İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemi Uygulamaları Kapsamında Hesaplanan Katma Değer Vergisinin İndirim Hakkının Kaldırılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 7846)

24 Kasım 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32379 Cumhurbaşkanı Kararı Karar Sayısı: 7846 İthalatta gözetim ve korunma önlemi uygulamaları kapsamında hes…

 

 

İthalatta Gözetim ve Korunma Önlemi Uygulamaları Kapsamında Hesaplanan Katma Değer Vergisinin İndirim Hakkının Kaldırılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 7846)

24 Kasım 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32379

Cumhurbaşkanı Kararı

Karar Sayısı: 7846

İthalatta gözetim ve korunma önlemi uygulamaları kapsamında hesaplanan katma değer vergisinin indirim hakkının kaldırılmasına dair ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 36 ncı maddesi gereğince karar verilmiştir.

23 Kasım 2023

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

23/11/2023 TARİHLÎ VE 7846 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

ÖZET:

24/11/2023 tarih ve 32379 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7846 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile; 3065 sayılı KDV Kanununun 36 ncı maddesinde Cumhurbaşkanına verilen yetki uyarınca, yerli üretimin korunması amacıyla ticaret politikaları önlemleri kapsamında yer alan ithalatta gözetim uygulaması, korunma önlemleri, dampinge karşı vergi gibi uygulamalar nedeniyle ithalatta ödenen katma değer vergisinin mükellefler tarafından hesaplanan katma değer vergisinden indirimi engellenmektedir. (GİB)

 

MADDE 1- (1) İthalatta gözetim uygulanması hakkında ilgili mevzuat uyarınca, gözetim uygulamasına tabi tutulan mallara ilişkin gümrük beyannamelerinde beyan olunan ve tevsik edilemeyen tutarlar ile bu tutarlar nedeniyle doğan ve katma değer vergisi matrahına dâhil olan her türlü vergi, resim, harç ve paylar dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirim hakkı kaldırılmıştır.

(2) İthalatta korunma önlemleri uygulanması hakkında ilgili mevzuat uyarınca korunma önlemi olarak uygulanan gümrük vergisi ve/veya ek mali mükellefiyetler, ithalatta haksız rekabetin önlenmesi hakkında ilgili mevzuat kapsamında uygulanan dampinge karşı vergi ve telafi edici vergiler ile bu tutarlar nedeniyle doğan ve katma değer vergisi matrahına dâhil olan her türlü vergi, resim, harç ve paylar dolayısıyla ödenen katma değer vergisinin indirim hakkı kaldırılmıştır.

MADDE 2- (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- (1) Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü Güncellendi

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü Güncellendi Söz konusu Broşürde; İstisnanın kap..

 

 

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü Güncellendi

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürü Güncellendi

Söz konusu Broşürde;

  • İstisnanın kapsamı,
  • İstisnadan kimlerin faydalanabileceği,
  • İstisnadan faydalanma şartları,
  • İstisnadan faydalanmak isteyen mükelleflerin nereye ve nasıl başvuru yapabilecekleri,
  • İstisna kapsamında hesaba yatırılan ödemelerden bankalarca yapılacak %15 oranında tevkifata ilişkin işlemler,

gibi konularda ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.

Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnası Broşürüne ulaşmak için tıklayınız

Kaynak: GİB




Geçici İş İlişkisi Mevzuatına Aykırı İşlem Yapılması – SGK Genel Yazı

Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile hizmet verdikleri gerçek ve tüzel kişiler arasında kurulan…

 

 

Geçici İş İlişkisi Mevzuatına Aykırı İşlem Yapılması – SGK Genel Yazı

Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile hizmet verdikleri gerçek ve tüzel kişiler arasında kurulan geçici iş ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-24010506-010.07.01-84698730

Tarih: 22/11/2023

Konu: Geçici İş İlişkisi Mevzuatına Aykırı İşlem Yapılması

GENEL YAZI

ÖZET:

Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile hizmet verdikleri gerçek ve tüzel kişiler arasında kurulan geçici iş ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu ile 4904 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelere uygun kurulmaması halinde özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler tarafından bildirimi yapılan sigortalılar, bunlardan hizmet alan gerçek ve tüzel kişilerin sigortalısı olarak sayılacaktır.

Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu ile 4904 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelere uygun geçici iş ilişkisi kurulmadığının tespitinin sonucu olarak özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile bunlardan hizmet alan işverenlikler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulamayacaktır.

