6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Uygulanan İdari Para Cezalarına İlişkin Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

24 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 33027 Ticaret Bakanlığından: MADDE 1- 30/5/2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6502 Sayıl…

 

 

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Uygulanan İdari Para Cezalarına İlişkin Uzlaşma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

24 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33027

Ticaret Bakanlığından:

MADDE 1- 30/5/2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında Uygulanan İdari Para Cezalarına İlişkin Uzlaşma Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir.

“Bakanlık gerekli görülen hâllerde ticaret il müdürlükleri bünyesinde komisyon kurabilir. Komisyon, ticaret il müdürü başkanlığında il müdürlüğü personeli arasından Genel Müdürlüğün uygun göreceği iki kişi olmak üzere üç üyeden oluşur. Uzlaşma komisyonlarının görev ve yetki alanı ile sınırı Bakanlık tarafından belirlenir.”

MADDE 2- Aynı Yönetmeliğin 15 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 15- (1) Komisyonların sekretarya hizmetleri, merkez teşkilatında Genel Müdürlük, taşra teşkilatında ise ilgili ticaret il müdürlükleri tarafından yerine getirilir.”

MADDE 3- Bu Yönetmelik 1/10/2025 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Yönetmelik hükümlerini Ticaret Bakanı yürütür.




İşyeri Tescil Programlarında 4857 Sayılı Kanun Kapsamında İşveren Vekili Tanımlanması

İşyeri Tescil Programlarında 4857 Sayılı Kanun Kapsamında İşveren Vekili Tanımlanması Bilindiği üzere 6331 sayılı Kanun kapsamında iş sağlığı ve güven…

 

 

İşyeri Tescil Programlarında 4857 Sayılı Kanun Kapsamında İşveren Vekili Tanımlanması

İşyeri Tescil Programlarında 4857 Sayılı Kanun Kapsamında İşveren Vekili Tanımlanması

Bilindiği üzere 6331 sayılı Kanun kapsamında iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütecek işveren veya işveren vekillerinin İSG-KATİP sistemine kaydolmaları ve bu kişilerin SGK veri tabanında da işveren ya da işveren vekili olarak görünmesi gerekmektedir.

Buna göre her işyeri dosyası için 4857 sayılı Kanuna göre ayrı bir işveren vekili tanımlanmasına yönelik işyeri tescil programlarımızda gerekli güncellemeler yapılmış olup e-Devlet Kapısı üzerinden yapılan yeni işyeri tescillerinde 4857 sayılı Kanuna göre işveren vekili atanabilmesi için alan eklenmiştir.

Ayrıca tescil edilmiş mevcut işyeri dosyaları için 4857 sayılı Kanun kapsamında işveren vekili tanımlaması, ilgili sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine başvuru yoluyla yapılacaktır.

Bununla birlikte 5510 sayılı Kanun kapsamındaki işveren vekili uygulamasında herhangi bir değişiklik bulunmamaktadır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Kaynak: SGK




İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

20 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 33023 Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığından: MADDE 1- 14/2/2025 tarihli ve 32813 sayılı Resmî… 

 

 

İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

20 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33023

Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığından:

MADDE 1- 14/2/2025 tarihli ve 32813 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğin 5 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “uyarınca” ibaresinden sonra gelmek üzere “pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere” ibaresi eklenmiş ve ikinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Bu durumda pay defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda tutulması zorunludur.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “iki” ibaresi “altı” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 3- Aynı Tebliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Yönetim kurulu karar defterinin yeniden fiziki ortamda tutulması

GEÇİCİ MADDE 2- (1) Bu maddenin yürürlük tarihinden önce yönetim kurulu karar defterini elektronik ortamda tutmaya başlayan şirketler hakkında 5 inci maddenin üçüncü fıkrası uygulanmaz. Bu şirketlerin yönetim kurulu karar defterlerini yeniden fiziki ortamda tutmak istemeleri ve buna ilişkin yönetim kurulu kararını 1/1/2026 tarihine kadar Bakanlığa sunmaları halinde bu defter Sistemde kapatılır ve fiziki defterin açılış onayı Bakanlık tarafından verilen belge üzerine noter tarafından yapılır.”

MADDE 4- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 5- Bu Tebliğ hükümlerini Ticaret Bakanı ile Hazine ve Maliye Bakanı birlikte yürütür.




Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2025-2029)

Mevzuatın Adı: Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2025-2029) ile İlgili 2025/16 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi 20 Eylül 2025 Tarihl…

 

 

Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2025-2029)

Mevzuatın Adı: Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2025-2029) ile İlgili 2025/16 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi

20 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33023

Cumhurbaşkanlığından:

Konu: Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2025-2029)

GENELGE

2025/16

Kooperatifçilik alanında ülkemizin ilk strateji belgesi olan Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2012-2016) başarıyla uygulanmış ve Türkiye’de kooperatifçiliğin gelişimine önemli katkılar sağlamıştır. Birleşmiş Milletler tarafından, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi doğrultusunda 2025 yılının Uluslararası Kooperatifler Yılı ilan edilmesiyle tüm dünyada kooperatiflerin ekonomik ve sosyal kalkınmadaki kritik rolü bir kez daha gündeme gelmiştir.

Kooperatif İşletmeler sahip olduğu ilke ve değerler gereği iklim değişikliği, gıda güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma gibi birçok küresel konuda aktif rol oynamaktadır. Ulusal ve uluslararası alanda etkin kooperatif uygulamalarına ilişkin farkındalığın giderek arttığı bu dönemde yenilikçi bir kooperatifçilik stratejisi ile kooperatifçilik politika ve uygulamalarımıza yön verilmesi ihtiyaç haline gelmiştir.

Ülkemizin kooperatifçilik kültürünün gelecek nesillere aktarılarak kooperatiflerin rekabet gücü yüksek, ticari hayatta etkin ve çevreye duyarlı ortaklıklar olarak ekonomik ve sosyal alanlarda aktif faaliyet göstermelerinin ve toplumsal kalkınmada öncü rol üstlenmelerinin sağlanması amacıyla Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içinde Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2025-2029) hazırlanmıştır. Mezkûr Strateji ve Eylem Planı Ticaret Bakanlığının resmi internet adresinde (www.ticaret.gov.tr) yayımlanacaktır.

Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı (2025-2029)’nın Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda etkin olarak uygulanması ve eylemlerin bir bütünlük içerisinde yürütülmesi amacıyla Strateji kapsamındaki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının ihtiyaç duyulacak her türlü destek ve yardımı sağlaması ve üzerine düşen görev ve sorumlulukları hassasiyetle yerine getirmesi hususunda gereğini rica ederim.

19 Eylül 2025

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI




Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 583)

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 583) VUK 583 19 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 33022 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkan…

 

 

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 583)

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 583)

VUK 583

19 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33022

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZET: Tebliğ ile; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca; ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin hususlara yer verilmiştir. (GİB)
Yetki

MADDE 1- (1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adlî ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir. Bu bilgilerin verilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca, ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlar dolayısıyla kesinleşen vergi ve cezalar ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş vergi ve cezaların açıklanmasına ilişkin usuller 27/1/2001 tarihli ve 24300 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile tespit edilmiştir.

Açıklamanın yapılması

MADDE 2- (1) 213 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin dördüncü fıkrasının Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden;

a) 2025 yılında yapılacak açıklamaların, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus yerlerinde asılmak suretiyle 1/12/2025 ile 15/12/2025 tarihleri (bu tarihler dâhil) arasında Türkiye genelindeki vergi dairelerinde, 16/12/2025 ile 30/12/2025 tarihleri (bu tarihler dâhil) arasında ise Gelir İdaresi Başkanlığının internet sitesinde yapılması,

b) Açıklama kapsamına, her bir vergi dairesine 5.000.000 TL ve daha fazla borcu olan veya bu tutar ve üzerinde kesinleşen vergi ve cezası bulunan mükelleflerin alınması,

c) Yapılacak açıklamada, 31/12/2024 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 27/11/2025 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve nev’i itibarıyla Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1/6/2024-31/5/2025 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatların dikkate alınması,

ç) Açıklanacak bilgiler, açıklamanın yapılacağı yer ve diğer hususlarda Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293) ile belirlenen esaslara uyulması, ancak aynı Tebliğin “İnternet Ortamında Açıklama” başlıklı III/B bölümündeki hazırlanan listelerin gönderileceği adresler ile ilgili açıklamaları bakımından Defterdarlıkların Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)’nin; (I-A) bölümüne göre hazırlanan listeleri Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı (IV)’e ve (I-B) bölümüne göre hazırlanan listeleri Gelir İdaresi Başkanlığı Tahsilat ve İhtilaflı İşler Daire Başkanlığına resmî yazı ekinde elektronik ortamda göndermeleri,

d) Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 293)’nin; (I-B) bölümüne göre hazırlanan listelerin “Açıklama” sütununda; anılan Tebliğde yer alan hususlara ilave olarak, açıklama kapsamına alınan alacağın 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda tanımlanan şekilde “tahsil edilemeyen” veya “tahsil edilemeyeceği anlaşılan” alacaklardan olması hâlinde, bu hususa “Alacağın tahsil kabiliyeti bulunmamaktadır.” ifadesi ile yer verilmesi,

uygun görülmüştür.

