın da yer aldığı 160/A maddesi şöyledir:

Mükellefiyet kaydının analiz ve değerlendirme sonuçlarına bağlı olarak terkini:

Madde 160/A- (Ek:5/12/2019-7194/24 md.)

Mükellefiyet süresi, aktif ve öz sermaye büyüklüğü, ödenen vergi tutarı, çalışan sayısı, vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi hususlar dikkate alınarak mükelleflerin vergisel uyum seviyelerine yönelik olarak Hazine ve Maliye Bakanlığınca yapılan analiz ve değerlendirme çalışmaları neticesinde sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükellefler vergi incelemesine sevk edilir ve bunlar nezdinde yoklama yapılır.

Yoklamayı müteakip, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilir ve bu durum mükellefe tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde 153/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan asgari teminat tutarından az olmamak üzere, sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu dönemlerde düzenlenen belgelerde yer alan toplam tutarın %10’u tutarında aynı maddede belirtilen türde teminat verilmesi ve tüm vergi borçlarının ödenmesi şartıyla mükellefiyet, terkin tarihi itibarıyla yeniden tesis edilir. Mükellefiyetin terkin edildiği tarih ile yeniden tesis edildiği tarih aralığında verilmeyen beyanname ve bildirimler, yeniden tesise ilişkin yazının mükellefe tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde verilir ve tahakkuk eden vergiler aynı sürede ödenir.

Bu madde kapsamında mükellefiyeti terkin edilenler ve 153/A maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında belirtildiği şekilde bunlarla ilişkili olan kişilerin işe başlama bildiriminde bulunmaları hâlinde, bu kişiler hakkında mükellefiyet tesis edilebilmesi için işe başlama bildiriminde bulunanların ve mükellefiyet kaydı bu madde kapsamında terkin edilenlerin tüm vergi borçlarının ödenmiş ve ikinci fıkrada belirtilen şekilde teminat verilmiş olması şarttır. Bu madde uyarınca teminat alınarak mükellefiyeti yeniden tesis edilenlerin düzenlemek zorunda oldukları fatura veya fatura yerine geçen belgelerden Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenenlerin, elektronik belge olarak düzenlenmesi zorunludur. Kâğıt olarak düzenlenmesi hâlinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır ve kayıtların tevsikinde kullanılamaz.

Mükellef hakkında yapılan inceleme neticesinde, mükellefin başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı hâlde münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiği tespit olunursa, alınan teminat inceleme neticesinde doğan borçlar dâhil vergi borçlarına mahsup edilerek artan tutar iade olunur. Yapılan incelemede mükellefin başka bir ticari, zirai veya mesleki faaliyeti bulunduğu hâlde sahte belge düzenlediği tespit olunursa, mükellef hakkında 153/A maddesinin dördüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde işlem tesis edilir. Şu kadar ki, daha önceden alınmış olan teminat sahte belge düzenleme fiili nedeniyle yapılan tarhiyatların ve kesilen cezaların kesinleşmesine kadar mükellefe iade olunmaz. Yapılan inceleme neticesinde mükellefin sahte belge düzenlemediği tespit olunursa, alınan teminat başkaca vergi borcu bulunmaması kaydıyla iade olunur.

Bu madde kapsamında alınan teminatların iadesinde, 153/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca alınan teminatların iadesine ilişkin; bu teminatların vergi borçlarına mahsubu ve eksilen teminatların tamamlatılmasında ise aynı maddenin dokuzuncu fıkrasına ilişkin hükümler uygulanır.

Bu madde kapsamında elektronik belge düzenleme yükümlülüğü getirilen mükelleflere ilişkin bilgiler Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre duyurulur. Bu kapsamda yapılan duyurular vergi mahremiyetinin ihlâli sayılmaz.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, madde kapsamındaki işlemlere ilişkin süreleri, elektronik ortamda belge düzenleme zorunluluğunun başlayacağı tarihi, bu madde kapsamındaki mükelleflerin tahsilat ve ödemelerinin tevsiki ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.

II. İLK İNCELEME

1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Kadir ÖZKAYA, Engin YILDIRIM, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU, Selahaddin MENTEŞ, Basri BAĞCI, İrfan FİDAN, Kenan YAŞAR ve Muhterem İNCE’nin katılımlarıyla 30/11/2022 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında dosyada eksiklik bulunmadığından işin esasının incelenmesine OYBİRLİĞİYLE karar verilmiştir.

III. ESASIN İNCELENMESİ

2. Başvuru kararı ve ekleri, Raportör Ömer DURSUN tarafından hazırlanan işin esasına ilişkin rapor, itiraz konusu kanun hükmü, dayanılan ve ilgili görülen Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile diğer yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

A. Anlam ve Kapsam

3. 213 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasına göre mükellef, vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu terettübeden gerçek veya tüzel kişidir.

4. Anılan Kanun’un 153., 154., 155. ve 168. maddelerinde mükellefiyet tesisine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Söz konusu maddelere göre mükellefiyet tesisi için vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi gerekli olmayıp işe başlama belirtilerinin gerçekleşmesi durumunda dahi mükellefiyetin tesis edilmesi gerekmektedir.