Bu kapsamda bulunup SGK’da farklı şekilde işlem gören işverenlerin, sigorta prim teşvik, destek ile diğer hak ve yükümlülük bakımından mağduriyet yaşamaması için gerekli önlemleri almaları önem arz etmektedir. (TÜRMOB)

 

4904 sayılı Kanunun “Özel istihdam bürosu kurma izni ve geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin iptali” başlıklı 18 inci maddesinde;

“Kurumca verilen özel istihdam bürosu kurma izni;

a) İzin verilmesi için aranan şartların kaybedilmesi veya taşınmadığının sonradan anlaşılması,

b) 6098 sayılı Kanunun 26 ncı ve 27 nci madde hükümlerine aykırı davranılması,

c) Kurumdan izin almaksızın geçici iş ilişkisi faaliyeti yürütülmesi,

j) On iki ay boyunca hiçbir işe yerleştirmeye aracılık gerçekleştirilmemiş olması,

durumlarında (a), (c) ve (j) bentlerinde belirtilen durumların tespiti hâlinde derhâl; diğer bentlerde sayılan durumlarda ise son fiilin tespit tarihinden geriye yönelik iki yıllık süre içinde aynı bentlere üç kez veya ayrı bentlere altı kez aykırı davranıldığının tespit edilmesi hâlinde iptal edilir ve üç yıl süre ile izin verilmez.”

Aynı kanunun “Özel istihdam bürolarının kurulması, faaliyet alanı, geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin verilmesi ve denetimi” başlıklı 17 nci maddesinin son fıkrasında “Özel istihdam büroları hakkında bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde, 4857 sayılı Kanun ile 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.”

Yine 4857 sayılı Kanunun 7 nci maddesinde;

“Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, Türkiye İş Kurumunca izin verilen özel istihdam bürosunun bir işverenle geçici işçi sağlama sözleşmesi yaparak bir işçisini geçici olarak bu işverene devri ile….

“Geçici işçi sağlama sözleşmesi ikinci fıkranın (a) bendinde sayılan hâllerin devamı süresince, (b) ve (c) bentlerinde sayılan hâllerde süre sınırı olmaksızın, diğer bentlerde sayılan hâllerde ise en fazla dört ay süreyle kurulabilir.”

“Sözleşmede belirtilen sürenin dolmasına rağmen geçici iş ilişkisinin devam etmesi hâlinde, geçici işçi çalıştıran işveren ile işçi arasında sözleşmenin sona erme tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi kurulmuş sayılır.”

Hükümleri yer almaktadır.

Yukarıda açıklanan hükümlere göre, özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile hizmet verdikleri gerçek ve tüzel kişiler arasında kurulan geçici iş ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu ile 4904 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelere uygun kurulmaması halinde özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler tarafından bildirimi yapılan sigortalıların bunlardan hizmet alan gerçek ve tüzel kişilerin sigortalısı olarak sayılması gerektiği Bakanlığımız tarafından 03.11.2023 tarihli yazı ile talimatlandırılmıştır.

Bu nedenle 4857 sayılı İş Kanunu ile 4904 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelere uygun geçici iş ilişkisi kurulmadığının tespitinin sonucu olarak özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ile bunlardan hizmet alan işverenlikler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulamayacaktır.

Bu kapsamda bulunup Kurumumuzda farklı şekilde işlem gören işverenlerimizin, sigorta prim teşvik, destek ile diğer hak ve yükümlülük bakımından mağduriyet yaşamaması için Bakanlığın ilgili talimatı uyarınca gerekli önlemleri almaları önem arz etmektedir.

4904 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre özel istihdam bürolarının faaliyetlerine ve geçici iş ilişkisine yönelik inceleme, denetim ve teftiş Bakanlık iş müfettişleri tarafından yapılmaktadır.

Bu bakımdan, özel istihdam bürosu ile hizmet aldıkları kişiler arasında kurulan geçici iş ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu ile 4904 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelere uygun kurulmadığının İş Müfettişleri tarafından 1/11/2023 tarihinden sonra düzenlenen raporlar ile ortaya konması ve söz konusu raporlarda özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler tarafından bildirimi yapılan sigortalıların bunlardan hizmet alan gerçek ve tüzel kişilerin sigortalısı olarak sayılması halinde; çalışmaların fiili olması, Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin Ek-7 nci maddesinde belirtilen hal ve durumlara ilişkin haksız menfaat tespit edilmemesi dolayısıyla irat kaydedilecek bir durum olmaması ve çalışmaları fiili olduğu tespit edilen sigortalıların prime esas kazanç ve günde değişiklik olmaması kaydıyla,

– Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişi işverenler tarafından yasal süreler dahilinde yerine getirilen yükümlülükler için sigortalıların aktarıldığı işyerine idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaması,

– Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişi işverenlere ödenen hizmet bedeli ile hizmet satın alan gerçek ve tüzel kişiler tarafından dolaylı olarak sigorta primleri de ödendiği için sigortalı hizmetleri ile bu hizmetlere ilişkin tahsilatların hizmet alan gerçek ve tüzel kişiler adına tescilli veya tescil edilecek işyerine aktarımının yapılması ve aktarılan tahsilat tutarlarına ilişkin olarak 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca prim iade işleminin yapılmaması,

gerekmektedir.