Açıklama kapsamına alınmayan alacaklar

MADDE 3- (1) Açıklama kapsamına;

a) 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun geçici 3 üncü maddesi ve 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5 inci maddesi kapsamında yaptıkları takas ve mahsuba ilişkin başvuruları kabul edilen, büyükşehir belediyeleri/belediyelerden ve bunlara bağlı kuruluşlar ile sermayesinin %50’sinden fazlası büyükşehir belediyelerine/belediyelere ait şirketlerden vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

b) 5216 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi kapsamında daha önce uzlaşmaya girmemiş olan büyükşehir belediyeleri ve bağlı idareleri ile üyeleri belediyelerden oluşan mahalli idare birliklerinden 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 167 nci maddesine istinaden başvuruda bulunmuş olanlara ait vadesi 31/12/2004 tarihi ve öncesine rastlayan,

ç) 3/8/2016 tarihli ve 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun hükümlerine göre yapılandırılması devam eden,

d) 18/5/2017 tarihli ve 7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden,

e) 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında yapılandırılması devam eden,

f) 11/11/2020 tarihli ve 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna göre yapılandırılması devam eden,

g) 3/6/2021 tarihli ve 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanuna göre yapılandırılması devam eden,

ğ) 9/3/2023 tarihli ve 7440 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna göre yapılandırılması devam eden,

alacakların alınmaması uygun görülmüştür.

(2) 6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle 213 sayılı Kanunun 15 inci maddesine göre ilan edilen mücbir sebep hâli 180 sayılı Vergi Usul Kanunu Sirküleri kapsamında devam eden mükelleflerin gerek bu yerlerdeki vergi dairelerine gerekse ülke genelindeki diğer vergi dairelerine olan kesinleşmiş vergi ve cezaları ile borçları açıklama kapsamına alınmayacaktır.

Yürürlük

MADDE 4- (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 5- (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu Hükümlerine Göre Ticari Kazancı Basit Usulde Tespit Edilen Mükellefler Hakkında Karar (Karar Sayısı: 10380)

09 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 33012 Cumhurbaşkanı Kararı Karar Sayısı: 10380 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre ticari kazanc…

 

 

193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu Hükümlerine Göre Ticari Kazancı Basit Usulde Tespit Edilen Mükellefler Hakkında Karar (Karar Sayısı: 10380)

09 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33012

Cumhurbaşkanı Kararı

Karar Sayısı: 10380

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre ticari kazancı basit usulde tespit edilen mükellefler hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, mezkûr Kanunun 51 inci maddesi gereği karar verilmiştir.

8 Eylül 2025

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

8/9/2025 TARİHLİ VE 10380 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

MADDE 1– (1) Büyükşehir belediyesi olan illerde, bir önceki takvim yılının son günü itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanmış son verilere göre nüfusu 30.000’i geçmeyen ilçeler hariç olmak üzere, aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunan mükellefler gerçek usulde vergilendirilirler.

a) Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar,

b) Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar (Münhasıran bir işyeri açmaksızın gezici olarak veya pazar takibi suretiyle perakende emtia alım-satımı ile uğraşanlar hariç),

c) İnşaat ile ilgili her türlü işlerle uğraşanlar,

ç) Motorlu taşıtların her türlü bakım ve onarım işleriyle uğraşanlar,

d) Lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler,

e) Eğlence ve istirahat yerlerini işletenler,

f) Şehir içi yolcu taşımacılığı faaliyetinde bulunanlar.

MADDE 2– (1) 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre götürü usulde vergilendirilen mükellefler hakkındaki 12/1/1995 tarihli ve 95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 3– (1) Bu Karar 1/1/2026 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- (1) Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




488 Sayılı Damga Vergisi Kanununa Ekli (1) Sayılı Tabloda Yer Alan Bazı Kâğıtlara Ait Maktu Vergi Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 10364)

06 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 33009 Cumhurbaşkanı Kararı Karar Sayısı: 10364 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yer…

 

 

488 Sayılı Damga Vergisi Kanununa Ekli (1) Sayılı Tabloda Yer Alan Bazı Kâğıtlara Ait Maktu Vergi Tutarlarının Yeniden Belirlenmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 10364)

 

06 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33009

Cumhurbaşkanı Kararı

Karar Sayısı: 10364

488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tabloda yer alan bazı kâğıtlara ait maktu vergi tutarlarının yeniden belirlenmesi hakkındaki ekli Kararın yürürlüğe konulmasına, mezkûr Kanunun mükerrer 30 uncu maddesi gereğince karar verilmiştir.

5 Eylül 2025

Recep Tayyip ERDOĞAN

CUMHURBAŞKANI

5/9/2025 TARİHLİ VE 10364 SAYILI CUMHURBAŞKANI KARARININ EKİ KARAR

MADDE 1– (1) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “IV.Makbuzlar ve diğer kâğıtlar” başlıklı bölümünün “2. Beyannameler (Bu beyannamelerin sadece bir nüshası vergiye tâbidir):” fıkrasında yer alan maktu vergi tutarları aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.

a) Yabancı memleketlerden gelen posta gönderilerinin gümrüklenmesi için postanelerce gümrüklere verilen liste beyannamelerde yazılı her gönderi maddesi için (7,00 TL)
b) Vergi beyannameleri: ((f) bendi dâhil olmak üzere, beyanname verme süresi içerisinde düzeltme amacıyla verilen beyannameler hariç)  
ba) Yıllık gelir vergisi beyannameleri (1.000,00 TL)
bb) Kurumlar vergisi beyannameleri (1.350,00 TL)
be) Katma değer vergisi beyannameleri (665.00 TL)
bd) Muhtasar beyannameler (665,00 TL)
be) Diğer vergi beyannameleri (damga vergisi beyannameleri hariç) (665,00 TL)
c) Gümrük idarelerine verilen beyannameler (1.350,00 TL)
d) Belediye ve il özel idarelerine verilen beyannameler (495,00 TL)
e) Sosyal güvenlik kuramlarına verilen sigorta prim bildirgeleri (495,00 TL)
f) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesi ile muhtasar beyannamenin birleştirilerek verilmesiyle oluşturulan beyannameler (790,00 TL)

MADDE 2- (1) Bu Karar yayımı tarihini izleyen aybaşında yürürlüğe girer.

MADDE 3– (1) Bu Karar hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:15)

04 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete Sayı: 33007 Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan: MADDE 1- 18/4/2015 tarihli ve 29330 sayılı…

 

 

Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:15)

04 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33007

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZET:

Tebliğ ile;

– 7555 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle, ÖTV Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendine (ç) alt bent olarak eklenen, ulusal güvenlik kuruluşlarınca, Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan ve yerli katkı oranı en az %40 olan mallar ile hafif ticari araçlar, eşya taşımaya mahsus araçlar ve motosikletlerin münhasıran milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanılmak üzere ilk iktisabında tanınan ÖTV istisnasına ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

– 7555 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, Cumhurbaşkanına tanınan, ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listede yer alan binek otomobillerin “motor silindir hacmi, menzil ve batarya kapasitesi”ne göre farklı oranlar belirleme yetkisine ilişkin açıklamalar eklenmiştir.

– 7555 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle düzenlenen arazi taşıtları tanımlanmıştır.

– Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından satılan taşıtların ÖTV’sinin, beyannamenin verildiği günü takip eden 15 inci günün akşamına kadar ödenmesine yönelik düzenleme yapılmıştır. (GİB)

MADDE 1- 18/4/2015 tarihli ve 29330 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özel Tüketim Vergisi (II) Sayılı Liste Uygulama Genel Tebliğinin (II/C/4) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiş ve takip eden bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.

5. Ulusal Güvenlik Kuruluşlarının Alımlarında İstisna

5.1. Kapsam

Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinin (ç) alt bendine göre, Kanuna ekli (II) sayılı listede yer alan ve yerli katkı oranı en az %40 olan mallar ile 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “- Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi (Yolcu taşıma kapasitesi sürücü dahil toplam yolcu sayısının 70 kilogramla çarpılması suretiyle hesaplanır. Bu hesaplamada koltuk olmasa dahi, koltuk montajı için bulunan sabit tertibatlar da koltuk olarak dikkate alınır) istiap haddinin (bir aracın güvenle taşıyabileceği sürücü ve yolcu dahil toplam yük ağırlığı) %50’sinin altında olan motorlu araçlardan (bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç)” satırındaki motorlu taşıtların, 87.04 ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan taşıtların, Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı tarafından münhasıran millî savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanılmak üzere ilk iktisabı ÖTV’den müstesnadır.

5.2. İstisna Uygulaması

Bu istisna;

– Millî Savunma Bakanlığı,

– İçişleri Bakanlığı,

– Savunma Sanayii Başkanlığı,

– Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığınca,

(Bu kurum ve kuruluşlar “ulusal güvenlik kuruluşları” olarak adlandırılacaktır.)  detayları aşağıda belirtilen taşıtların ilk iktisabında uygulanır.

İstisnanın kapsamına ulusal güvenlik kuruluşlarının Kanuna ekli;

  • (II) sayılı listede yer alan ve yerli katkı oranı en az %40 olan malları,
  • 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “- Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi (Yolcu taşıma kapasitesi sürücü dahil toplam yolcu sayısının 70 kilogramla çarpılması suretiyle hesaplanır. Bu hesaplamada koltuk olmasa dahi, koltuk montajı için bulunan sabit tertibatlar da koltuk olarak dikkate alınır) istiap haddinin (bir aracın güvenle taşıyabileceği sürücü ve yolcu dahil toplam yük ağırlığı) %50’sinin altında olan motorlu araçlardan (bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç)” satırındaki motorlu taşıtları,
  • 87.04 G.T.İ.P. numarasında yer alan “Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar”ı,
  • 87.11 G.T.İ.P. numarasında yer alan “Motosikletler (mopedler dahil) ve bir yardımcı motoru bulunan tekerlekli taşıtlar (sepetli olsun olmasın); sepetler (sepetler hariç) (Sadece elektrik motorlu olanlar hariç)”i,

münhasıran millî savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanılmak üzere ilk iktisabı girmektedir.

Yerli katkı oranının tespitinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yayınlanan güncel motorlu araçlar yerli katkı oranı beyanları esas alınır.