5. Kanun’un 160/A maddesinde ise sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğu tespit edilen mükelleflerin mükellefiyet kaydının terkin edilmesi ve işe başlama usul ve esasları düzenlenmektedir. Anılan maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde mükellefiyet kaydının terkinine Hazine ve Maliye Bakanlığı (Bakanlık) tarafından belirlenen esaslar çerçevesinde vergi dairesinin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile gerçekleşeceği ve bu durum mükellefe tebliğ edileceği belirtilmiştir. Söz konusu cümlenin “vergi dairesinin mükellefin sahte belge düzenleme riskinin yüksek olduğuna ilişkin görüşü ve ilgisine göre vergi dairesi başkanı veya defterdarın onayı ile mükellefiyet kaydı terkin edilir” bölümü itiraz konusu kuralı oluşturmaktadır.

6. Buna göre mükellefiyeti terkin edilen gerçek ve tüzel kişinin faaliyet konusu işi durdurması gerekmemektedir. Mükellefiyet kaydının terkini tüzel kişiliği sona erdirmemekte, başta 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu olmak üzere farklı kanunlara göre faaliyet yürütülmesine bir engel oluşturmamaktadır. Ancak mükellefiyet kaydının terkini; mükellefin belge bastırma, hesap açma, havale ve kambiyo hizmetlerinden faydalanma, kredi kullanma, çek düzenleme, diğer bankacılık hizmetlerinden yararlanma, ilgili esnaf ve sanatkârlar odasına kayıt ve satış belgelerinin düzenlenmesi gibi çeşitli faaliyetlerini gerçekleştirmesini imkânsız hâle getirmektedir. Bu itibarla mükellefiyet kaydının terkini her ne kadar ticari, sınai ve mesleki faaliyetlerin yürütülmesine engel olmasa da bu faaliyetleri önemli oranda kısıtlamaktadır.

B. İtirazın Gerekçesi

7. Başvuru dilekçesinde özetle; subjektif bir değerlendirmeyle kaydı resen terkin edilen mükellefin çek keşide etmek, ticari kredi kullanmak gibi işlemleri yapamaması nedeniyle çalışma hakkının ölçüsüz şekilde sınırlandığı belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 13., 35. ve 49. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Tamamı İçin Tıklayınız (word)




İşkolları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

12 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32188 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından: MADDE 1- 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete… 

 

 

İşkolları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

12 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32188

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından:

MADDE 1- 19/12/2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşkolları Yönetmeliğinin 4 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 4 – (1) Bir işyerinin girdiği işkolu; Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan işyeri tescil bilgileri, vergi levhası, ticaret sicil gazetesi kaydı, meslek kuruluşlarında bulunan bilgiler göz önünde bulundurularak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir.”

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğe 4 üncü maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

“İşkolu tespiti

MADDE 4/A- (1) İşveren, işveren sendikası veya işçi sendikasının başvurusu üzerine, bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti yapılır.

(2) Çalışma Genel Müdürlüğü işkolu tespiti için ihtiyaç duyduğu bilgi ve belgeleri işverenden veya ilgili kurumlardan isteyebilir, ilgilileri toplantıya çağırabilir ve yerinde inceleme yapabilir. Mezkur Genel Müdürlük, inceleme sonucunda hazırlanan tespit raporunda yer alan değerlendirmeler doğrultusunda işyerinin hangi işkoluna girdiğini tespit eder.

(3) Tespit ile ilgili karar, Resmî Gazete’de yayımlanır. Bu tespite karşı işveren, işveren sendikası veya işçi sendikası; Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesi gereğince kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir, dava açılması durumunda itiraz dilekçesini 6 iş günü içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına gönderir.

(4) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.

(5) 10/11/1983 tarihli ve 83/7376 sayılı mülga İşkolları Tüzüğüne göre belirlenmiş olan işyerlerinin işkolu yeni bir işkolu tespiti yapılıncaya kadar, en son yetki belgesi alan sendikanın kurulu bulunduğu işkolundan sayılır.”

MADDE 3- Aynı Yönetmeliğin 5 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İşkolları istatistikleri

MADDE 5- (1) İstatistiklerde; her bir işkolundaki toplam işçi sayısı, işkollarında kurulu bulunan sendikaların üye sayıları ile üye sayılarının işkolunda çalışan işçi sayılarına oranı yer alır.

(2) Bu istatistikler her yıl ocak ve temmuz aylarında Resmî Gazete’de yayımlanır. Yayımlanan istatistik, toplu iş sözleşmesi ve diğer işlemler için yeni istatistik yayımlanıncaya kadar geçerlidir.”

MADDE 4- Aynı Yönetmeliğin EK-l’inde yer alan 12 numaralı Metal işkolu tablosuna 29.31 satırından sonra gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiştir.