Örnek 1– (A) özel istihdam bürosu ile (B) işvereni arasındaki geçici iş ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Geçici iş ilişkisi” başlıklı 7 nci maddesi ile 4904 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelere uygun kurulmadığının İş Müfettişleri tarafından düzenlenen raporla ortaya konulması ve sigortalıların (B) işvereninin sigortalıları olması gerektiği yönünde bir hükmün/önerinin belirtilmesi durumunda; sigortalılara dair yükümlülükler (A) özel istihdam bürosu tarafından yasal süreler dahilinde yerine getirilmesi halinde idari para cezası, gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmadan sigortalı hizmetleri ile varsa bu hizmetler karşılığı yapılan tahsilatların (B) işverenine ait işyerine aktarılması gerekecektir.

Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişi işverene ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalılar için oluşan sigorta prim tahakkuklarının bu hizmetler karşılığı yapılan tahsilatlardan fazla olması veya işverene ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalılar için ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi verilmesi gereken bir durumun ortaya çıkması nedeniyle borç çıkması hallerinde, yasal olarak ödeme yapılması gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacaktır.

Özel istihdam bürosu ve özel istihdam bürosu gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişilerden hizmet alanlara ait dosyaya hizmet aktarımı yapılan sigortalılar için bu şekilde verilen ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi için idari para cezası uygulanacaktır.

Örnek 2– Örnek1’deki sigortalıların başlangıçtan beri özel istihdam bürosundan hizmet alan (B) işverenin sigortalısı sayılması ve toplu iş sözleşmesinde belirtilen haklardan faydalanmasının gerektiğinin belirtilmesi nedeniyle oluşan ücret farkı için (B) işvereninden ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi istenildiği varsayıldığında, ek aylık prim ve hizmet belgesinin/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmesinden kaynaklanan borç için yasal olarak ödeme yapılması gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacaktır. Ayrıca, bu şekilde verilen ek aylık prim ve hizmet belgesi/muhtasar ve prim hizmet beyannamesi için idari para cezası uygulanacaktır.

Örnek 3– Örnek 1’deki sigortalıların başlangıçtan beri özel istihdam bürosundan hizmet alan (B) işvereninin sigortalısı sayılması nedeniyle (B) işverenine ait işyerine aktarımı yapılan dönemlerden 2023/Aralık ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinden/ muhtasar ve prim hizmet beyannamesinden kaynaklanan borcun (A) özel istihdam bürosu tarafından ödenmediği varsayıldığında, 2023/Aralık ayından kaynaklanan borç için yasal olarak ödenmesi gereken son tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadar gecikme cezası ve gecikme zammı hesaplanacak ve söz konusu borç (B) işvereninden tahsil edilecektir.

Yukarıda açıklanan hususlara ek olarak, İş Müfettişi raporlarına ilişkin Kurumumuz tarafından yapılan işlemler hakkında ilgili Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine bilgi verilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür V.




Yabancı Uyruklu Sigortalıların Meslek Kodu ve PEK Tutarları

Bilindiği üzere, 2013-11 sayılı Kurum Genelgesinin “2.2- Yabancı uyruklu çalışanların işe başlama tarihinin tespiti” başlıklı bölümünde; T…

 

 

Yabancı Uyruklu Sigortalıların Meslek Kodu ve PEK Tutarları

Bilindiği üzere, 2013-11 sayılı Kurum Genelgesinin “2.2- Yabancı uyruklu çalışanların işe başlama tarihinin tespiti” başlıklı bölümünde;

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-51592363-045.01-84374603

Tarih 16.11.2023

Konu: Yabancı Uyruklu Sigortalıların Meslek Kodu ve PEK Tutarları

GENEL YAZI

Bilindiği üzere, 2013-11 sayılı Kurum Genelgesinin “2.2- Yabancı uyruklu çalışanların işe başlama tarihinin tespiti” başlıklı bölümünde;

“Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından, çalışma izin belgeleri ile diğer bakanlıklar veya kurumlar tarafından verilen ve Çalışma Genel Müdürlüğüne gönderilen izin belgelerinin birer örneği ilgili SGİM/SGM’lere intikal ettirilecek, çalışma izinleri ilgili mevzuat çerçevesinde yabancının mesleği ve ödenecek ücret, işyeri, çalışacağı adres gibi kriterler değerlendirilerek verildiğinden ve verilen çalışma izni kısmi süreli ise bu durum da belgede belirtildiğinden, bunların izin belgesinde belirtilen işyeri ve işveren tarafından yine belgede belirtilen ücret tutarından az olmamak üzere kısmi süreli çalışma olup olmadığı hususu da göz önünde bulundurularak Kurumumuza bildirimlerinin yapılması sağlanacaktır.”