Taşıtların istisna kapsamında ulusal güvenlik kuruluşlarına teslimine yönelik olarak, ilgili ulusal güvenlik kuruluşu tarafından ÖTV mükellefine hitaplı bir yazı verilir. ÖTV mükellefleri tarafından, kendilerine verilen ve istisna talebini içeren yazı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun muhafaza ve ibraz hükümleri gereğince muhafaza edilir ve talep edilmesi halinde ibraz edilir. Ulusal güvenlik kuruluşları tarafından bu kapsamda ithalat yapılması halinde söz konusu yazı aranmaz.

İstisna kapsamındaki taşıtları ulusal güvenlik kuruluşlarına ilk iktisap kapsamında teslim edenler ile bu taşıtlara ait ithalat işlemlerini gerçekleştiren gümrük idareleri tarafından ÖTV uygulanmaksızın işlem yapılır. Ancak, söz konusu taşıtların ulusal güvenlik kuruluşlarınca milli savunma ve iç güvenlik ihtiyacına yönelik olmayan ilk iktisabı genel hükümler çerçevesinde vergilendirilir.

ÖTV mükellefleri, istisna kapsamındaki teslimlerinde hesaplanan ÖTV tutarını, fatura bedeline dâhil etmez, ancak fatura bedeline dâhil edilmeyen bu tutarı düzenlenen faturada “ÖTV Kanununun 7/3-ç Maddesi Kapsamında Hesaplanıp Fatura Bedeline Dâhil Edilmeyen ÖTV Tutarı ……………. TL’dir.” şerhi ile gösterir.

İstisna uygulanarak teslim edilen taşıtlar için de mükellefler tarafından ÖTV beyannamesi verilir, ancak beyannamede ÖTV hesaplanmaz. Ulusal güvenlik kuruluşlarından alınan yazı ile satış faturasının aslının aynı olduğuna dair bir şerh verilerek kaşe tatbiki ve imzalanması suretiyle firma yetkililerince onaylı fotokopisi ÖTV mükelleflerince bir dilekçe ekinde beyannamenin verildiği vergi dairesine verilir.

Vergi dairesince, beyanname ve söz konusu belgeler incelenerek istisna uygulandığını gösteren, kayıt ve tescile tabi taşıtlara ait “ÖTV Ödeme Belgesi” mükellefe verilir.

5.3. Sorumluluk

Bu istisna uygulamasında, belirlenen usul ve esaslara uygun olmayacak şekilde işlem tesis edilmesi veya istisna şartlarını haiz olmayan taşıt teslim edilmesi ya da ithal edilmesi hallerinde ziyaa uğratılan vergi, vergi ziyaı cezası ve faizlerden teslimi yapan mükellef ve gümrük idaresiyle birlikte teslim yapılan alıcı da müteselsilen sorumludur.

Taşıtın tesliminden sonra istisna şartlarının ihlal edildiğinin tespiti halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim yapılan alıcıdan aranır.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin mevcut (II/C/6.2) bölümünde yer alan “(II/C/6.3.)” ibaresi “(II/C/7.3)” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 3- Aynı Tebliğin mevcut (II/C/6.4) bölümünün birinci paragrafında yer alan “(II/C/6.3)” ibaresi “(II/C/7.3)” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 4- Aynı Tebliğin (III/B/1) bölümünün üçüncü paragrafında yer alan “motor gücü,” ibaresinden sonra gelmek üzere “motor silindir hacmi, menzili, batarya kapasitesi,” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 5- Aynı Tebliğin (III/B/2.3) bölümünün ikinci paragrafının son cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 6- Aynı Tebliğin (III/B/2.9) bölümünden sonra gelmek üzere başlığıyla birlikte aşağıdaki bölüm eklenmiştir.

2.10. Arazi Taşıtı

(II) sayılı liste uygulamasında, arazi taşıtları, karayollarında yolcu veya yük taşıyabilecek şekilde imal edilmiş olmakla beraber bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilen motorlu taşıtlardır.

87.04 tarife pozisyonu sırasında yer alan, azami yüklü kütlesi 3500 kilogramı geçmeyen (N1 sınıfı) arazi taşıtı (G sınıfı) olarak N1G sınıfındaki araçlar kabul edilir.”

MADDE 7- Aynı Tebliğin (IV/D) bölümünün ikinci paragrafında yer alan “Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğü” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 8- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 9- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 24)

Mevzuatın Adı: Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 24) 04 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gaze…

 

 

Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 24)

Mevzuatın Adı: Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 24)

04 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33007

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZET:

Tebliğ ile;

-İndirimli kurumlar vergisinin, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap döneminden itibaren en fazla on hesap dönemi boyunca uygulanabileceğine ve indirimli vergi oranının %60 olarak uygulanabileceği,

-Cumhurbaşkanının yetkisi kapsamında, yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve hak edilen yatırıma katkı tutarını geçmemek üzere, yatırım dönemi ve işletme dönemi ayrımı yapılmaksızın, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına dört hesap dönemi boyunca indirimli kurumlar vergisi uygulanabileceği

hususlarında açıklamalar yapılmış ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. (GİB)

Bu Tebliğde; 20/7/2025 tarihli ve 7555 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 635 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun 18 inci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda yapılan düzenlemelere ilişkin açıklamalara yer verilmekte olup, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde ilgili bölümler itibarıyla aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır.

MADDE 1- 3/4/2007 tarihli ve 26482 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)’nin “32.1.2.11. İndirimli kurumlar vergisinden yararlanılması halinde uygulama” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer alan “yatırım döneminde” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 2- Aynı Tebliğin;

a) “32.2. İndirimli kurumlar vergisi” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kurumlar Vergisi Kanununun 20/7/2025 tarihli ve 7555 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle değiştirilen 32/A maddesinde, kurumlar vergisi oranının, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından düzenlenen yatırım teşvik belgesi kapsamında gerçekleştirilen yatırımlardan elde edilen kazançlara yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil en fazla on hesap dönemi %60 indirimli olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.

24/7/2025 tarihli ve 32965 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7555 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle yapılan değişikliklerin yürürlük tarihi, 16/6/2025 tarihinden önce başvurusu yapılmış ve reddedilmemiş olanlar hariç, yayımı tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgelerine uygulanmak üzere yayımı tarihi olarak belirlenmiştir. Buna göre, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil en fazla on hesap dönemine ilişkin sınırlama, 16/6/2025 tarihinden önce başvurusu yapılmış ve reddedilmemiş olanlar hariç, 24/7/2025 tarihinden itibaren (bu tarih dahil) alınan yatırım teşvik belgeleri yönünden geçerli olacaktır.

Örnek 1: (A) A.Ş., 11/6/2025 tarihinde yatırım teşvik belgesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvurmuş, bu başvurusuna istinaden 18/8/2025 tarihinde de teşvik belgesini almıştır.

Bu durumda, 16/6/2025 tarihinden önce başvurusu yapılan teşvik belgesi için, 5520 sayılı Kanunun 7555 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 32/A maddesi hükümleri geçerli olacaktır.

Örnek 2: (B) A.Ş., 23/6/2025 tarihinde yatırım teşvik belgesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvurmuş, bu başvurusuna istinaden 17/7/2025 tarihinde de teşvik belgesini almıştır.

Bu durumda, 24/7/2025 tarihinden önce teşvik belgesini alan (B) A.Ş., 5520 sayılı Kanunun 7555 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 32/A maddesi hükümlerini dikkate alarak indirimli kurumlar vergisini uygulayacaktır.

Örnek 3: (C) A.Ş., 27/6/2025 tarihinde yatırım teşvik belgesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvurmuş, bu başvurusuna istinaden 13/8/2025 tarihinde de teşvik belgesini almıştır.

Bu durumda, 24/7/2025 tarihinden sonra teşvik belgesini alan (C) A.Ş., 5520 sayılı Kanunun 7555 sayılı Kanunla değiştirilen 32/A maddesi hükümlerini dikkate alarak indirimli kurumlar vergisini uygulayacaktır.

Örnek 4: (D) A.Ş., 11/9/2025 tarihinde alınmış yatırım teşvik belgesi kapsamındaki toplam 30.000.000 TL’lik yatırımına 8/10/2025 tarihinde başlamış olup bu yatırıma ilişkin olarak 2025 hesap dönemi sonu itibarıyla 8.000.000 TL tutarında yatırım harcaması yapmıştır. Şirketin 2025 hesap döneminde indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabileceği 1.000.000 TL matrahı bulunmaktadır.

Buna göre mükellef, 2025 hesap dönemi itibarıyla indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanmaya başlayacak olup, 2034 hesap dönemi sonu itibarıyla indirimli vergi uygulaması son bulacaktır. 2034 hesap döneminde kullanılamayan yatırıma katkı tutarı kalması halinde, 2035 hesap dönemi ve sonrasında kalan yatırıma katkı tutarı kullanılamayacaktır.

(D) A.Ş.’nin 2025 hesap döneminde indirim hakkını kullanabileceği matrahı bulunmaması ve indirim hakkının ilk olarak 2026 hesap döneminde ortaya çıkması halinde, 2035 hesap dönemi sonuna kadar indirimli vergi uygulanabilecektir.

On yıllık süreye yönelik sınırlama, her bir yatırım teşvik belgesi bazında ayrı ayrı dikkate alınacaktır.

Ayrıca, 16/6/2025 tarihinden önce başvurusu yapılmış ve reddedilmemiş olanlar hariç, 24/7/2025 tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgelerine uygulanmak üzere indirimli vergi oranı da %60 olarak belirlenmiştir.

Kazanç bulunmasına rağmen yararlanılmayan yatırıma katkı tutarları müteakip dönemlerde dikkate alınamaz. Buna göre, ilgili hesap dönemlerinde faydalanma imkanı bulunmakta iken faydalanılmayan yatırıma katkı tutarlarının, izleyen dönemlerde kullanılması mümkün değildir.