    Şarj edilebilir elektrikli araç bataryası ile parçalarının imalatı

MADDE 5- Aynı Yönetmeliğe EK-l’inin 20 numaralı Genel İşler işkolu tablosunun birinci satırında yer alan “Belediye hizmetleri” ibaresinden sonra gelmek üzere “ (belediyelerin şirketleri, bağlı kuruluşları, müessese ve işletmeleri ile bunların birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin yüzde ellisinden fazlasına sahip olduğu şirketlerin diğer işkollarında faaliyet gösteren işyerleri hariç)” ibaresi eklenmiş ve aynı tabloya 37.00 satırından önce gelmek üzere aşağıdaki satır eklenmiştir.

    Konutlarda yapılan kapıcılık faaliyetleri

MADDE 6- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 7- Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.




2023/Mart SGK Prim Borçlarına KDV Mahsup Taleplerinde Süre Uzatılması

2023/Mart SGK Prim Borçlarına KDV Mahsup Taleplerinde Süre Uzatılması T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü DUYURU 2…

 

 

2023/Mart SGK Prim Borçlarına KDV Mahsup Taleplerinde Süre Uzatılması

2023/Mart SGK Prim Borçlarına KDV Mahsup Taleplerinde Süre Uzatılması

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

DUYURU

2023/Mart Dönemi SGK Prim Borçlarına KDV Mahsup Taleplerinde Vade Tarihinin 26/5/2023 Tarihine Kadar Uzatılması

25/4/2023 tarihli ve VUK-154/2023-5 sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri ile 2/5/2023 günü sonuna kadar verilmesi gereken 2023/Mart dönemine ilişkin “Form Ba” ve “Form Bs” bildirimlerinin verilme süresinin 5/5/2023 Cuma günü sonuna kadar uzatılması nedeniyle, mükelleflerin KDV iade alacaklarının 2023/Mart dönemine ilişkin SGK prim borcuna 20/5/2023 tarihine kadar mahsubunda gecikmeler yaşanacağı ve bu gecikmeden dolayı mükelleflerin mağdur olacağının anlaşıldığı,

Bu itibarla, 2023/Mart dönemi SGK prim borçlarına mahsup taleplerinde mükellef mağduriyetlerinin önlenmesi amacıyla, söz konusu mahsuplara yönelik vade tarihinin bir defaya mahsus olmak üzere 26/5/2023 tarihine kadar uzatılmasının uygun olacağının mütalaa edildiği Gelir İdaresi Başkanlığınca belirtilmiştir.

Bu doğrultuda her ayın 1’i ila 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret ödenen 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine tabi sigortalı çalıştıran işverenler yönünden 2023/Mart ayına ilişkin sigorta prim borcunun katma değer vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle ödenmesi halinde vade tarihi 26/5/2023 olarak uygulanacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: SGK




Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 416)

Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 416) 10 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32186 Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından: MADDE 1-…

 

 

Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 416)

Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 416)

10 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32186

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından:

MADDE 1- 10/9/2022 tarihli ve 31949 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Milli Emlak Genel Tebliği (Sıra No: 412)’nin 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“(4) Yatırımcılar tarafından bir veya birden fazla tüketim tesisi için birden fazla üretim tesisi kurulmak istenmesi halinde, farklı görevli tedarik şirketi bölgesi sınırları içinde üretim tesisi kurulabilir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 11 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

“Bağlantı anlaşmasına çağrı mektubu, ön izin sahibi tarafından ön izin süresi içerisinde İdareye teslim edilir.”

MADDE 3- Aynı Tebliğin 16 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (ç) bendinde yer alan “ön izin sözleşmesinin notere tescil edildiği tarihten itibaren” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 4- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı yürütür.




Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 18)

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 18) 10 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32186 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan…

 

 

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 18)

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 18)

10 Mayıs 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32186

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

 

ÖZET:

10/05/2023 tarihli ve 32186 sayılı Seri: B Sıra No: 18 Tahsilat Genel Tebliği ile;

-İdari para cezaları için genel usul kanunu olan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun bazı maddelerinin uygulamasına ilişkin usul ve esaslara,

-Kanunun niteliği, idari yaptırım kararı ve kesinleşmesine,

-İdari para cezalarının gelir kaydı, ödeme süresi ve yeri ile takibine,

-İdari para cezalarında indirim ve taksitlendirmeye,

-Tahsil zamanaşımı ve ölüm halinin cezaya etkisine,

-Tahsilatların aktarılması ve iade işlemleri ile diğer hususlara,

yer verilmiştir.

Ayrıca, bu Tebliği ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun bazı maddelerinin uygulamasını göstermek için 12/5/2007 tarihli ve 26520 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan 442 Seri No.lu Tahsilat Genel Tebliği ile 432, 435, 436, 443 ve Seri: B Sıra No:14 Tahsilat Genel Tebliğleri yürürlükten kaldırılmıştır. (GİB)

 

BİRİNCİ BÖLÜM

Başlangıç Hükümleri

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Tebliğin amacı, idari para cezaları için genel usul kanunu olan 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun bazı maddelerinin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir.