Yine 2015-25 sayılı Kurum Genelgesinin “1.2.3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı” başlıklı bölümünün ” 1.2.3.1. Yabancı Çalışanlar” başlıklı alt bölümünde ise;

“12/5/2010 tarihli ve 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin, Sigortalılığın başlangıcı ve bildirim yükümlülüğü başlıklı 11 inci maddesinde; İşverenlerce Kanunun 4 üncü maddesi birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan; Yabancı uyruklu kişilerin; çalışma izin belgesindeki izin başlangıç tarihinden itibaren 45 gün içinde ya da çalışma izin belgesinin işverene tebliğ tarihi ile çalışma izin tarihinin farklı olması halinde çalışma izin belgesinin işverene tebliğ tarihinden itibaren 45 gün, 11/4/2014 tarihinden itibaren 30 gün içinde Kuruma yapılan bildirimler de süresinde yapılmış sayılır.

hükümlerine yer verilmiştir.

Bu bağlamda Çalışma Genel Müdürlüğünden, yabancı çalışanların izin belgelerinin elektronik ortamda alınması ve sorgulanması sağlanmış olup il müdürlüklerimizde kullanılmaya başlanmıştır.

Buna göre her il müdürlüğümüz kendi bünyesindeki çalışmalar nedeniyle çalışma izni verilen yabancıların başvuru şekli, başvuru türü, yabancı T.C. kimlik numarası, il, ad soyad, baba adı, görevi, izin başlangıç ve bitiş tarihi, işveren unvanı ve işyeri numarası, ücret ve iletişim bilgileri gibi ihtiyaç duyulan tüm bilgilerin alındığı bu ekranlar vasıtasıyla bilgileri aylık bazda kontrol ederek izin bitiş tarihine kadar gerekli işlemleri yapacaklardır.”

Açıklamaları yer almıştır.

Diğer yandan Çalışma ve Sosyal Güvenliği Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’ndan alınan 3/11/2023 tarihli ve 304295 sayılı yazıda ;

Bakanlık tarafından düzenlenen “çalışma izin” belgelerinde, yabancının çalışacağı mesleğin belirlenmiş olduğu halde, yabancıyı istihdam eden/edecek işverenler tarafından Kuruma bildirilen mesleklerin uyumlu olmadığı, yine çalışma izin belgelerinde yer alan yabancının alacağı ücret ile ilgili işverenlerin Kuruma bildirdiği aylık sigorta primine esas kazançlarının (SPEK) farklılıklar arz ettiği, çalıştırılacak yabancılar için belirlenen / taahhüt edilen ücretlerin altında SPEK beyan edildiği,

Sosyal Güvenlik Kurumunun 2013-11 sayılı Genelgesinde belirtildiği üzere, çalışma izinleri ilgili mevzuat çerçevesinde yabancının mesleği ve ödenecek ücret, işyeri, çalışacağı adres gibi kriterler değerlendirilerek verildiğinden ve verilen çalışma izni kısmi süreli ise bu durum da belgede belirtildiğinden, bunların izin belgesinde belirtilen işyeri ve işveren tarafından yine belgede belirtilen ücret tutarından az olmamak üzere kısmi süreli çalışma olup olmadığı hususu da göz önünde bulundurularak Kuruma bildirimlerinin yapılmasının sağlanmasının uygun olacağı,

Sosyal Güvenlik Kurumunun 2015-25 sayılı Genelgesinin 1.2.3 ve 1.2.3.1 maddelerindeki uygulama esas alınarak; yabancı çalışanların izin belgelerinin Bakanlıktan elektronik ortamda alınıp sorgulanmasının sağlandığı (başvuru şekli, başvuru türü, yabancı T.C. kimlik numarası, il, ad soyad, baba adı, görevi, izin başlangıç ve bitiş tarihi, işveren unvanı ve işyeri numarası, ücret ve iletişim bilgileri) ve il müdürlüklerince kullanılmaya başlanıldığından, Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlükleri /Hizmet Merkezleri tarafından ilgili veri paylaşım sisteminden bilgileri aylık bazda kontrol ederek izin bitiş tarihine kadar bildirimlerin çalışma izin belgesiyle uyumlu olup olmadığının kontrol edilmesi, eksik ücret bildiriminin tespiti halinde aradaki fark kadar işverenden ek tahakkuk istenmesi, düzeltilmemesi halinde ise resen düzenlenmesi gerektiği,

Belirtilmiştir.

Bu doğrultuda, Bakanlık Makamının 15/11/2021 tarihli 60713 sayılı Olur’ları uyarınca Çalışma ve Sosyal Güvenliği Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’ndan alınan ve yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak işlemlerin yapılması ve bu hususlara riayet edilmesinde gerekli özenin gösterilmesi gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.

Savaş ALIÇ

Genel Müdür V.