Tebliğde geçen, 24/7/2025 tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgeleri ibareleri, aksi belirtilmedikçe, 16/6/2025 tarihinden önce başvurusu yapılmış ve reddedilmemiş olanlar hariç, 24/7/2025 tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgelerini ifade etmektedir.”

b) “32.2.1. Kapsam” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Kurumlar vergisi mükelleflerinin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yatırım teşvik belgesine bağlanan yatırımlarından, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren elde ettikleri kazançları dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi uygulamasından faydalanmaları mümkündür.

Ayrıca, 7555 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin değiştirilen üçüncü fıkrasının (c) bendinde, bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve hak edilen yatırıma katkı tutarını geçmemek üzere; indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli vergi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı sıfıra kadar indirmeye Cumhurbaşkanının yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır.

Buna göre, mükelleflerin, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlarından elde ettikleri kazançlarının yanı sıra toplam yatırıma katkı tutarının Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen kısmına ilişkin olarak, dört hesap dönemiyle sınırlı şekilde diğer faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür.

İndirimli vergi oranı uygulamasından gelir vergisi mükellefleri de yararlanabilecektir.”

c) “32.2.3. İndirimli kurumlar vergisi uygulaması” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer alan “ulaşılıncaya kadar” ibaresinden sonra gelmek üzere “indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil en fazla on hesap dönemi boyunca” ibaresi eklenmiş, dördüncü paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, beşinci paragrafında yer alan “harcaması dolayısıyla” ibaresinden sonra gelmek üzere “on yıllık süreyle sınırlı olmak kaydıyla” ibaresi eklenmiş, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Öte yandan Cumhurbaşkanı, yatırım harcamaları içindeki arsa, bina, kullanılmış makine, yedek parça, yazılım, patent, lisans ve know-how bedeli gibi harcamaların oranlarını ayrı ayrı veya topluca sınırlandırmaya yetkili olup bu yetki çerçevesinde çıkarılan 29/5/2025 tarihli ve 9903 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar (Karar) uyarınca, arazi, arsa, royalti, yedek parça ve amortismana tâbi olmayan diğer harcamalar indirimli kurumlar vergisi uygulamasına konu edilemeyecektir. Dolayısıyla yatırıma katkı tutarının hesaplanmasında arazi, arsa, royalti ve yedek parça harcamaları ile amortismana tâbi olmayan diğer harcamalar dikkate alınmayacaktır.”

“Bu örnekte yer alan yatırım teşvik belgesinin 24/7/2025 tarihinden itibaren alınan bir belge olması durumunda, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil en fazla on hesap dönemi süresince indirimli oran uygulanacaktır.”

ç) “32.2.4. İndirimli vergi uygulamasına ilişkin Bakanlar Kuruluna verilen yetki” başlıklı bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

32.2.4. İndirimli vergi uygulamasına ilişkin Cumhurbaşkanına verilen yetki

Cumhurbaşkanı, Kanunun 32/A maddesinin 7555 sayılı Kanunla değişik üçüncü fıkrasının;

– (a) bendi ile istatistikî bölge birimleri sınıflandırması ile kişi başına düşen milli gelir veya sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerini dikkate almak suretiyle illeri ve ilçeleri gruplandırmaya ve bu gruplar, Gökçeada ve Bozcaada’da yapılan yatırımlar, sektörler, teknoloji alanları, Ar-Ge veya tasarım faaliyetleri, sanayi bölgeleri, kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri veya oluşturulacak teşvik programları itibarıyla teşvik edilecek yatırım konularına ilişkin yatırım ve istihdam büyüklüklerini belirlemeye,

– (b) bendi ile (a) bendinde belirtilen yatırımlar için yatırıma katkı oranını %50’yi geçmemek üzere belirlemeye,

– (c) bendi ile yatırım teşvik belgesi kapsamında bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve hak edilen yatırıma katkı tutarını geçmemek üzere; indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı sıfıra kadar indirmeye,

– (ç) bendi ile yatırım harcamaları içindeki arsa, bina, kullanılmış makine, yedek parça, yazılım, patent, lisans ve know-how bedeli gibi harcamaların oranlarını ayrı ayrı veya topluca sınırlandırmaya,

– (d) bendi ile 6745 sayılı Kanun kapsamındaki yatırımlar için, birinci fıkra ile (c) bendindeki süreleri bir katına kadar, (c) bendindeki oranı %100’e kadar artırmaya,

yetkilidir.

Bu yetki çerçevesinde Cumhurbaşkanınca, 9903 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar başta olmak üzere indirimli vergi oranı uygulamasına ilişkin belirlemeler yapılmıştır.”

d) “32.2.5. Yatırım döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlarda indirimli kurumlar vergisi uygulaması” başlıklı bölümü başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

32.2.5. Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlarda indirimli kurumlar vergisi uygulaması

Yatırım teşvik belgesinde yer alan yatırıma katkı ve vergi indirim oranı dikkate alınarak ilgili teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanması esastır.

Kanunun 32/A maddesinin ikinci fıkrasına 6322 sayılı Kanunla eklenen (c) bendi hükmüyle, mükelleflerin yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlarının yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden 1/1/2013 tarihinden itibaren elde ettikleri kazançlarına, indirimli kurumlar vergisi uygulanması suretiyle yatırıma katkı tutarının kısmen kullandırılması mümkün hale gelmiştir.

24/7/2025 tarihinden itibaren alınan teşvik belgelerinde ise, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara ilişkin uygulama aşağıdaki açıklamalar çerçevesinde olacaktır.

Mükelleflerin, yatırım teşvik belgeleri kapsamında yatırımlarına fiilen başladıkları tarihten itibaren, hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben;

a) Toplam yatırıma katkı tutarının Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen oranını geçmemek ve

b) Hak edilen yatırıma katkı tutarını aşmamak

üzere, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar diğer faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

Buna göre, 24/7/2025 tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarda indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar, mükelleflerin diğer faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kısmen yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı, en fazla toplam yatırıma katkı tutarının Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen oranına tekabül eden kısmı kadar olabilecektir. İndirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar, yatırım teşvik belgesi kapsamında hak edilen yatırıma katkı tutarının, bu dönemde yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarından (toplam yatırıma katkı tutarının Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen oranına tekabül eden kısmı) daha düşük olması halinde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kısmen yararlanılacak yatırıma katkı tutarı, hak edilen yatırıma katkı tutarını aşamayacaktır.

İndirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar olan süre, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırıma fiilen başlanılan tarihi içeren hesap döneminin başından, dördüncü hesap döneminin sonuna kadar olan dönemi kapsamaktadır.

Örnek 1: (B) A.Ş., 18/8/2025 tarihinde alınmış yatırım teşvik belgesi kapsamında yatırım harcamasına başlamış olup yatırımını henüz işletmeye başlamamıştır. Şirketin, 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançları dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanabileceği matrahı bulunmaktadır.

Buna göre, mükellef 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançları için indirimli kurumlar vergisi uygulamasından yararlanmaya başlayacak olup, diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlar için yatırıma katkı tutarının kullanımı, 2028 hesap dönemi itibarıyla son bulacaktır. 2028 hesap döneminde de bu kapsamda kullanılamayan yatırıma katkı tutarı kalması halinde, 2029 hesap dönemi ve sonrasında kalan yatırıma katkı tutarı hakkı diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için kullanılamayacaktır.

(B) A.Ş.’nin 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde ettiği kazançları dolayısıyla indirim hakkını kullanılabileceği matrahı bulunmaması ve indirim hakkının ilk olarak 2026 hesap döneminde ortaya çıkması halinde, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançları için en son 2029 hesap dönemi sonuna kadar indirimli vergi uygulanabilecektir.

Örnek 2: (D) A.Ş. 24/7/2025 tarihinden sonra alınmış yatırım teşvik belgesi kapsamındaki toplam 21.000.000 TL’lik yatırımına 2/9/2025 tarihinde başlamış olup, bu yatırıma ilişkin olarak 2025 hesap dönemi sonu itibarıyla 12.000.000 TL tutarında yatırım harcaması yapmıştır. 2026 hesap döneminde de devam eden bu yatırımını henüz işletmeye başlamamış olan (D) A.Ş., 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden 30.000.000 TL kazanç elde etmiş olup bu tutar aynı zamanda (D) A.Ş.’nin kurumlar vergisi matrahıdır. (Yatırıma katkı oranı: %40, vergi indirim oranı: %60, yatırıma katkı tutarının diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanabilecek kısmı: %50)

Buna göre (D) A.Ş.’nin toplam yatırıma katkı tutarı, (21.000.000 TL x %40) 8.400.000 TL’dir.

(D) A.Ş., henüz işletilmeyen bu yatırımından kazanç elde etmediği için 2025 hesap döneminde sadece diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulayabilecektir.

Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasındaki üst sınır:

– 1. sınır:    
     
Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar   [(Toplam yatırım harcaması x Yatırıma
  =  
için yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı   katkı oranı) x Belirlenen oran]
  = [(21.000.000 TL x %40) x %50]
  = 4.200.000 TL
– 2. sınır:    
     
Hak edilen yatırıma katkı tutarı = (12.000.000 TL x %40)
  = 4.800.000 TL

24/7/2025 tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımların mükelleflerin diğer faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kısmen yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı, en fazla toplam yatırıma katkı tutarının Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen oranına tekabül eden kısmı kadar olabileceğinden, (D) A.Ş.’nin diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlara, yararlanılacak yatırıma katkı tutarı 4.200.000 TL’yi geçmemek üzere, indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

(D) A.Ş.’nin 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde ettiği kazançlarına ilişkin indirimli kurumlar vergisi uygulaması aşağıdaki gibi olacaktır.