Dayanak

MADDE 2- (1) Bu Tebliğ, 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununa dayanılarak hazırlanmıştır.

Tanımlar

MADDE 3- (1) Bu Tebliğde geçen;

a) Cezayı veren birim: İdari para cezası vermeye yetkili kamu kurum ve kuruluşları ile mahkeme ve Cumhuriyet savcısını,

b) Hususi kanun: İdari para cezasının düzenlendiği ilgili kanunu,

c) İdari para cezası: Kabahat karşılığında verilen parasal cezayı,

ç) İdari tedbirler: Kabahat karşılığında verilen mülkiyetin kamuya geçirilmesini ve diğer tedbirleri,

d) İdari yaptırım: Kabahat karşılığında verilen idari para cezasını ve idari tedbiri,

e) İdari yaptırım kararı: Cezayı veren birimin idari yaptırıma ilişkin kararını veya tutanağını,

f) Kabahat: Hususi kanunda karşılığında idari yaptırım uygulanması öngörülen haksızlığı,

ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM

Kanunun Niteliği, İdari Yaptırım Kararı ve Kesinleşme

Kanunun niteliği

MADDE 4- (1) 5326 sayılı Kabahatler Kanunu, tüm idari para cezaları için genel usul kanunudur.

(2) İdari yaptırım kararlarında bulunması gereken hususlar, kararların tebliğ usulü, hususi kanunda hüküm bulunmaması koşuluyla idari yaptırıma ilişkin kanun yolu ve ödeme süresi, idari para cezalarının ödeme usulü, zamanaşımı, idari para cezalarının takibi ile gelir kaydedileceği yerler gibi konularda 5326 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.

(3) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

İdari yaptırım kararında yer alacak hususlar

MADDE 5- (1) İdari yaptırım kararında; hakkında idari yaptırım kararı verilen kişinin kimlik bilgisi (T.C. kimlik numarası, yabancı kimlik numarası, vergi kimlik numarası dahil) ve adresi, idari yaptırım kararı verilmesini gerektiren kabahat fiili, bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak deliller, karar tarihi ve kararı veren kamu görevlilerinin kimlik bilgisi, fiilin işlendiği yer ve zaman, idari para cezasının tutarı, ödeme süresi, ödeme yeri, idari yaptırım kararına karşı başvurulabilecek kanun yolu, mercii ve süresi, indirimli ödeme ve taksitlendirme talep etme hakkı, ödeme yapılmaması halinde uygulanacak müeyyideler yer alır.

(2) Tutanak tanzimi suretiyle verilen idari yaptırım kararlarında birinci fıkrada belirtilen bilgilere yer verilir.

Tebliğ usulü

MADDE 6- (1) İdari yaptırım kararı, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanununun ilgili hükümlerine göre tebliğ edilir.

(2) İdari yaptırım kararları, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı ile cezayı veren birim arasında yapılan protokoller kapsamında, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesine göre kurulan teknik altyapı üzerinden elektronik ortamda tebliğ edilebilir.

(3) Elektronik ortamda yapılan tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bu tebligatlar, 7201 sayılı Kanun uyarınca yapılmış tebligat yerine geçer.

Kesinleşme

MADDE 7- (1) Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması ve ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır. İdari para cezaları için kesinleşme; idari yaptırım kararına karşı kanun yoluna başvurulmaması, kanun yoluna başvurulduğu hallerde ise yargılama aşamalarının son bulmasıdır.

(2) İdari para cezaları aşağıdaki hallerde kesinleşir:

a) İdari para cezasına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmaması halinde, dava açma süresinin sonunda kesinleşir.

b) Hususi kanunlarında kanun yolu düzenlenmeyen idari para cezaları, tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulmadığı takdirde, bu sürenin bitiminde kesinleşir. Ancak, 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulması halinde;

1) Üçbin Türk Lirasına (bu tutar dahil) kadar idari para cezalarına ilişkin sulh ceza hakimliğinin karar tarihinde,

2) Üçbin Türk Lirasının (bu tutar hariç) üzerindeki idari para cezalarına ilişkin kararın taraflara tebliğini müteakip 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sürenin bitiminde, sulh ceza hakimliği kararına itiraz edilmesi halinde itirazı incelemeye yetkili sulh ceza hakimliğince verilen karar tarihinde,

idari para cezası kesinleşir.

c) Mahkemece yapılan kovuşturmada fiilin kabahat oluşturduğunun anlaşılması nedeniyle mahkemece verilen idari para cezasına karşı 5326 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen süre içinde itiraz yoluna başvurulmaması halinde bu sürenin sonunda; itiraz yoluna başvurulması durumunda ise yargılama aşamalarının son bulduğu tarihte idari para cezası kesinleşir.