07-Puantaj Kayıtları Eksik Gün Nedeninin 0 Gün ve 0 Kazançlı Bildirimler İçin Seçilememesi

07-Puantaj Kayıtları Eksik Gün Nedeninin 0 Gün ve 0 Kazançlı Bildirimler İçin Seçilememesi Bilindiği üzere, ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmad…

 

 

07-Puantaj Kayıtları Eksik Gün Nedeninin 0 Gün ve 0 Kazançlı Bildirimler İçin Seçilememesi

07-Puantaj Kayıtları Eksik Gün Nedeninin 0 Gün ve 0 Kazançlı Bildirimler İçin Seçilememesi

Bilindiği üzere, ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların eksik çalışma nedenleri aylık prim ve hizmet belgesinde/muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde kaydedilmektedir.

2020/20 sayılı Genelgenin “1.2.3.6- Eksik gün bildiriminde puantaj usulü çalışma” başlıklı maddesinde,

“Eksik gün nedeni olarak 07-Puantaj kayıtları seçeneğini kodlayan işverenlerin, kısmi süreli bir iş sözleşmesi olmaksızın yalnızca puantaj kayıtlarındaki giriş çıkış saatlerini baz alarak ve toplam çalışma saati sayısını yedi buçuk saate bölmek suretiyle prim gün sayısı tespit etmeleri durumunda, bu bildirimlerin doğruluğunun kabulüne imkan bulunmamakta olup, kısmi süreli iş sözleşmesinin olmaması sigortalıların puantaj cetvelindeki çalışma süresi bir saat bile olsa prim gün sayısı bir gün olarak kabul edilecektir.

Dolayısıyla kısmi süreli sözleşme olmaksızın sigortalıların puantaj cetvellerindeki çalışma sürelerini toplayarak yedi buçuğa bölen ve bu şekilde bulduğu sayıyı sigortalıların prim gün sayısı olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildiren işverenlerin -eksik güne ilişkin belgelerin ibrazının istenilmesi halinde- bildirimleri kabul edilmeyecek, sigortalıların günde kaç saatlik çalışmasının bulunduğu üzerinde durulmaksızın puantaj kayıtlarında sigortalının imzası bulunduğu her gün bir tam gün olarak kabul edilerek, bu şekilde haftanın altı gününde çalışması bulunan sigortalıların yedinci günde de hafta tatiline hak kazandıklarını kabul edilerek, eksik sürelerin ayın 28, 30 veya 31 gün çektiği üzerinde durulmaksızın 30 güne tamamlatılması gerekecektir.”

Denilmektedir.

Bu kapsamda, ay içerisinde hiç çalışmayan, (0) gün (0) kazanç ile bildirimi yapılan sigortalılar için işverenlerce eksik çalışma nedenlerinden biri olan “07-Puantaj Kayıtları” nın seçilmesi engellenmiştir. (20/11/2023)

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: SGK




4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) Sayılı Listede Yer Alan Bazı Malların Özel Tüketim Vergisi Oranlarına Esas Özel Tüketim Vergisi Matrahlarının Yeniden Tespiti Hakkında Karar (Karar Sayısı: 7803)

18 Kasım 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32373 Cumhurbaşkanı Kararı Karar Sayısı: 7803 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı list… 

 

 

4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) Sayılı Listede Yer Alan Bazı Malların Özel Tüketim Vergisi Oranlarına Esas Özel Tüketim Vergisi Matrahlarının Yeniden Tespiti Hakkında Karar (Karar Sayısı: 7803)

18 Kasım 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32373

Cumhurbaşkanı Kararı

Karar Sayısı: 7803

4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan bazı malların özel tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahlarının yeniden tespiti hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, mezkûr Kanunun 12 nci maddesi gereğince karar verilmiştir.

17 Kasım 2023

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

17/11/2023 TARİHLİ VE 7803 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

MADDE 1- (1) 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan Diğerleri; – Sadece elektrik motorlu olanlar” satırı altındaki malların, özel tüketim vergisi oranlarına esas özel tüketim vergisi matrahları aşağıdaki şekilde tespit edilmiştir.

G.T.İ.P. NO Mal İsmi Vergi Oranı
(%)
87.03 – Sadece elektrik motorlu olanlar  
  — Motor gücü 160 kW’ı geçmeyenler

— Özel tüketim vergisi matrahı 1.450.000 TL’yi aşmayanlar

10
  -— Diğerleri

— Motor gücü 160 kW’ı geçenler

40
  -— Özel tüketim vergisi matrahı 1.350.000 TL’yi aşmayanlar 50
  -— Diğerleri 60

MADDE 2- (1) Bu Karar yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- (1) Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

 

 




2023 Tecil Faizi Oranı Değişti

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: C Sıra No:7) 14 Kasım 2023 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 32369 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:…

 

 

2023 Tecil Faizi Oranı Değişti

Tahsilat Genel Tebliği (Seri: C Sıra No:7)

14 Kasım 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32369

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

Tecil faizi

MADDE 1- 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, yıllık %24 olarak uygulanmakta olan tecil faizi oranı bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yıllık %36 olarak belirlenmiştir.