İndirimli KV oranı = [KV oranı – (KV oranı x Vergi indirim oranı)]
  = [%25 – (%25 x %60)] =  [%25 – %15] = %10
– Diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç (KV matrahı) : 30.000.000 TL
– İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV : 7.500.000 TL
– 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar    
için yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı : 4.200.000 TL
– İndirimli KV matrahı [Yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı /    
(KV oranı – İndirimli KV oranı)] = [4.200.000 TL / (%25 – %10)] : 28.000.000 TL
– İndirimli orana tabi matrah üzerinden hesaplanan KV    
(28.000.000 TL x %10) : 2.800.000 TL
– Genel orana tabi matrah (30.000.000 TL – 28.000.000 TL) : 2.000.000 TL
– Genel orana tabi matrah üzerinden hesaplanan    
KV (2.000.000 TL x %25) : 500.000 TL
– Ödenecek toplam KV (2.800.000 TL + 500.000 TL) : 3.300.000 TL

(D) A.Ş.’nin diğer faaliyetlerden elde ettiği kazancının 28.000.000 TL’lik kısmına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanması nedeniyle tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi tutarı [(28.000.000 TL x %25) – (28.000.000 TL x %10)] 4.200.000 TL’dir. Buna göre, (D) A.Ş. bu yatırımı dolayısıyla diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için yararlanabileceği yatırıma katkı tutarının (4.200.000 TL) tamamından, 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazancına indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle faydalanmıştır. Dolayısıyla, (D) A.Ş.’nin henüz tamamlanmamış bu yatırımı nedeniyle 2026 ve sonraki hesap dönemlerinde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulanmasına imkân bulunmamaktadır.

Öte yandan, toplam yatırıma katkı tutarının kalan [(21.000.000 TL x %40) – 4.200.000 TL] 4.200.000 TL’lik kısmının, bu yatırımın işletilmesinden elde edilecek kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kullanılabileceği tabiidir.

Örnek 3: (E) A.Ş. 24/7/2025 tarihinden sonra alınmış yatırım teşvik belgesi kapsamındaki toplam 35.000.000 TL tutarındaki yatırımına 18/8/2025 tarihinde başlamış olup 2025 hesap dönemi içinde bu yatırımına ilişkin olarak 2.800.000 TL yatırım harcaması yapmıştır. (Yatırıma katkı oranı: %30, vergi indirim oranı: %60, yatırıma katkı tutarının diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanabilecek kısmı: %50)

(E) A.Ş. yatırımını 12/3/2026 tarihinde fiilen tamamlamış olup 15/4/2026 tarihinde tamamlama vizesinin yapılması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına müracaat etmiştir.

Hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan (E) A.Ş. indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulayabilecektir.

(E) A.Ş. 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden 25.000.000 TL kazanç elde etmiştir. Bu dönemde (E) A.Ş.’nin söz konusu yeni yatırımından herhangi bir kazancı bulunmamaktadır.

Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasındaki üst sınır:

– 1. sınır:    
Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar    
  = [(35.000.000 TL x %30) x %50]
için yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı    
  = 5.250.000 TL
     
 2. sınır:    
Hak edilen yatırıma katkı tutarı = (2.800.000 TL x %30)
  = 840.000 TL

Dolayısıyla, (E) A.Ş.’nin 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği 25.000.000 TL kazancına, yararlanılacak yatırıma katkı tutarı 840.000 TL’yi geçmemek üzere, indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

İndirimli KV oranı [%25 – (%25 x %60)] =  [%25 – %15] : %10
– Diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç (KV matrahı) : 25.000.000 TL
– İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV : 6.250.000 TL
– 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen    
kazançlar için yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı : 840.000 TL
– İndirimli KV matrahı [840.000 / (%25 – %10)] : 5.600.000 TL
– İndirimli orana tabi matrah üzerinden hesaplanan    
KV (5.600.000 TL x %10) : 560.000 TL
– Genel orana tabi matrah (25.000.000 TL – 5.600.000 TL) : 19.400.000 TL
– Genel orana tabi matrah üzerinden hesaplanan    
KV (19.400.000 TL x %25) : 4.850.000 TL
– Ödenecek toplam KV (560.000 TL + 4.850.000 TL) : 5.410.000 TL

2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerden elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanması nedeniyle tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi tutarı [(5.600.000 TL x %25) – (5.600.000 TL x %10)] 840.000 TL’dir. Buna göre, toplam yatırıma katkı tutarının diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için yararlanılabilecek 5.250.000 TL’lik kısmından kalan (5.250.000 – 840.000 TL) 4.410.000 TL’lik tutar için, ilave yatırım harcaması yapılarak en az bu tutar kadar hak edilen yatırıma katkı tutarı olması kaydıyla müteakip üç hesap dönemi içinde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

Öte yandan, toplam yatırıma katkı tutarının dört hesap dönemi içinde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için kullanılmayan kısmının, hak kazanılan yatırıma katkı tutarını aşmamak üzere, ilk dört hesap dönemi dahil on hesap dönemi içerisinde bu yatırımın işletilmesinden elde edilecek kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kullanılabileceği tabiidir.

Buna göre (E) A.Ş.’nin, 2028 hesap döneminden sonra diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar genel oranda kurumlar vergisine tabi tutulacak olup, 2029 ila 2034 hesap dönemlerinde, toplam yatırıma katkı tutarının ilk dört hesap döneminde kullanılmayan kısmına ulaşılıncaya kadar, sadece yatırım teşvik belgesi kapsamındaki bu yatırımdan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.

Örnek 4: (F) A.Ş.’nin 24/7/2025 tarihinden sonra alınmış yatırım teşvik belgesi kapsamında 2025 hesap döneminde başlamış olduğu yatırımının toplam tutarı 12.000.000 TL’dir. 2025 hesap döneminde kısmen işletilmeye başlanan bu yatırımın 6.000.000 TL’lik kısmı gerçekleştirilmiş ve (F) A.Ş. 2025 hesap döneminde bu yatırımından 2.000.000 TL, diğer faaliyetlerinden de 20.000.000 TL kazanç elde etmiştir.

(Yatırıma katkı oranı: %40, vergi indirim oranı: %60, yatırıma katkı tutarının diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanabilecek kısmı: %50)

Bu durumda;

Yatırıma katkı tutarı = Toplam yatırım harcaması x Yatırıma katkı oranı
  = 12.000.000 TL x %40
  = 4.800.000 TL
     
2025 hesap döneminde gerçekleştirilen = Gerçekleştirilen yatırım harcaması      x
yatırım dolayısıyla hak kazanılan   Yatırıma katkı oranı
yatırıma katkı tutarı    
  = 6.000.000 TL x %40
  = 2.400.000 TL
     
İndirimli KV oranı = [KV oranı – (KV oranı x Vergi indirim oranı)]
  = [%25 – (%25 x %60)] =  [%25 – %15] = %10
– Yatırımdan elde edilen kazanç : 2.000.000 TL
– İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV : 500.000 TL
– İndirimli KV oranı : %10
– İndirimli orana göre hesaplanan KV (2.000.000 TL x %10) : 200.000 TL
– Yararlanılan yatırıma katkı tutarı (500.000 TL – 200.000 TL) : 300.000 TL

(F) A.Ş. yatırım teşvik belgesi kapsamındaki henüz tamamlanmamış yatırımından 2025 hesap döneminde elde ettiği 2.000.000 TL kazancı üzerinden indirimli orana göre (%10 oranında) hesaplanan 200.000 TL kurumlar vergisini ödeyecek ve 300.000 TL yatırıma katkı tutarından faydalanabilecektir.

Öte yandan (F) A.Ş.’nin, 2025 hesap döneminde diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına da indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır. Bu kapsamda yararlanılacak yatırıma katkı tutarıyla ilgili hesaplama ise aşağıdaki şekilde olacaktır.

Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasındaki üst sınır:

– 1. Sınır:    
Diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlar için = [(12.000.000 TL x %40) x %50]
yararlanılabilecek yatırıma katkı tutarı    
  = 2.400.000 TL
– 2. Sınır:    
Hak edilen yatırıma katkı tutarı = (6.000.000 TL x %40)
  = 2.400.000 TL
– Kurumlar vergisi matrahı : 22.000.000 TL
– İndirimli KV olmasaydı ödenecek KV (22.000.000 TL x %25) : 5.500.000 TL
– Yararlanılabilecek azami yatırıma katkı tutarı (Diğer    
faaliyetlerden elde edilen kazançlar dolayısıyla) : 2.400.000 TL
– İndirimli KV oranı [%25 – (%25 x %60)] =  [%25 – %15] : %10
– İndirimli KV matrahı [2.400.000 / (%25 – %10)] (Diğer    
faaliyetlerden elde edilen kazançlar dolayısıyla) : 16.000.000 TL
– İndirimli KV matrahı toplamı (16.000.000 TL + 2.000.000 TL) : 18.000.000 TL
– İndirimli orana göre hesaplanan KV (18.000.000 TL x %10) : 1.800.000 TL
– Genel orana tabi matrah (20.000.000 TL – 16.000.000 TL) : 4.000.000 TL
– Genel orana göre hesaplanan KV  (4.000.000 TL x %25) : 1.000.000 TL
– Ödenecek toplam KV (1.800.000 TL + 1.000.000 TL) : 2.800.000 TL
– Yararlanılan toplam yatırıma katkı tutarı    
(2.400.000 TL+300.000 TL) : 2.700.000 TL

Yatırıma katkı tutarına ilişkin olarak diğer faaliyetlerden elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi oranı uygulanması nedeniyle tahsilinden vazgeçilen kurumlar vergisi tutarı [(16.000.000 TL x %25) – (16.000.000 TL x %10)] 2.400.000 TL’dir. Buna göre, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılabilecek 2.400.000 TL’lik toplam yatırıma katkı tutarının tamamından 2025 hesap döneminde faydalanılmıştır. Dolayısıyla, (F) A.Ş.’nin müteakip üç hesap döneminde, diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına bu yatırımı dolayısıyla indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmamakta olup diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar genel oranda kurumlar vergisine tabi tutulacaktır.