ç) İdari para cezasına karşı başvurulabilecek kanun yolunun hususi kanununda düzenlenmiş olması halinde, bu düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle idari para cezalarının kesinleşmesi tespit edilir.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilebilmesi için bu cezaların kesinleşmesi gerekir. Ancak, 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının takibinde kesinleşme şartı aranmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarının Gelir Kaydı, Ödeme Süresi ve Yeri ile Takibi

Gelir kaydı

MADDE 8- (1) İdari para cezalarından;

a) 10/12/2003tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri, Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilenler genel bütçeye,

b) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilenler, hususi kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla genel bütçeye,

c) Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilenler kendi bütçelerine,

gelir kaydedilir.

(2) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Ödeme süresi

MADDE 9- (1) İdari para cezaları, hususi kanunlarında belirtilen sürelerde ödenir. Ödeme süresi düzenlenmemiş olan idari para cezaları, idari yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Ödeme yeri

MADDE 10- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezaları, ödeme süresi içinde cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir. Şu kadar ki; cezayı veren birimin 5018 sayılı Kanun kapsamında olması halinde bunlara hizmet veren muhasebe birimine, cezayı veren birimin genel bütçe kapsamında olması halinde ise bunlara hizmet veren muhasebe birimine, mal müdürlüğüne ve defterdarlık muhasebe müdürlüğüne de ödenir.

(2) Ticaret Bakanlığı tarafından gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezaları, Ticaret Bakanlığına hizmet veren muhasebe birimleri başta olmak üzere vergi dairesi dışındaki genel bütçeli idarelere hizmet veren muhasebe birimlerine ödenir.

(3) Genel bütçe dışında gelir kaydedilecek idari para cezaları, cezayı veren birime ödenir.

(4) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, hususi kanun gereğince cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezaları, cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir.

(5) İdari para cezaları, tahsilat yetkileri bulunması halinde bankalar veya Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. (PTT) aracılığıyla da ödenebilir.

(6) Yabancı plakalı araçlarla işlenen kabahatler nedeniyle tatbik edilen idari para cezaları, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 115 inci maddesinin sekizinci fıkrası ile 25/6/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30 uncu maddesinin sekizinci fıkrası kapsamında yapılan düzenlemelere göre ödenir.

(7) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takip usulü ve takibe yetkili merci

MADDE 11- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarından süresinde ödenmeyen ve kesinleşenlerin, cezayı veren birim tarafından takibe yetkili vergi dairesine tebliğ tarihi bilgisiyle birlikte bildirilmesi üzerine bu cezalar 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(2) Ticaret Bakanlığınca gümrük mevzuatı kapsamında verilen idari para cezalarının süresinde ödenmemesi ve kesinleşmesi üzerine, bu cezalar Ticaret Bakanlığının ilgili tahsil daireleri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(3) Sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idari para cezaları, hususi kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, kendileri tarafından 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(4) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezaları, hususi kanunlarında özel hüküm bulunmadığı takdirde, genel hükümlere göre takip ve tahsil edilir.

(5) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanunda yer alan düzenleme nedeniyle cebri takibi vergi dairesince yapılan idari para cezalarının süresinde ödenmemesi halinde, cezayı veren birimin bildirimi üzerine, bu cezalar vergi dairesince kesinleşme şartı aranmadan 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilir.

(6) 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır.

Takibe yetkili vergi dairesi ve takibe ilişkin yapılacak işlemler

MADDE 12- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ancak süresinde ödenmemiş ve kesinleşmiş olan idari para cezaları, cezayı veren birim tarafından;

a) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine,

b) Borçlunun gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

c) 2918 sayılı Kanun ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında verilen idari para cezaları ile 6001 sayılı Kanun kapsamında verilen idari para cezaları ve geçiş ücretleri borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, borçlunun motorlu taşıtlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesi bulunmaması halinde ikametgahının bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

ç) (a), (b) ve (c) bentlerine göre takibe yetkili vergi dairesinin tespit edilememesi durumunda idari para cezası cezayı veren birimin bulunduğu yerdeki süreksiz vergileri tahsil ile görevli vergi dairesine, birden fazla süreksiz vergi dairesi bulunması halinde cezanın takibi hususunda yetkili vergi dairesine,

takip için bildirilir.

(2) Genel bütçe geliri olduğu halde, takip edilebilmesi için kesinleşmiş olma şartı hususi kanunla yapılan düzenleme ile kaldırılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine yetkili vergi dairesince kesinleşme şartı aranılmaksızın başlanır.

(3) Genel bütçeye gelir kaydedilmediği halde, takibi hususi kanun gereğince vergi dairelerince yapılan idari para cezalarının takibine, birinci fıkra kapsamında yapılacak bildirim üzerine başlanır.

(4) Vergi dairesine takip edilmek için bildirilen idari para cezalarına ilişkin kararlarda yer alması gereken hususların eksik olması halinde, eksiklerin tamamlanması amacıyla bu kararlar cezayı veren birime iade edilir.

(5) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarından takibi kesinleşme şartına bağlı olanların kesinleşmediğinin anlaşılması halinde, bu cezalar cezayı veren birime iade edilir.

(6) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarının takibine, 6183 sayılı Kanunun 55 inci maddesine göre düzenlenecek ödeme emrinin tebliğiyle başlanır.