6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine istinaden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yapılacak müracaatlara dayanılarak tecil edilen amme alacaklarına yıllık %36 oranında tecil faizi uygulanacaktır.

Bu Tebliğin yayımı tarihinden önce yapılan müracaatlara dayanılarak tecil edilecek olan amme alacakları ile bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun olarak ödenmekte olan amme alacaklarına tecil şartlarına uygun olarak ödendikleri sürece müracaat tarihlerinden itibaren eski tecil faizi oranının uygulanması gerekmektedir.

Öte yandan, bu Tebliğin yayımı tarihinden önce tecil talebinde bulunulmuş ve talep kabul edilerek tecil edilmiş amme alacaklarına yönelik tecilin ihlal edilmiş olması ancak, yeni talepler üzerine yeniden tecil yapılması (tecilin geçerli sayılması) halinde, bu Tebliğin yayımlandığı tarihe kadar eski tecil faizi oranı, bu tarihten sonra ödenmesi gereken taksit tutarlarına ise %36 tecil faizi oranı uygulanacaktır.

Tecil faizi, Seri:A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliğinde yer alan esaslar doğrultusunda hesaplanacaktır.

Yürürlük

MADDE 2- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 3- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




2023 Gecikme Zammı Oranı Değişti

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci Maddesinin Birinci Fıkrasında Yer Alan Gecikme Zammı Oranının, Her Ay İçin Ayrı A… 

 

 

2023 Gecikme Zammı Oranı Değişti

6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci Maddesinin Birinci Fıkrasında Yer Alan Gecikme Zammı Oranının, Her Ay İçin Ayrı Ayrı Uygulanmak Üzere %3,5 Olarak Belirlenmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 7782)

14 Kasım 2023 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 32369

Cumhurbaşkanı Kararı

Karar Sayısı: 7782

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan gecikme zammı oranının, her ay için ayrı ayrı uygulanmak üzere %3,5 olarak belirlenmesine, 6183 sayılı Kanunun mezkûr maddesi gereğince karar verilmiştir.

13 Kasım 2023

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI




İşe Yeni Başlayan Ticari Kazanç Mükellefleri ile Serbest Meslek Erbaplarının Hak ve Ödevleri Broşürü Yayımlandı

İşe Yeni Başlayan Ticari Kazanç Mükellefleri ile Serbest Meslek Erbaplarının Hak ve Ödevleri Broşürü Başkanlığımız tarafından, vergi mükellefiyetinin…

 

 

İşe Yeni Başlayan Ticari Kazanç Mükellefleri ile Serbest Meslek Erbaplarının Hak ve Ödevleri Broşürü Yayımlandı

İşe Yeni Başlayan Ticari Kazanç Mükellefleri ile Serbest Meslek Erbaplarının Hak ve Ödevleri Broşürü

Başkanlığımız tarafından, vergi mükellefiyetinin başlangıcından itibaren mükelleflerin vergi bilincinin ve vergiye gönüllü uyumunun arttırılması için pek çok bilgilendirme çalışmaları yapılmaktadır.

Bu kapsamda; mükelleflerin vergi mevzuatından doğan hak ve ödevleri ile Başkanlığımız tarafından hizmete sunulan elektronik uygulamalar hakkında temel bilgilerin yer aldığı “İşe Yeni Başlayan Ticari Kazanç Mükelleflerinin Hak ve Ödevleri” ile “İşe Yeni Başlayan Serbest Meslek Erbaplarının Hak ve Ödevleri” Broşürleri hazırlanmıştır.

Söz konusu Broşürlerde mükelleflerin;

  • Hak ve ödevleri,
  • Düzenlemesi gereken belgelerin neler olduğu,
  • Vergi beyannamelerine ilişkin yükümlülükleri,
  • Ödeme Kaydedici Cihaz (ÖKC) kullanma zorunluluğu,
  • Yükümlülüklere uyulmaması durumunda karşılaşacakları yaptırımlar,
  • Kullanabileceği elektronik uygulamaların neler olduğu,
  • Yararlanabileceği genç girişimci kazanç istisnası ve % 5 vergi indirimi,

gibi konulara yer verilmiştir.

İşe Yeni Başlayan Ticari Kazanç Mükelleflerinin Hak ve Ödevleri Broşürüne ulaşmak için tıklayınız
İşe Yeni Başlayan Serbest Meslek Erbaplarının Hak ve Ödevleri Broşürüne ulaşmak için tıklayınız
Konu hakkında detaylı bilgi için Vergi İletişim Merkezini VİMER-189 arayabilirsiniz.

Kaynak: GİB




SGK Genelgesi 2023/26

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sayı: E-78383876-010.06.01-82633611 Konu: 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci…

 

 

SGK Genelgesi 2023/26

T.C.

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI

Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sayı: E-78383876-010.06.01-82633611

Konu: 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrası

Tarih: 19.10.2023

GENELGE

2023/26

Bilindiği üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrası;

“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.” hükmünü amirdir.