Öte yandan, toplam yatırıma katkı tutarının kalan (4.800.000 TL – 2.400.000 TL) 2.400.000 TL’lik kısmının, bu yatırımın işletilmesinden elde edilecek kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle kullanılabileceği tabiidir.

2025 hesap döneminde bu yatırımın kısmen işletilmesinden elde edilen kazanca indirimli kurumlar vergisi uygulanması nedeniyle (F) A.Ş., [(2.000.000 TL x %25) – (2.000.000 TL x %10)] 300.000 TL tutarında yatırıma katkı tutarından faydalanmıştır. Dolayısıyla, on hesap dönemiyle sınırlı olacak şekilde, kalan (2.400.000 TL – 300.000 TL) 2.100.000 TL’lik yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar, gerçekleştirilen yatırım harcaması üzerinden hak kazanılan yatırıma katkı tutarını aşmamak üzere, sadece yatırım teşvik belgesi kapsamındaki bu yatırımdan elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.”

e) “32.2.6. Diğer faaliyetlerden elde edilen kazancın kapsamı ve indirimli vergi oranı uygulamasında öncelik sırası” başlıklı bölümü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“İndirimli vergi oranı uygulamasında, mükelleflerin yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarının işletilmesinden elde edilen kazançları dışında kalan tüm kazançları diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç olarak kabul edilecektir.

Dolayısıyla, yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlara, ilgili teşvik belgesinde yer alan vergi indirim oranı dikkate alınarak indirimli vergi uygulanması esas olup, yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlardan elde edilen kazançlar, indirimli vergi uygulamasında diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç olarak değerlendirilmeyecektir.

Ancak, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırımların tamamlanmış ve indirimli vergi oranı uygulanmak suretiyle yatırıma katkı tutarlarının tamamının kullanılmış olması veya on yıllık sürenin dolması halinde, bu yatırımlardan, hak kazanılan yatırıma katkı tutarının tamamının kullanıldığı veya on yıllık sürenin dolduğu hesap döneminden itibaren elde edilen kazançlar, indirimli vergi uygulamasında diğer faaliyetlerden elde edilen kazanç olarak değerlendirilebilecektir.

Mükelleflerin birden fazla yatırım teşvik belgesinin bulunması ve indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil dördüncü hesap döneminin sonuna kadar diğer faaliyetlerden elde edilen kazancın yetersiz olması durumunda, hangi teşvik belgesine öncelik verileceği mükellefler tarafından serbestçe belirlenebilecektir. Mükelleflerin tercih ettikleri teşvik belgesinde yer alan vergi indirim oranına göre ve mevzuatta belirlenen sınırlar dâhilinde, diğer faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına indirimli vergi oranı uygulanabilecektir.”

f) “32.2.7. Kurumlar vergisi matrahının birden fazla yatırım teşvik belgesi kapsamında elde edilen kazançtan düşük olması” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer alan “2009/15199 sayılı veya 2012/3305 sayılı Karara göre düzenlenmiş” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.

g) “32.2.8. Tevsi yatırımlardan doğan kazançlarda indirimli kurumlar vergisi oranı uygulaması” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“24/7/2025 tarihinden itibaren alınan teşvik belgelerinde ise, on yıllık süreyle sınırlı olmak kaydıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanacaktır. Bu yatırım teşvik belgeleri kapsamında diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara da dört hesap dönemiyle sınırlı şekilde indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkündür.”

ğ) “32.2.9. Kanunda belirtilen şartlara uyulmaması halinde yapılacak işlemler” başlıklı bölümünün birinci paragrafında yer alan “ikinci” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve üçüncü” ibaresi eklenmiş, ikinci paragrafındaki “ikinci” ibareleri “üçüncü” şeklinde, “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.

h) “32.2.10.2. Yatırımın kısmen veya tamamen faaliyete geçmesinden sonra devredilmesi durumu” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“24/7/2025 tarihinden itibaren alınan teşvik belgelerinde ise, yatırımı devreden ve devralan için birlikte toplam on yıllık süreyle sınırlı olmak kaydıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarına ulaşılıncaya kadar indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanacaktır.”

ı) “32.2.13. Hak kazanılan yatırıma katkı tutarından diğer vergi borçlarından terkin yoluyla yararlanılması” başlıklı bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“24/7/2025 tarihinden itibaren alınan teşvik belgelerinde on yıllık süreyle sınırlı olarak indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanacağından, on yıllık sürenin dolduğu hesap döneminden sonra, diğer vergi borçlarından terkin yoluyla yatırıma katkı tutarının kullanılması mümkün olmayacaktır.”

MADDE 3- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 4- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.




Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 55)

Mevzuatın Adı: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 55) 04 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete Sayı:… 

 

 

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (Seri No: 55)

Mevzuatın Adı: Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 55)

04 Eylül 2025 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 33007

Hazine ve Maliye Bakanlığı (Gelir İdaresi Başkanlığı)’ndan:

ÖZET:

Tebliğ ile;

3065 sayılı Kanunun 13/c maddesi kapsamındaki petrol arama faaliyetlerine ilişkin KDV istisnasının uygulanmasına yönelik açıklama yapılmıştır.

3065 sayılı Kanunun 13/f maddesinde yer alan istisna düzenlemesine yönelik açıklama yapılmıştır.

3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine eklenen (o) bendi ile milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanılmak üzere taşıt teslimleri istisna kapsamına alınmış olup buna ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

31/12/2025 tarihinde sona eren 3065 sayılı KDV Kanununun geçici 37 nci maddesindeki imalat sanayii ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimleri ve hizmet ifalarında uygulanan istisnanın uygulanma süresinin aynı maddede Cumhurbaşkanına verilen yetki çerçevesinde 1/5/2025 tarih ve 32887 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 9770 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 31/12/2028 tarihine kadar uzatılmasının Tebliğe işlenmesi sağlanmıştır.

3065 sayılı Kanunun 17/4-p maddesine eklenen vakıfların taşınmaz teslimleri ile Kentsel Dönüşüm Başkanlığının arsa ve arazi teslimlerine yönelik istisna hükmü ile ilgili açıklamalar yapılmıştır.

3065 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde yapılan değişiklik ile 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen malın teminatının hesaplanmasına esas özel tüketim vergisi tutarı, ithalatta KDV matrahına eklenmiş olup buna ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

İade hakkı doğuran işlemlerde ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilmesi işlemlerine yönelik açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca 2.000 TL olarak uygulanmakta olan katma değer vergisi iade talebinde bulunulabilecek asgari tutar 15/3/2025 tarihli ve 32842 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/3/2025 tarihli ve 9582 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 10.000 TL olarak belirlendiğinden, Tebliğin ilgili bölümü güncellenmiştir. (GİB)

 

MADDE 1- 26/4/2014 tarihli ve 28983 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinin (II/B-3.1.2.) bölümünün üçüncü paragrafının sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.

“Onaylanan bu liste Genel Müdürlükçe Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda gönderilir.”

MADDE 2- Aynı Tebliğin (II/B-7.1.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Milli Savunma Bakanlığı veya Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından savunma sanayii projesi olarak onaylanarak ihracına izin verilen uçak, helikopter, gemi, denizaltı, tank, panzer, zırhlı personel taşıyıcı, roket, füze gibi araçların imalatını yapan yüklenici firmalara bu imalata ilişkin yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları da 3065 sayılı Kanunun 13/f maddesi kapsamında KDV’den istisna olacaktır.”

MADDE 3- Aynı Tebliğe (II/B-17.4.2.) bölümünden sonra gelmek üzere aşağıdaki bölüm eklenmiş ve diğer bölüm buna göre teselsül ettirilmiştir.

18. Milli Savunma ve İç Güvenlik İhtiyaçlarında Kullanılmak Üzere Taşıt Teslimi

7555 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle 3065 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (o) bendine göre, 4760 sayılı ÖTV Kanununa ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “- Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi (Yolcu taşıma kapasitesi sürücü dahil toplam yolcu sayısının 70 kilogramla çarpılması suretiyle hesaplanır. Bu hesaplamada koltuk olmasa dahi, koltuk montajı için bulunan sabit tertibatlar da koltuk olarak dikkate alınır) istiap haddinin (bir aracın güvenle taşıyabileceği sürücü ve yolcu dahil toplam yük ağırlığı) %50’sinin altında olan motorlu araçlardan (bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç)” satırındaki motorlu taşıtlar ile 87.04 ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan taşıtların, münhasıran milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığına teslimi KDV’den istisnadır.

Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslar aşağıda belirlenmiştir.

18.1. Kapsam

Bu istisna;

– Millî Savunma Bakanlığı,

– İçişleri Bakanlığı,

– Savunma Sanayii Başkanlığı,

– Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının,

motorlu taşıt alımlarında uygulanır.

Bu kapsamda, 4760 sayılı Kanuna ekli (II) sayılı listenin;

– 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “Yük taşımasında kullanılıp azami ağırlığı 3,5 tonu aşmayan ve yolcu taşıma kapasitesi (Yolcu taşıma kapasitesi sürücü dahil toplam yolcu sayısının 70 kilogramla çarpılması suretiyle hesaplanır. Bu hesaplamada koltuk olmasa dahi, koltuk montajı için bulunan sabit tertibatlar da koltuk olarak dikkate alınır) istiap haddinin (bir aracın güvenle taşıyabileceği sürücü ve yolcu dahil toplam yük ağırlığı) %50’sinin altında olan motorlu araçlardan (bütün tekerlekleri motordan güç alan veya alabilenler, binek otomobilleri, steyşın vagonlar, yarış arabaları, arazi taşıtları hariç)” satırındaki motorlu taşıtların,

– 87.04 G.T.İ.P. numarasında yer alan taşıtların,

– 87.11 G.T.İ.P. numarasında yer alan taşıtların,

tesliminde KDV hesaplanmaz.