(7) Takip için vergi dairesine bildirilmiş olan idari para cezalarına ilişkin idari yaptırım kararının kesinleşme tarihi, zamanaşımı süresinin takibi için vergi dairesi kayıtlarında izlenir.

(8) Takip için bildirilen idari para cezasının tam olarak tahsil edilmesi üzerine, vergi dairesince durum bir ay içinde cezaya veren birime bildirilir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

İdari Para Cezalarında İndirim ve Taksitlendirme

İndirim

MADDE 13- (1) İdari para cezasının ödeme süresi içinde ödenmesi halinde, cezadan %25 oranında indirim yapılır. Ödeme süresi içinde idari para cezasının toplam %75’inin ödenmesi halinde indirim hakkından yararlanılır.

(2) İndirimli olarak yapılan ceza ödemeleri için düzenlenecek makbuzda idari para cezası tutarı, indirim tutarı ve tahsilat tutarı ayrı ayrı gösterilir.

(3) İdari para cezasının ödenmiş olması, idari yaptırım kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurmaya engel teşkil etmez.

Taksitlendirme

MADDE 14- (1) Cezaya muhatap olanın ekonomik durumunun müsait olmaması halinde idari para cezasının ödeme süresi içinde cezayı veren birimden, 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi talep edilebilir.

(2) Taksitlendirme talebinin kabul edilmesi durumunda idari para cezası dört eşit taksitte ve birinci taksit idari para cezasının ödeme süresi içinde, geri kalan üç taksit ise idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde cezayı veren birim tarafından belirlenecek sürelerde ödenir.

(3) 2918, 4925 ve 6001 sayılı Kanun hükümlerine göre verilen idari para cezalarının 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taksitlendirilmesi, ilgili vergi dairesine ödeme süresi içinde yapılacak başvuru ile talep edilir. Bu başvurular, vergi dairesince değerlendirilerek gerekli işlemler yapılır.

(4) 5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre yapılacak taksitlendirmelerde, teminat ve tecil faizi aranmaz. Ancak, ödeme süresinde ödenmeyen idari para cezalarının taksitlendirilmiş ya da davaya konu edilmiş olması hususi kanunlarında öngörülen ek mali yükümlülüklerin tatbikine engel değildir.

(5) Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idari para cezasının kalan kısmı muaccel hale gelerek takip edilir. Ancak, takibi kesinleşme şartına bağlı olan idari para cezalarının taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle bu cezaların kalan kısmının takip edilebilmesi, cezanın kesinleşmiş olma şartına bağlıdır.

(6) 5326 sayılı Kanun kapsamında yapılan taksitlendirme talebinin reddedilmesi, bu idari para cezası için 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesi kapsamında tecil talebinde bulunmaya ve bu talebin kabulüne engel teşkil etmez.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Tahsil Zamanaşımı ve Ölüm Halinin Cezaya Etkisi

Tahsil zamanaşımı

MADDE 15- (1) İdari para cezaları için tahsil zamanaşımı süreleri, 5326 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yer alan hükümlere göre tespit edilir. Buna göre, idari para cezalarında tahsil zamanaşımı süreleri;

a) 10.000 TL’den az olanlar için 3,

b) 10.000 TL – 19.999 TL arasında olanlar için 4,

c) 20.000 TL – 49.999 TL arasında olanlar için 5,

ç) 50.000 TL ve üzeri olanlar için 7,

yıldır.

(2) Zamanaşımı süresi, idari para cezasının kesinleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar.

(3) Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez.

(4) 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen idari para cezaları için 6183 sayılı Kanunun 103 ve 104 üncü maddelerinde yer alan haller, tahsil zamanaşımını kesen ve durduran haller olarak dikkate alınır. Zamanaşımının kesilmesinden sonra yeniden işleyecek olan süreler, birinci fıkraya göre belirlenmiş olan sürelerdir.

(5) Zamanaşımı süresinin zamanaşımını kesen ve durduran haller de dikkate alınmak kaydıyla dolması durumunda, idari para cezaları takip edilmez ve bu cezaların tahsilinden vazgeçilir. Ancak, bu sürelerden sonra rızaen yapılan ödemeler kabul olunur.

Ölüm halinde idari para cezaları hakkında yapılacak işlemler

MADDE 16- (1) Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, idari para cezasına muhatap olan gerçek kişinin ölümü halinde bu cezalar mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(2) Gerçek kişi hakkında ölüm tarihinden önce veya sonra verilen ve takibi vergi dairesince yapılacak idari para cezalarının ölüm tarihinden sonra takip için vergi dairesine bildirilmesi halinde, bu cezalar vergi dairelerince cezayı veren birime iade edilir. Ölüm tarihinden önce takip için bildirilmiş olan idari para cezaları ise vergi dairesince mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir.

(3) Tüzel kişi hakkında verilen idari para cezasının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememesi durumunda, bu borcun ödenmesinden sorumlu olan gerçek kişi hakkında yapılan takip sürecinde bu kişinin ölmesi halinde, bu borç gerçek kişinin mirası reddetmemiş mirasçıları nezdinde takibe devam olunur.