Bu hüküm uyarınca, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılı Ekim ayı başından sonra Kanunun 4/1-(c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların, sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerini borçlanmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi geriye götürülmemekte ve bu sigortalılar hakkında 5510 sayılı Kanunun geçici maddeleri uygulanmamaktadır.

Ancak, 5510 sayılı Kanunun “Bu Kanundan önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına tâbi geçen çalışmalar için bağlanacak aylıkların hesabı” başlıklı geçici 2 nci maddesinin yedinci fıkrası;

“Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki hükümler uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenlere 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenler için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınır. (a) bendi hükümlerinin uygulamasına esas alınacak kanun, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen süreler hariç, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde de bu fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri uygulanır.” hükmünü amirdir.

Söz konusu hüküm ile de, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, yürürlük tarihinden sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da 5510 sayılı Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanunun, mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre tespit olunacağı ve bunlar hakkında Kanunun geçici maddelerindeki hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca, söz konusu fıkrada yer alan “Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenlere 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenler için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas alınır.” hükmü çerçevesinde 2008 yılı Ekim ayı başından önce T.C. Emekli Sandığı hariç diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi sigortalılıkları bulunanların aylıklarının hesabında 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmamakla birlikte, aylığa hak kazanma şartlarının tespitinde (mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerinin bir gereği olarak) 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaktadır.

Öte yandan, 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmüne ilişkin olarak 22.02.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı “Sigortalılık İşlemleri” konulu Genelgenin “2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanların borçlanmalarının değerlendirilmesi” başlıklı bölümünde;

“Ancak, Kanunun geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerinin, Kanunun 41 inci, 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılması halinde, sigortalılık başlangıç tarihi geriye götürülmeyecek ve haklarında Kanunun geçici maddeleri uygulanmayacaktır.”

hükmüne ve 06.11.2018 tarihli ve 2018/38 sayılı “Emeklilik İşlemleri” konulu Genelgenin “4. Yurt Dışı Borçlanmada Aylıkların Hesaplanması” başlıklı bölümünde;

“İlk defa 2008/Ekim ayı başından itibaren 4/1-(c) kapsamında sigortalı olanlara ilişkin olarak Kanunun geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrasının; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.” hükmü uyarınca 2008 yılı Ekim ayı başından sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olan ve diğer sigortalılık statüleri dahil, 3201 sayılı Kanuna göre yurt dışı hizmet borçlanması yapan sigortalıların aylık talepleri Kanunun 53 üncü maddesine göre tespit edilecek sigortalılık statüsü ile bu statünün öngördüğü şartlara göre sonuçlandırılacaktır.”

hükmüne yer verildiğinden, 2008 yılı Ekim ayı başından önce diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmeti bulunanlar da dahil bu tarihten sonra ilk defa Kanunun 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olanların, sigortalılık başlangıcından önceki sürelere ait borçlanmaları halinde haklarında 5510 sayılı Kanunun geçici madde hükümleri uygulanmamaktadır.

Ancak, 5510 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra ilk defa 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olmasına rağmen, 2008 yılı Ekim ayı başından önce 5510 sayılı Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) bendi veya 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara tabi çalışması bulunanlar hakkında da uygulanması, 2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalıkları bulunmaları sebebiyle haklarında 5510 sayılı Kanunun geçici maddeleri uygulanması gerekenlerin, Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlandırılmaları halinde 5510 sayılı Kanunun geçici maddelerinden yararlanamamaları sonucunu doğurmaktadır.

Bu sebeple, geçici 7 inci maddesinin yedinci fıkra hükmünün 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalıkları bulunanları kapsamadığı değerlendirilmektedir. Aksi yönde bir kabul, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce herhangi bir statüde sigortalı olmuş ancak 4/1-(c) kapsamında ilk defa Kanunun yürürlük tarihinden sonra sigortalı olmuş ve borçlanma yapmış kişiler hakkında sigortalılık başlangıç tarihinin geri götürülmemesinin ötesinde Kanundaki herhangi bir geçici maddenin de uygulanmasına imkân bırakmayacaktır. Bu durum ise, Kanunun bir maddesi ile verilen bir hakkın yine Kanunun başka bir maddesi ile yok sayılması ve borçlanma yapan sigortalılar aleyhine bir uygulamanın oluşması sonucunu doğuracaktır.