Ayrıca, söz konusu taşıtların yukarıda sayılan kuruluşlar tarafından ithali de KDV’den istisnadır.

Yukarıda sayılan kuruluşlara, münhasıran milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarına ilişkin olmak kaydıyla sadece maddede belirlenen taşıtların teslimlerinde istisna uygulanabilecek, bu kuruluşların diğer taşıt alımları ise bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.

18.2. İstisnanın Uygulanması

3065 sayılı Kanunun (13/o) maddesinde yer alan düzenleme tam istisna mahiyetindedir. Maddede sayılan kuruluşlar, istisna kapsamında temin edeceği taşıtlara ilişkin liste ile birlikte bulundukları yer Defterdarlığına başvurur. Bu başvuru Defterdarlık tarafından değerlendirilerek taşıt alımlarında istisna uygulanacağına ilişkin belge (EK:34) ilgili kuruluşa verilir ve taşıt listesi onaylanır. Bu belge ve eki liste gümrük idarelerine veya yurt içindeki satıcılara ibraz edilir. Söz konusu belge, satıcılar tarafından 213 sayılı Kanunun muhafaza ve ibraz hükümlerine uygun olarak saklanır.

İstisna kapsamında yapılan taşıt teslimi ile ilgili olarak düzenlenen faturada KDV gösterilmez. Ayrıca, faturada istisna belgesinin tarih ve numarasına atıf yapılarak “3065 sayılı KDV Kanununun (13/o) maddesi hükmü gereğince KDV hesaplanmamıştır.” ibaresine yer verilir.

18.3. İstisnanın Beyanı

Bu istisna kapsamında yapılan taşıt teslimi, teslimin yapıldığı vergilendirme dönemine ait KDV beyannamesinin “İstisnalar-Diğer İade Hakkı Doğuran İşlemler” kulakçığının, “Tam İstisna Kapsamına Giren İşlemler” tablosunda, 344 kod numaralı “Milli Savunma ve İç Güvenlik İhtiyaçlarında Kullanılmak Üzere Taşıt Teslimi” satırı aracılığıyla beyan edilir.

Bu satırın “Teslim ve Hizmet Tutarı” sütununa istisnaya konu teslimin KDV hariç tutarı, “Yüklenilen KDV” sütununa bu teslime ilişkin alış ve giderlere ait belgelerde gösterilen toplam KDV tutarı yazılır. İade talep etmek istemeyen mükellefler, “Yüklenilen KDV” sütununa “0” yazmalıdır.

18.4. İade

Yukarıda sayılan kuruluşlara bu bölüm kapsamında yapılan taşıt teslimlerinden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranmaktadır:

– Standart iade talep dilekçesi

– İstisnanın beyan edildiği döneme ilişkin indirilecek KDV listesi

– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

– İadesi talep edilen KDV hesaplama tablosu

– Satış faturaları listesi

– İstisna belgesinin örneği ile istisna kapsamında alınacak taşıt listesinin örneği

18.4.1. Mahsuben İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan mahsuben iade talepleri yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

18.4.2. Nakden İade

Mükelleflerin bu işlemlerden kaynaklanan ve 50.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 50.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.

18.5. Müteselsil Sorumluluk

Bu istisna kapsamında işlem yapılabilmesi için, istisna belgesinin teslimi yapacak olan satıcı mükellefe ibraz edilmesi şarttır. Satıcının bu belge olmadan istisna uygulaması halinde, istisna nedeniyle ziyaa uğratılan vergi, ceza, zam ve faizlerden teslimi yapan satıcı mükellef ile birlikte kendisine teslim yapılan ilgili kuruluş da müteselsilen sorumludur.

Kendisine istisna belgesi ibraz edilen satıcı mükellefçe, başka bir şart aramaksızın istisna kapsamında işlem yapılır. Daha sonra işlemin, istisna için ilgili düzenlemelerde belirtilen şartları baştan taşımadığı ya da şartların daha sonra ihlal edildiğinin tespiti halinde, ziyaa uğratılan vergi ile buna bağlı ceza, faiz ve zamlar, kendisine istisna kapsamında teslim yapılan kuruluştan aranır.”

MADDE 4- Aynı Tebliğin;

a) (II/E-7/A.) bölümünün dördüncü paragrafından sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Diğer taraftan, 1/5/2025 tarihli ve 32887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 30/4/2025 tarihli ve 9770 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, söz konusu maddenin 31/12/2028 tarihine kadar uygulanmasına karar verilmiştir.”

b) (II/E-7/A.1.) bölümünün birinci ve üçüncü paragraflarında yer alan “31/12/2025” ibareleri “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.

c) (II/E-7/A.2.) bölümünün yedinci paragrafında yer alan “31/12/2025” ibaresi “31/12/2028” şeklinde değiştirilmiştir.

MADDE 5- Aynı Tebliğin (II/F-4.15.) bölümünün başlığı ile birinci ve üçüncü paragrafları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

4.15. Hazinenin Taşınmaz Teslimi ve Kiralamaları, İrtifak Hakkı Tesisi, Kullanma İzni ve Ön İzin Verilmesi İşlemleri, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığının Arsa ve Arazi Teslimleri, Belediye ve İl Özel İdarelerinin Taşınmaz Satışları ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün Yönettiği ve Temsil Ettiği Mazbut Vakıfların Mülkiyetinde Bulunan Taşınmazların Satışları

“Hazinece yapılan taşınmaz teslimi ve kiralamaları, irtifak hakkı tesisi, kullanma izni ve ön izin verilmesi işlemleri, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile TOKİ Başkanlığınca yapılan arsa ve arazi teslimleri ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği ve temsil ettiği mazbut vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV’den müstesnadır.”

“Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile TOKİ’ye tanınan istisna ise bu kurumların yapacağı arsa ve arazi teslimleri ile sınırlıdır. Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile TOKİ tarafından arazi ve arsa dışında yapılacak taşınmaz teslimleri (konut, bina, işyeri, sosyal tesis vb.) ve hizmetlere genel hükümler çerçevesinde KDV uygulanır.”

“Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği ve temsil ettiği mazbut vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı KDV’den istisnadır. Genel Müdürlüğün mülkiyetindeki taşınmazlar ile Genel Müdürlük tarafından yönetilmeyen veya temsil edilmeyen vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı ise istisna kapsamında değildir.”

MADDE 6- Aynı Tebliğin (III/A-2.) bölümünün birinci paragrafına üçüncü alt çizgiden sonra gelmek üzere “- 4760 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen malın teminatının hesaplanmasına esas özel tüketim vergisi tutarı,” satırı ile aynı bölümün sonuna aşağıdaki paragraflar ve Örnek eklenmiştir.

“7555 sayılı Kanunun 8 inci maddesi ile 3065 sayılı KDV Kanununun 21 inci maddesinde yapılan düzenleme çerçevesinde, 4760 sayılı ÖTV Kanununun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen malın teminatının hesaplanmasına esas özel tüketim vergisi tutarı, ithalatta KDV matrahına dahil edilmiştir.

4760 sayılı ÖTV Kanununun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrasında, (I) sayılı listedeki malların ithalinde, ödenecek  ÖTV’ye karşılık olmak üzere türü, tutarı ve çözümüne ilişkin usul ve esasları Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenmek suretiyle teminat alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Bu kapsamda, 4760 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin (4) numaralı fıkrası uyarınca teminat karşılığı ithal edilen (I) sayılı listedeki malın teminatının hesaplanmasına esas ÖTV tutarı ithalatta KDV matrahına dahil edilecek olup, bu tutar dahil malın ithalat bedeli üzerinden KDV hesaplanacaktır. İthalat sırasında ödenen ve gümrük makbuzu üzerinde gösterilen KDV’nin, mükellefler tarafından indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

Diğer taraftan, 4760 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı listedeki malların yukarıdaki şekilde ithal edildikten sonra ithalatçıları tarafından yurt içinde tesliminde, ÖTV tutarı dahil toplam işlem bedeli üzerinden KDV hesaplanması gerektiği tabiidir.

Örnek: İthalatçı (A) A.Ş.nin ithal edeceği 20.000.000 TL tutarındaki ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listedeki mal için hesaplanıp teminata bağlanan ÖTV tutarı 5.000.000 TL’dir. İthalatçı (A) A.Ş. tarafından, malın ithal bedeli ile hesaplanıp teminata bağlanan 5.000.000 TL ÖTV tutarı dahil toplam işlem bedeli olan 25.000.000 TL üzerinden hesaplanan (25.000.000x%20) 5.000.000 TL KDV ilgili gümrük idaresine ödenmek suretiyle ithalat işlemi gerçekleştirilir ve ödenen KDV tutarı ithalatçı tarafından indirim konusu yapılır.

İthalatçı (A) A.Ş., ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listede yer alan bu malı 5.000.000 TL ÖTV tutarı hariç 22.000.000 TL karşılığında (B) A.Ş.ye satmıştır. Bu satış işlemine ilişkin ithalatçı (A) A.Ş. tarafından düzenlenecek olan faturada, söz konusu ÖTV tutarı dahil toplam teslim bedeli olan 27.000.000 TL üzerinden (27.000.000x%20) 5.400.000 TL tutarında KDV hesaplanarak beyan edilir.”

MADDE 7- Aynı Tebliğin;

a) (IV/A3-1.3.) bölümünün sonuna aşağıdaki paragraflar ve Açıklamalı Örnek eklenmiştir.