(4) Adli para cezaları hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.

ALTINCI BÖLÜM

Tahsilatların Aktarılması ve İade İşlemleri

Genel bütçe geliri olan idari para cezası tahsilatlarının hazine hesaplarına aktarılması

MADDE 17- (1) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerince yapılması halinde, tahsil edilen cezalar doğrudan bu idareler tarafından ilgili hesaba genel bütçe geliri olarak kaydedilir.

(2) Genel bütçe geliri olan idari para cezalarının tahsilatının genel bütçe dışındaki cezayı veren birimlerce yapılması halinde, tahsil edilen cezalar tahsil edildikleri ayı takip eden ayın yedinci günü, bu tarihin resmî tatile rastlaması halinde tatili izleyen ilk iş günü, mesai saati bitimine kadar idarenin bulunduğu yerde; tek vergi dairesi varsa bu vergi dairesine, birden fazla vergi dairesi varsa süreksiz vergileri tahsil etmekle görevli vergi dairesine yatırılır.

(3) İkinci fıkra uyarınca vergi dairesine yatırılması gereken idari para cezası tutarları ile birlikte, borçluların vergi kimlik numaraları/T.C. kimlik numaraları/yabancı kimlik numaraları, ad-soyad/unvanları, tahsilat tarihleri, idari para cezası tutarları, tahsilat tutarları, tahsilatların indirimli yapılması halinde bu durumu belirtir şerh ve tutar, tahsilata konu makbuzların seri sıra numaraları, tahsilat sırasında ek mali yükümlülük tahsil edilmiş ise bu tutarlara ilişkin bilgilerin ayrı ayrı belirtilmesi suretiyle düzenlenecek listeler ilgili vergi dairesine gönderilir.

(4) İkinci fıkra kapsamında aktarılacak tutarlar vergi dairelerinin T.C. Ziraat Bankası nezdindeki hesabına da ödenebilir. Bu şekilde yapılan aktarıma ilişkin belgeler ile üçüncü fıkrada belirtilen bilgiler ilgili vergi dairesine yazılı olarak bildirilir.

(5) İkinci fıkrada belirtilen sürede Hazine hesaplarına aktarılmayan tutarlar, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte vergi dairesince söz konusu Kanun hükümlerine göre cebren takip ve tahsil edilir.

İade işlemleri

MADDE 18- (1) Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının genel bütçe kapsamındaki birimler tarafından tahsil edilmesinden sonra iadesinin gerekmesi durumunda, iade işlemleri tahsilatı yapan birimler tarafından yerine getirilir. Ancak, bu Tebliğin 17 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen idareler tarafından tahsil edilen ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının;

a) Hazine hesaplarına aktarılmadan önce iadesinin gerekmesi halinde, iade işlemleri tahsilatıyapan birim tarafından,

b) Hazine hesaplarına aktarılmasından sonra iadesinin gerekmesi halinde, idari para cezasının aktarıldığı vergi dairesi tarafından,

yerine getirilir.

(2) Genel bütçeye gelir kaydedilmeyen idari para cezalarının iade edilmesi gerektiği hallerde, iade işlemleri ilgili idarelerce yapılır.

(3) Genel bütçe geliri olmadığı halde, hususi kanun gereğince vergi dairesince tahsil edilen idari para cezalarının iade işlemleri;

a) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmadan önce yapılmasının gerekmesi halinde tahsilatıyapan vergi dairesi tarafından,

b) İdari para cezasının vergi dairesince ilgili idareye aktarılmasından sonra yapılmasının gerekmesi halinde idari para cezasının aktarıldığı idare tarafından,

yerine getirilir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Çeşitli ve Son Hükümler

Diğer hususlar

MADDE 19- (1) İdari yaptırım kararlarıyla ilgili olarak vergi dairelerine veya vergi daireleri tarafından ilgili yerlere yapılacak bildirimler, listeler dahil olmak üzere elektronik ortamda yapılabilir.

Yürürlükten kaldırılan tebliğler

MADDE 20- (1) Aşağıdaki tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır:

a) 7/8/2004 tarihli ve 25546 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 432).

b) 20/5/2005 tarihli ve 25820 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 435).

c) 3/8/2005 tarihli ve 25895 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 436).

ç) 12/5/2007 tarihli ve 26520 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 442).

d) 18/5/2007 tarihli ve 26526 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri No: 443).

e) 21/7/2022 tarihli ve 31899 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tahsilat Genel Tebliği (Seri: B Sıra No: 14).

Yürürlük

MADDE 21- (1) Bu Tebliğ 1/6/2023 tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 22- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




6948 Sayılı Sanayi Sicil Kanunu Kapsamında Yükümlülükler ve Süre Aşımı İdari Para Cezası Miktarları – 2023 Yılı

SANAYİ İŞLETMELERİN DİKKATİNE 6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu kapsamında yükümlülükler ve süre aşımı İdari Para Cezası miktarları; İşlem Süresi İdari..