Nitekim, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 12.02.2018 tarihli ve Dosya No:2018/208, Karar No:2018/247 sayılı istinaf kararına karşı yapılan temyiz başvurusunu inceleyen Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 27.12.2018 tarihli ve E:2018/2368, K:2018/9796 sayılı kararı da bu yönde olup, söz konusu kararda;

“… Gerek Kurum işleminde, gerek ilk derece Mahkemesi’nin gerekçeli kararında değerlendirmeye esas alınan 5510 sayılı Yasa’nın Geçici 7/7 inci maddesi hükmünün bu Kanun’un yürürlük tarihinden sonra 4/c kapsamında ilk defa sigortalı olanlar hakkında uygulanacağı açıktır. Ne ki, davacının 04/10/2000 tarihi itibariyle mülga 1479 sayılı Esnaf Ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu kapsamında ilk defa zorunlu sigortalılık kaydı bulunmaktadır. O halde, Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında borçlanılan sürelerin ilgili dönemlere mal edilmesinde davacı hakkında 5510 sayılı Yasa’nın Geçici 7/7 inci maddesi hükmünün uygulanamayacağı açık olup Mahkemece kanunun değerlendirilmesinde hata edilerek yazılı şekilde varılan sonuç hatalı olmuştur “ denilmek suretiyle hüküm tesis edilmiş ve İzmir 9. İş Mahkemesinin, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin söz konusu bozma kararına uyarak verdiği 15.09.2020 tarihli ve 2019/77-2020/154 sayılı kararı da Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 08.04.2021 tarihli ve E:2020/11352, K:2021/4944 sayılı kararı ile onanmıştır.

Bu nedenle, 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olmasına rağmen, bu tarihten önce Kanunun 4/1-(a) ve/veya 4/1-(b) bendi veya 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklar kapsamında sigortalılığı bulunanların söz konusu sigortalılık başlangıç tarihinden önceki sürelerine yönelik olarak 5510 sayılı Kanunun 41 ve 46 ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre borçlanmaları halinde haklarında 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmünün uygulanmaması gerekmektedir.

Buna karşılık, tüm sigortalılık statüleri bakımından ilk defa 2008 yılı Ekim ayı başından sonra çalışmaya başlayan 4/1-(c) bendi sigortalılarının, sigortalılık başlangıç tarihinden önceki borçlanma süreleri hakkında 5510 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinin yedinci fıkrası hükmünün uygulanmasına ve 5510 sayılı Kanunun geçici madde hükümlerinin esas alınmamasına devam edilecektir.

Bu çerçevede, 22.02.2013 tarihli ve 2013/11 sayılı “Sigortalılık İşlemleri” konulu Genelge ile 06.11.2018 tarihli ve 2018/38 sayılı “Emeklilik İşlemleri” konulu Genelgenin, yukarıya alınan hüküm ve açıklamalar kapsamında değiştirilmesinin gerekli olduğu değerlendirilmektedir.

Buna göre;

A. “Sigortalılık İşlemleri” konulu 22.02.2013 tarih ve 2013/11 sayılı Genelgenin, “HİZMET BORÇLANMALARI” başlıklı Onuncu Kısmındaki;

1)“Kanunun 41 inci Maddesine Göre Borçlanılan Sürelerin Hizmet Olarak Değerlendirilmesi” başlıklı Üçüncü Bölümde yer alan “7- 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanların borçlanmalarının değerlendirilmesi” başlığının üçüncü paragrafında yer alan “ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların” ibaresi, “ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan 2008 yılı Ekim ayı başından önce Kanun veya 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalılığı bulunmayanların” şeklinde değiştirilmiştir.

2) “Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (c) Bendine Tabi Olanların Borçlanmaları” başlıklı Beşinci Bölümde yer alan “2.4.1- 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesinin yürürlükte bulunan üçüncü fıkrası gereğince yapılan borçlanmalar” başlığının ikinci paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Ayrıca bu sigortalılar hakkında, Üçüncü Bölümün “7- 2008 yılı Ekim ayı başından sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanların borçlanmalarının değerlendirilmesi” başlığı altındaki üçüncü paragraf hükümleri uygulanır.”

B. “Emeklilik İşlemleri” konulu 06.11.2018 tarih ve 2018/38 sayılı Genelgenin, “KISA VE UZUN VADELİ SİGORTA KOLLARINDAN SAĞLANAN YARDIMLAR” başlıklı İkinci Kısmındaki “YURTDIŞI BORÇLANMASINDA TAHSİS İŞLEMLERİ” başlıklı Altıncı Bölümündeki;

1)“1. Sigortalılık Başlangıcının Tespiti” başlığının ikinci paragrafında yer alan “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi” ibaresi, “ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan 2008 yılı Ekim ayı başından önce Kanun veya 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalılığı bulunmayanların” şeklinde değiştirilmiştir.

2) “4. Yurt Dışı Borçlanmada Aylıkların Hesaplanması” başlığının ikinci paragrafında yer alan “Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre ilk defa sigortalı olan ve diğer sigortalılık statüleri dahil,” ibaresi “ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olup 2008 yılı Ekim ayı başından önce Kanun veya 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında sigortalılığı bulunmayanlardan,” şeklinde değiştirilmiştir.

Bilgi edinilmesini ve gereğince işlem yapılmasını rica ederim.

Dr. Raci KAYA

Kurum Başkanı