“Aynı şekilde, mükelleflerin iadeye konu işlemleri ile ilgili olarak KDV ödemeksizin temin ettiği mal ve hizmet alımlarına ilişkin KDV iadesi talep etmeleri mümkün değildir. Bu durumda, iade hakkı doğuran işlem bedeli ile KDV’siz yapılan alım bedeli arasındaki farka genel vergi oranı uygulanmak suretiyle azami iade edilebilir KDV tutarı bulunacaktır.

ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV tutarından, ATİK’in iade hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı tarihten itibaren bu işlemlere ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen kısmı itibarıyla pay verilmesi mümkündür.

İade talebine konu işlem bedelinin, ATİK’in aktife alınarak fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil ATİK’in kullanıldığı tüm işlemlerin toplam bedeline oranlanması ve ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade talebine konu işleme ait orana isabet eden tutarda pay verilmesi gerekir.

ATİK’in sonraki dönemlerde de iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması halinde iade talep edilen dönem dahil iade hakkı doğuran işlem bedelleri toplamının bu dönem dahil ATİK’in kullanıldığı toplam işlem bedeline oranlanması suretiyle ATİK’ten iade hesabına pay verilebilecek KDV tutarı belirlenir. Önceki dönemlerde bu ATİK’ten iade hesabına pay verilen KDV tutarı düşüldükten sonra kalan tutar bu dönemdeki iade hesabına pay verilecek KDV tutarı olacaktır.

Ayrıca, her dönem için yapılacak oranlama sonucunda bulunan ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı ile önceki dönemlerde ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına verilen pay tutarları toplamı arasındaki fark kadar ilgili dönemde iade hesabına pay verilebileceğinden, bu farkın menfi olması halinde bu dönemde ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilemeyecektir.

İlgili dönemde iade hakkı doğuran işlemler nedeniyle doğrudan yüklenimler ve genel giderlerden verilen pay sonrasında iade hesabına o dönemde ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den verilebilecek azami pay tutarından daha az tutarda pay verilmiş olması halinde, iade hesabına dahil edilemeyen bu ATİK KDV pay tutarının sonraki dönemlerde oranlama yapılmadan doğrudan iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir.

Öte yandan, iade hesabına ATİK’lerden verilecek pay tutarı hesabının, ATİK’lerin aktife alınarak fiilen kullanılmaya başlandığı tarihten itibaren iade hakkı doğuran işlemler ile toplam işlemlerin bedeli dikkate alınmak suretiyle her bir araç için ayrı ayrı yapılması gerekmektedir. Ancak, birden fazla ATİK kullanılarak üretim yapan işletmelerde, iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılan ve aynı vergilendirme döneminde aktife kaydedilen ATİK’ler için ayrı ayrı hesaplama yapılmasına gerek olmayıp bu ATİK’ler için tek bir hesaplama yapılması mümkündür.

Açıklamalı Örnek: Uluslararası taşımacılık faaliyetiyle iştigal eden (A) Taşımacılık A.Ş. 2023/Aralık döneminde 1 adet çekiciyi 6.000.000 TL bedelle 1.200.000 TL KDV ödeyerek satın almış, 2024/Ocak döneminden itibaren yurt içi ve yurt dışı taşımacılık faaliyetinde kullanmaya başlamıştır.

Mükellefin 2024/Ocak döneminde tamamı yurt içi taşımacılık faaliyetinde kullanılan bu çekiciyle elde ettiği hasılat 2.000.000 TL olup ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’nin 200.000 TL’lik kısmı indirim yoluyla giderilmiştir. Bu dönemde ATİK nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarı 1.000.000 TL’dir. 2024/Ocak döneminden sonra yapılan hesaplamalarda, devreden KDV’nin ATİK nedeniyle yüklenilen KDV tutarından fazla olduğu varsayılmıştır.

Mükellefin bu çekiciyle gerçekleştirdiği uluslararası taşımacılık faaliyeti (iade hakkı doğuran işlem) ile yurt içi taşımacılık faaliyetine (iade hakkı doğurmayan işlem) ilişkin işlemleri aşağıdaki gibidir.

2024/Şubat Dönemi;  
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) 2.000.000 TL
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli  
(Kümülatif) (C) Yok
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem Bedeli  
(D) = (B) + (C) 2.000.000 TL
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) 4.000.000 TL
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli  
(Kümülatif) (F) 2.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem  
Bedeli (G) = (E) + (F) 6.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif)  
(H) = (D) + (G) 8.000.000 TL
– Doğrudan Yüklenim ve Genel Yönetim Giderleri 250.000 TL
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV 400.000 TL
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı 150.000 TL

 

Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,25 (D/H = 2.000.000/8.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,25) 250.000 TL olacaktır.

Mükellefin doğrudan yüklenim ve genel yönetim giderleri toplamının 250.000 TL olduğu ve bu dönemde azami iade edilebilir KDV tutarının 400.000 TL olduğu dikkate alındığında, bu dönemde çekiciye ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilecek tutar 150.000 TL olacaktır.

2024/Mart Dönemi;  
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) 1.000.000 TL
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli  
(Kümülatif) (C) 2.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem  
Bedeli (D) = (B) + (C) 3.000.000 TL
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) 6.000.000 TL
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem  
Bedeli (Kümülatif) (F) 6.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem  
Bedeli (G) = (E) + (F) 12.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif) (H) = (D) + (G) 15.000.000 TL
– Önceki Dönem ATİK’ten Verilen Pay Tutarı (Kümülatif) 150.000 TL
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV 200.000 TL
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı 50.000 TL

Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,20 (D/H = 3.000.000/15.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,20) 200.000 TL olacaktır.

Ancak, iade hesabına verilecek pay tutarının hesaplanmasında, bu dönem öncesinde iade hesabına verilen toplam pay tutarının dikkate alınması gerektiğinden, 2024/Mart döneminde iade hesabına verilebilecek pay tutarı (200.000 TL – 150.000 TL) 50.000 TL olacaktır.

2024/Nisan Dönemi;  
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) 5.000.000 TL
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem  
Bedeli (Kümülatif) (C) 3.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem  
Bedeli (D) = (B) + (C) 8.000.000 TL
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) Yok
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem  
Bedeli (Kümülatif) (F) 12.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem  
Bedeli (G) = (E) + (F) 12.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif) (H) =  
(D) + (G) 20.000.000 TL
– Önceki Dönem ATİK’ten Verilen Pay Tutarı (Kümülatif) 200.000 TL
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV 1.000.000 TL
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı 200.000 TL

Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,40 (D/H = 8.000.000/20.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,40) 400.000 TL olacaktır.

Ancak, iade hesabına verilecek pay tutarının hesaplanmasında bu dönem öncesinde iade hesabına verilen toplam pay tutarının dikkate alınması gerektiğinden, 2024/Nisan döneminde iade hesabına verilebilecek pay tutarı (400.000 TL – 200.000 TL) 200.000 TL olacaktır.

2024/Mayıs Dönemi;  
– İade Hakkı Doğuran İşlem Bedeli (B) 2.500.000 TL
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğuran İşlem  
Bedeli (Kümülatif) (C)  8.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğuran Toplam İşlem  
Bedeli (D) = (B) + (C) 10.500.000 TL
– Bu Dönemde İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli (E) 12.500.000 TL
– Önceki Dönem Sonu İade Hakkı Doğurmayan İşlem Bedeli  
(Kümülatif) (F) 12.000.000 TL
– Bu Dönem Dahil İade Hakkı Doğurmayan Toplam İşlem  
Bedeli (G) = (E) + (F) 24.500.000 TL
– Bu Dönem Dahil Toplam İşlem Bedeli (Kümülatif) (H) = (D) + (G) 35.000.000 TL
– Önceki Dönem ATİK’ten Verilen Pay Tutarı (Kümülatif) 400.000 TL
– Bu Dönem Azami İade Edilebilir KDV 500.000 TL
– Bu Dönemde ATİK KDV’den Verilen Pay Tutarı 0

Bu durumda, bu dönem dahil iade hakkı doğuran toplam işlem bedelinin (D), çekicinin aktife alınarak kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade talep edilen dönem dahil çekicinin kullanıldığı toplam işlem bedeline (H) oranı 0,30 (D/H = 10.500.000/35.000.000) olup çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarından iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (1.000.000 TL x 0,30) 300.000 TL olacaktır.

Ancak, iade hesabına verilebilecek azami pay tutarı (300.000 TL) mükellefin bu döneme kadar (2024/Şubat-Mart-Nisan) çekiciye ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına verilen toplam pay tutarının (400.000 TL) altında kaldığından, bu dönemde iade hesabına pay verilmeyecektir.

Mükellef tarafından ATİK’e ilişkin yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilmesi durumunda, yukarıda belirtilen bilgiler çerçevesinde aşağıdaki tablo hazırlanarak iade dosyasına eklenmesi gerekir.

Mükellefin Mayıs dönemi sonrasında iade hakkı doğuran işlemlerinin bulunması halinde, söz konusu çekiciye ilişkin yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’den iade hesabına verilebilecek pay tutarının hesabında yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde işlem tesis edileceği tabiidir.”

b) (IV/A3-1.7.) bölümünde yer alan Örnek 2:’den sonra gelmek üzere aşağıdaki paragraf eklenmiştir.

“Diğer taraftan, 15/3/2025 tarihli ve 32842 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 14/3/2025 tarihli ve 9582 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 1/4/2025 tarihinden itibaren yapılan işlemlere uygulanmak üzere mükelleflerin iade hakkı doğuran işlemlerine ilişkin olarak iade talebinde bulunabilecekleri asgari tutar 10.000 TL olarak belirlenmiştir.”

MADDE 8- Aynı Tebliğe ekteki EK 34 eklenmiştir.

MADDE 9- Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 10- Bu Tebliğ hükümlerini Hazine ve Maliye Bakanı yürütür.

Ekleri için tıklayınız