 

 

6948 Sayılı Sanayi Sicil Kanunu Kapsamında Yükümlülükler ve Süre Aşımı İdari Para Cezası Miktarları – 2023 Yılı

SANAYİ İŞLETMELERİN DİKKATİNE

6948 sayılı Sanayi Sicil Kanunu kapsamında yükümlülükler ve süre aşımı İdari Para Cezası miktarları;

İşlem Süresi İdari Para Cezası Miktarı
İlk Kayıt 2 ay 5.252, 00 TL
Adres Değişikliği 1 ay 5.252, 00 TL
Unvan/Nev’i Değişikliği 1 ay 5.252, 00 TL
Kapasite Bilgisi Değişikliği 1 ay 5.252, 00 TL
Belge Kayıt İptali 1 ay 5.252, 00 TL
İptal Belgenin Yeniden Aktifleştirilmesi 1 ay 5.252, 00 TL
Yıllık İşletme Cetveli 02 Mayıs 2023 5.252, 00 TL

2023 yılı için Sanayi Sicil işlem ücretleri;

İşlem Ücreti
İlk Kayıt 161,00 TL
Vize Mikro (1-9 arası istihdam) 161,00 TL
Vize Küçük (19-49 arası istihdam) 241,50 TL
Vize Orta (50-249 arası istihdam) 402,50 TL
Vize Büyük (250 ve üzeri istihdam) 805,00 TL

– ÜRETİCİ OLUP SANAYİ SİCİL BELGESİ OLMAYAN,

– SANAYİ SİCİL BELGESİ OLAN FİRMALARIMIZIN BELGE VİZELERİNİ KONTROL ETMELERİ, VİZE SÜRESİ GEÇMİŞ İSE E-BELGE SİSTEMİ ARACILIĞIYLA BAŞVURU YAPMALARI VE DİĞER TÜM SANAYİ SİCİL KONULARINDA AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM KANALINDAN İL MÜDÜRLÜĞÜMÜZLE İLETİŞİME GEÇEREK BİLGİ ALMALARI, YÜKÜMLÜLÜKLER VE AVANTAJLAR NOKTASINDA KENDİLERİNE DESTEK SAĞLAYACAKTIR.

Kaynak: T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı




İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi Broşürü

İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi Broşürü 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde yer alan aç…

 

 

İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi Broşürü

İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesi Broşürü

1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda hazırlanan Broşürde;

  • İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayda alınması,
  • Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kayıtlardan çıkarılması,
  • Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ile ortaklardan alacakların beyanı,
  • Başvurularının nasıl, nereye ve ne zaman yapılacağı,
  • Beyan edilen verginin hesaplanması ve ödenmesi,

gibi açıklamalar ve örnekler yer almaktadır.

7440 sayılı Kanunun ve Genel Tebliğin uygulanmasına ilişkin açıklamalara ve ayrıntılı bilgilere:

  • Başkanlığımızın internet sayfasında “Hızlı Erişim” alanında yer alan 7440 sayılı Kanun Mikro Sitesinden,
  • Başkanlığımızın doğrulanmış Sosyal Medya Hesaplarından,
  • Vergi İletişim Merkezinin (VİMER) 189 numaralı telefon hattından,
  • gib.gov.tr adresinde yer alan Dijital Vergi Asistanından – GİBİ

ulaşabilirsiniz.

 

Kaynak: GİB




7440 Sayılı Kanun – Beyan Edilmemiş Gelir ve Kazançların Beyanı Broşürü – 2023

Beyan Edilmemiş Gelir ve Kazançların Beyanı Broşürü – 2023 1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel…

 

 

7440 Sayılı Kanun – Beyan Edilmemiş Gelir ve Kazançların Beyanı Broşürü – 2023

Beyan Edilmemiş Gelir ve Kazançların Beyanı Broşürü – 2023

1 Seri No.lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar doğrultusunda hazırlanan Broşürde;

  • Beyan edilmemiş gelir ve kazançların pişmanlıkla beyanı,
  • Beyan edilmemiş gelir ve kazançların kendiliğinden beyanı,
  • İzaha davet kapsamında beyan,
  • Başvuru süresi ve yeri,
  • Ödeme süresi ve yeri,
  • Peşin ödeme avantajı,
  • Emlak vergisi bildirimi,

gibi bilgiler yer almaktadır.

7440 sayılı Kanunun ve Genel Tebliğin uygulanmasına ilişkin açıklamalara ve ayrıntılı bilgilere:

  • Başkanlığımızın internet sayfasında “Hızlı Erişim” alanında yer alan 7440 sayılı Kanun Mikro Sitesinden,
  • Başkanlığımızın doğrulanmış Sosyal Medya Hesaplarından,
    • gib.gov.tr adresinde yer alan Dijital Vergi Asistanından (GİBİ),
    • Vergi İletişim Merkezinin (VİMER) 189 numaralı telefon hattından,

ulaşabilirsiniz.

Beyan Edilmemiş Gelir ve Kazançların Beyanı Broşürüne ulaşmak için tıklayınız

Kaynak: GİB